İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandığı “MİT TIR’ları haberi” davası 1 Nisan’a ertelendi.Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilci Erdem Gül, MİT TIR’larıyla ilgili davada ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaların kapalı yapılmasına karar veren mahkeme heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT’in müdahallik taleplerini kabul etti.
Silivri Cezaevi’nde yaklaşık üç ay kaldıktan sonra tahliye edilen Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, MİT TIR’larıyla ilgili davada bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.
Davanın ilk duruşması, Çağlayan’daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bu sabah saat 10.00’da başladı.
Duruşmaya, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül ile avukatları, müşteki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hatice Özay, müşteki MİT Müsteşarlığı adına Hazine avukatı katıldı.
Bazı illerin baro başkanlarının da gözlemci olarak katıldığı duruşmada, Can Dündar’ın eşi Dilek Dündar ile bazı CHP ve HDP milletvekilleri de hazır bulundu.
ALKIŞLARLA KARŞILANDILAR
Duruşma salonu tamamen dolarken, bazı izleyiciler salona giremedi.
Can Dündar ve Erdem Gül’ü salonda alkışlarla karşılayan izleyiciler, “Onurumuzsunuz” şeklinde sloganlar attı.
HAKİMDEN TELEFON UYARISI
Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, duruşma salonunda, telefonla kayıt yapılmaması konusunda uyardı.
Cumhuriyet savcısı, davadaki “gizli kalması gereken bilgi ve fotoğraflar” gerekçesiyle davanın kapalı yapılmasını talep etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı ve Hazine avukatı müdahillik talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, kararını vermek için duruşmaya ara verdi.
DURUŞMALAR BASINA KAPALI
Aranın ardından mahkeme heyeti, tüm duruşmaların kapalı yapılmasına karar verdi.
ERDOĞAN VE MİT DAVAYA MÜDAHİL
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MİT’in davaya müdahillik talepleri de kabul edildi.
Oybirliğiyle alınan kararlar, duruşma salonundaki izleyiciler tarafından tepkiyle karşılandı. Kararın ardından izleyiciler salondan çıkartıldı.
DÜNDAR: GAZETECİLİĞİ SAVUNMAYA GELDİK
Elinde dava konusu olan Cumhuriyet gazetesinin nüshası bulunan Can Dündar, duruşma öncesinde yaptığı açıklamada, gazeteciliği savunmaya geldiklerini söyledi.
Beraatini istediğini belirten Dündar, şöyle konuştu:
“Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesinin kararını tanımadığını ve uymayacağını söyledi. Sadece bizim davamız değil bu. İçeride tutuklu meslektaşlarımız var. Onların da hakkını savunacağız. Burada Türkiye’de hukuk var mı, Anayasa Mahkemesinin gerçekten hükmü geçecek mi bunu göreceğiz. Biz haklılığımızdan eminiz, yaptığımız haberin arkasındayız, gerçek suçluluların yargılanması gerektiğine inanıyoruz. Beraatimizi istemeye ve halkın haber alma hakkının hiç bir zaman halkın elinden alınamayacağını göstermeye gidiyoruz.”
GÜL: GAZETECİLİK SUÇ DEĞİL
Erdem Gül de gazeteciliğin suç olmadığını savunmakla karşı karşıya olduklarını kaydetti. Gül, “Gazetecilik suç değildir, beraatimizi istiyoruz” şeklinde konuştu.
Avukat Akın Atalay ise “Kapıda adalet yazıyor. Umarım kapıda yazan adalet kavramına uygun bir davranışla karşılaşırız” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan ve Sezgin Tanrıkulu ile CHP Milletvekili Barış Yarkadaş, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, gazeteci Mete Akyol ve bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri de adliyeye geldi.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET TALEBİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, Can Dündar ve Erdem Gül hakkında “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.
Hazırlanan iddianame, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilmişti.