Seçildikten sonra ik grup toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Özel, yaşanan yargı krizi tartışmalarına ilişkin olarak, “Anayasanın bir maddesine karşı çıkan, kendi varlığını, kendi meşruiyetini inkar eder. Erdoğan, aklını başına topla, bindiğin dalı kesme. Çıkmış, anayasa değişikliği yapalım diyor. Vallahi, Sayın Erdoğan, sen de Anayasayı değiştirecek sayı yok. Özgür Özel’de, CHP’de de seninle birlikte Anayasa Mahkemesi’ni güçsüzleştirecek, kararlarına uymamayı keyfileştirecek, anayasayı hiçleştirecek bir işbirliğine gidecek göz yok” ifadesini kullandı.
Özel, “Söz verdiğim gibi ilk ziyareti Hatay’a yaptım. Hatayspor, bu büyük acıya, bu büyük yıkıma rağmen bu matem formasıyla birlikte maçlarını Mersin’de oynayarak büyük başarılara imza atıyor. Hatay’da 6 Şubat’tan beri yüzleri güldüren tek olay Hatayspor’un başarısı. Biz de tebrik ediyoruz. Hatay’a gittim. Burada siyaset yapmayacağım demiştim. Ne oy istedim ne başka bir şey söyledim. Hatay’a geç geldi devlet, bizi unuttu dediler. Hatay’a verilen sözler tutulmadı, zor durumdayız dediler. Ben de dedim ki onlara, ‘Ben Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Atatürk’ün koltuğunu devraldım. Atatürk, ‘Hatay benim şahsi meselemdir’ demiştir. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın Hatay şahsi meselesidir. Unutturmayacağız dedi.
Özel, “Hataylıların seçtiği milletvekili Can Atalay’ın durumuna ilişkin Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verdi. Ama önce alt mahkeme, sonra da dosyayı yolladığı Yargıtay, Anayasa Mahkemesi’ne kafa tuttu. Öyle bir kafa tuttu ki, içindeki kişiselleşmiş meseleler, tehditler, olmayacak ifadelerle bir karar yazdı. İnanamadık. Kararda bu Meclisin Başkanı Kurtulmuş’a kafa tutmak, ayar vermek, hizaya çekmek var. Kararda küstahlık var, milli iradeyi tanımazlık var. Biz Meclisi özel bir gündeme soktuk. Şu ana kadar gelen durumdan uçaktaki açıklamalarıyla beraber anlaşıldı ki, Tayyip Erdoğan, Yargıtay’ın kararına verdiği destekle, bu Anayasaya karşı suçu, bu kalkışmayı, bir siyasi partinin genel başkanı yapıyorsa, bu ömrümde gördüğüm en hadsiz darbedir. Biz her darbede bedel ödemiş, işkencelerden geçmiş, genel başkanları hapis yatmış bir partiyiz. 15 Temmuz gecesi Meclis kürsüsünden ‘Darbe kimden gelirse gelsin karşısındayız’ demiş, sabaha kadar beklemiş ve o gün demokrasinin arkasında durmuş birisi olarak söylüyorum. Bundan sonra Tayyip Erdoğan’a karşı biri darbeye kalkışırsa yine biz onun yanında gerekirse tankın üstünde oluruz ama bu darbe girişiminde Tayyip Erdoğan’a meydanı bırakmayız, ona dar ederiz. Haddini bilsin” diye konuştu.
ANAYASAYI HİÇLEŞTİRECEK BİR İŞBİRLİĞİNE GİDECEK GÖZ YOK
Özel, “Şimdi meselenin özü şu, aslında öyle bir iş yapıyor ki, Anayasanın 153’üncü maddesi açık, net. Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme, yargı organları bağlar. ‘Ben Anayasanın bu maddesini yok sayıyorum’ diyor. Sen bunu yaparsan, birisi de çıkar, Anayasanın 104’üncü maddesini yok sayar. ‘Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri’ maddesini yok sayar. Bir sayfayı okumayan, öbür sayfanın okunmamasına bir şey diyemez. Sen gücünü anayasadan alıyorsun, yetkini anayasadan alıyorsun. Sen bindiğin dalı kesiyorsun. Duyar duymaz toplandık, karar verdik eyleme geçtik. Hala daha o günden beri Meclisteki direnişimiz sürüyor. Yeni bir eylem kararına kadar nöbetimiz devam edecek. Anayasanın bir maddesine karşı çıkan, kendi varlığını, kendi meşruiyetini inkar eder. Erdoğan, aklını başına topla, bindiğin dalı kesme” ifadesini kullandı. Özel, “Çıkmış, anayasa değişikliği yapalım diyor. Vallahi, Sayın Erdoğan, sen de Anayasayı değiştirecek sayı yok. Özgür Özel’de, CHP’de de seninle birlikte Anayasa Mahkemesi’ni güçsüzleştirecek, kararlarına uymamayı keyfileştirecek, anayasayı hiçleştirecek bir işbirliğine gidecek göz yok. Seninle birlikte anayasayı çiğnemeye kalkarsam, gözüm çıksın kardeşim, gözüm çıksın. Gidip kapılarını çalacağız diyor. Bir şeyi anlaması lazım. Anayasalar bugün yapılan durdukça güçlenen, uygulandıkça olgunlaşan aşkın zamanlı önemli metinlerdir. Anayasa, herkes için yapılır. Her doğana yapılır. Her doğan çocuk için yapılır. Bu anayasa, her doğana değil Erdoğan’a yapıldığı için şu anda kriz üretmektedir. Çünkü birisini hem bir partinin başı, hem de devletin başı yapmaktadır. Bu anayasa her doğanın değil Erdoğan’ın anayasasıdır. Bu anayasa böyle olduğu için Erdoğan, ‘Ben hakem rolü üstleneceğim’ dediğinde herkes şaşırtmaktadır. Bir derbi maçında iki takımdan birinin başkanı, ‘Ben maçı hakem olarak yöneteceğim’ derse buna kim inanır. Biz her doğan için bir anayasa yapıp, bu devleti güçlü bir Parlamentoyla yönetilmesini karara bağlayana kadar, Erdoğan Anayasasının eksiklerini söylemeye, Erdoğan ile mücadele etmeye devam edeceğim” diye konuştu.
ÖZEL’DEN BABA EVİNE DÖNÜN ÇAĞRISI
Özel, “Bir çağrım var. Biz bir kongre yaptık. Kongremizde Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetim kadroları değişti. Partimiz daha genç bir ekiple ama geçmiş tecrübelerden faydalanarak, kimseye vefasızlık etmeden yol yürüyüşüne başladık. Ama bu Cumhuriyet Halk Partisi, sadece Cumhuriyet Halk Partililerin değildir. Cumhuriyet Halk Partisi baba evidir. Bugün bu baba evinin kapıları, bu baba evine doğmuş, dedesi bu baba evine doğmuş, bugün başı sıkışmış bütün esnafların, çiftçilerin, köylülerin, yaşlısının, gencinin ama gidişattan memnun olmayan herkesin baba evidir. Bu baba evinin tapusu ne Özgür Özel’dedir, ne Kemal Kılıçdaroğlu’ndadır, bu baba evinin tapusu senin babandan çok sevdiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kayıtlıdır. Gelin baba evine değiştirelim, gelin baba evine güçlenelim. Gelin kimsesizlerin kimsesi olalım. Gelin hep beraber zenginleşelim. Gelin hep birlikte bu güzel ülkenin yüzünü güldürelim. Bu güzel ülkeyi hep beraber Atatürk’ün dediği yere çıkalım. Büyük, güçlü ve zengin Türkiye için baba evi sizleri bekliyor” diye konuştu.