Rusya krizin faturası
ağırlaşıyor…

Necdet Buluz

Rusya’nın savaş uçağını düşürmemizden sonra yaşanan krizin sıkıntılarını birkaç ay sonra görebileceğimizi söylemiştik. Nitekim Kasım ayından bu yana yaşanan krizin faturasının ağırlığını da yeni görmeye başladık. Başta turizm sektörü olmak üzere, hemen hemen diğer tüm sektörlerde yaşanan sıkıntının giderek büyümekte olduğunu görmekteyiz.
Rusya’nın artık Türkiye’ye turist göndermeyeceğinin nelere mal olabileceği konusunda daha önce yazdık. Turizm sektörünün, özellikle de Antalya’nın bundan nasıl etkileneceği konusunda rakamları ortaya koyduk. Antalya, Alanya gibi turizm merkezlerinde olağandışı sakinlik şimdiden hissediliyor. Eğer turizmden beklenen döviz gelmezse dış ticaret açığını kapatacak kaynağı bulmak daha da zorlaşacak demektir. Bugün, artık bu yaşanan krizin diğer boyutlarından söz etmek istiyoruz.
Aşağıda verilen rakamlar ve özellikle yaş sebze ve meyvedeki ihracatımızın Rusya’ya durması ile meydana gelen sıkıntının büyüklüğünü gösteriyor.
Geçen yıl Ocak ayında ihracatımız yaklaşık % 10 düşmüştü, bu yıl ise Ocak ayında ihracat % 22 düştü. Son dönemde ilk kez ihracatımız 10 milyar doların altına inmiş oldu Özetle düşüş daha da hızlandı ve bir felaket halini aldı.

Rusya’nın 1 Ocak’ta başlattığı ambargo nedeniyle Türkiye’nin 1 Ocak- 22 Şubat arasındaki domates ihracatında 32 milyon 803 bin dolarlık azalma oldu. Toplam yaş meyve sebze ihracatında 84 milyon dolar, portakalda 23,7 milyon dolar, mandalinada 16,8 milyon dolarlık kayıp gerçekleşti. Türkiye’nin sınır ihlali gerekçesiyle 25 Kasım’da Rus savaş uçağını düşürmesi sonrası iki ülke arasındaki ekonomik ilişkiler büyük darbe gördü. Turizmden tarıma birçok sektörde Rusya’nın Türk ürünlerine uyguladığı ambargo, yaş meyve ve sebze sektöründe domates üreticisini vurdu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Rusya’nın Türkiye’den yaş meyve sebze ihracatına yasak koyduğu 1 Ocak’tan itibaren geçen yaklaşık 50 günlük sürede, geçen yılın aynı dönemine göre 84 milyon dolarlık ihracat kaybı oldu. Geçen yıl 1 Ocak-22 Şubat tarihleri arasında Türkiye’nin 554 bin ton yaş meyve ve sebze ihracatı yüzde 17 düşüşle bu yıl 458 bin tona geriledi. İhracat geliriyse 336 milyon dolardan 252 milyon dolara düştü.
Bu dönemde en büyük kayıp, domateste görüldü. Geçen yıl 1 Ocak-22 Şubat arasında 63 milyon 353 bin dolar olan domates ihracatı, yüzde 51,7 oran ve 32 milyon 803 bin dolarlık düşüşle 30 milyon 550 bin dolarda kaldı. Domatesi ikinci sırada portakal takip etti. 59.7 milyon dolar portakal ihracatı, 36 milyon dolara indi. En büyük kayba uğrayan üçüncü ürünse 54,7 milyon dolardan 37,8 milyon dolara gerileyen mandalina oldu. 54.1 milyon dolar olan limon ihracatı 49,4 milyon dolara geriledi. 13 milyon dolarlık salatalık ihracatı 5,9 milyon dolarda kaldı. Diğer ürünlerse 25,3 milyon dolardan 17,8 milyon dolara düştü.
Yaş meyve sebze ihracatında geçen yıl lider ülke konumundaki Rusya yaş meyve sebze sektöründe yaşanan düşüşün en büyük nedeni oldu. Geçen yıl 1 Ocak-22 Şubat arasında 128.8 milyon dolar ihracat yapılan Rusya’ya bu yıl aynı dönemde yüzde 75’lik düşüş ve 96.5 milyon dolar kayıpla 32.2 milyon dolarlık ihracat yapılabildi. Bu ihracatı da yasak kapsamına alınmayan limon ve nar oluşturdu. Rusya, ambargoya rağmen Türkiye’den bu dönemde yaş meyve ve sebze sektöründe en çok ihracat yapılan ikinci oldu. Irak ise yüzde 28 düşüş ve 20 milyon dolarlık kayıpla 50.4 milyon dolarlık ihracatla bu dönemde ikinci sırada yer alıyor. En büyük kaybın yaşandığı üçüncü ülke Bulgaristan’a ise, yüzde 26,2 düşüş ve 3 milyon dolarlık kayıpla 7.8 milyon dolarlık ihracat yapıldı.
Türkiye’nin toplam sebze meyve ihracatının yüzde 40’ını Rusya’ya gerçekleştirdiğini hatırlatan Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, alternatif pazarları geliştirerek yaklaşık yüzde 16’sını Ukrayna, Romanya, Gürcistan, Suudi Arabistan, Belarus başta olmak üzere diğer pazarlara kaydırdıklarını söyledi. Rusya’ya geçen yıl yapılan yaş meyve sebze ihracatının 1 milyar 100 milyon dolar olduğunu belirten Mustafa Satıcı, “Bu şekilde devam ederse yılsonuna kadar Rusya’ya yaş meyve sebze ihracatında 600-700 milyon dolarlık kayıp öngörülebilir. Ama bu tamamen mevsim koşulları, yaz döneminde çıkacak ürün gruplarının diğer alternatif pazarlardaki ihracat şansı, Rusya’yla yaşadığımız krizin sürekli olup olmayacağı gibi birçok faktöre bağlı” diyor.
Sorun bu kadarla sınırlı değil. Konu ile ilgili olarak gelişen haberler yaşanmakta olan krizin daha da derinleşerek süreceğini gösteriyor. Diğer sektörlerdeki duruma da kısaca bakalım:
İstanbul Ticaret Odası Deri Sektörü Meslek Komitesi Başkanı Nurettin Aydın, Zeytinburnu’nda dericilik işi yapan tüm firmaların battığını açıkladı. Rusya’ya ihracat yapan deri firmalarının, bu ülkede 500 milyon doların üzerinde alacak bıraktığını açıklayan Aydın, “Rusya’dan bu parayı almamız mümkün değil. Türk malları yasaklı, hatta orada ihbar hattı kurmuşlar. Türk malı gördüklerinde polis devreye giriyor. Rusya ile büyüyen Zeytinburnu esnafı o güzel rüyadan uyandı ve artık deri sektörü bitti”diye konuşuyor.
Rusya’ya yılda 10 milyon dolardan fazla ihracat yaptığını belirten Aydın, artık Rusya’ya ihracatın sıfırlandığını kaydetti. Türkiye’de deri sektörünün durma aşamasına geldiği için ithal deri fiyatlarında çok büyük bir düşme yaşandığına işaret eden Aydın, “Önceden ithal getirttiğimiz bir deri 17 euroydu. Şimdi bu fiyatlar 3 euroya düştü. Üretim durunca bizler deri ithal edemiyoruz. O yüzden ithal deri fiyatları muazzam derecede düştü ama kimse bu fiyatlara dahi deri alacak para bulamıyor” diyor.
Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Zeynel Bayrak, her yıl Rusya’ya 200 bin dolar ihracat yaptığını ancak krizle birlikte kendisinin de battığını dile getirdi. Bayrak 3 ayda işlerin durmasıyla birlikte iş yerinde çalıştırdığı 10 kişiyi işten çıkarmak zorunda kaldığını anlattı. Nurettin Aydın ise, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde tabakhanede çalışan binlerce kişinin işsiz kaldığını kaydetti.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz