Ağlamak yerine sandığa
sahip çıkmak…
Necdet Buluz
AK Parti-MHP ittifakına ilişkin kanun teklifinin Meclis’ten jet hızı ile geçmesinden sonra tartışmalar da devam ediyor. Seçim sandıklarının güvenliğinin de böylece tehlikeye girdiği söyleniyor Özellikle CHP’de “Seçimi boykot” çağrıları bile yankılanmaya başladı.
Ancak, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, son yaptığı açıklamada “Seçimden çekilme ve boykot yok” açıklaması ile tartışmalara son noktayı koymuş oldu.
Kılıçdaroğlu’nun şu açıklamasını da önemsiyoruz, buyurun:
“Buradan bütün milletime sesleniyorum. Masa başında biz milletvekili sayısını artıracağız diye yola çıkanları sandığa gömeceğiz. Sözüm sözdür. Bütün sandıklara sahip çıkacağız.”
Özetle oyların korunacağı vurgulanıyor.
Şunu açıkça ifade edelim:
Demokrasilerde sandık güvenliği çok önemlidir.
Biz, Meclis’ten çıkan kanun teklifinin iyice tartışılmasını, millete iyi anlatılmasını, muhalefet ile uyum içinde çalışmasını isterdik. Türkiye’nin gelecekte kaderini tayin edecek olan bu kanunun jet hızı ile yangından mal kaçırır gibi Meclis’ten geçirilmesi hiç kuşkusuz kafalarda soru işaretlerinin oluşmasına da neden olmuştur.
Milletin önünde yapılacak her türlü hile ve kaptı-kaçtı sonunda geri teper. Eğer, millet olarak sandıklara sahip çıkılır, her türlü hile ve kaptı-kaçtının engellenmesi sağlanırsa ortadaki sorunlar da buharlaşır.
O halde, ağlamak yerine sandıklara sahip çıkılacak önlemlerin alınması en doğru atılmış adım olacaktır.
Şu an, kanun Meclis’ten geçtiğine göre bundan sonra nasıl hareket edilecek, nasıl adımlar atılacak, sandık güvenliği nasıl sağlanacak bu yönde çalışmalar yapılmalıdır.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Meclis’ten çıkak kanundan sonra yaptığı açıklamada parti olarak sandıklara sahip çıkacaklarını, bu nedenle de önlemler alarak, sandık görevlilerini şimdiden eğitmeye başladıklarını söyledi. Kendisini dinleyelim mi?
“Hangi kanun geçerse geçsin, insan unsuru varken hiçbir sonuç alamazlar. İYİ Parti olarak en büyük korku insanımızda, milletimizde sandık güvenliğidir. İYİ Parti olarak bu konuda herkese şu güvenceyi gönül ferahlığı ile veriyorum. Çünkü eğer siz sandığı korursanız hiçbir aleyhte iş olması mümkün olamaz. Özellikle 16 Nisan referandumundan sonra eksik alanları gördüğümüz için mahalle ve apartman temsilcisine kadar İYİ Parti arkadaşlarımızı eğitiyor. Bir sandık kurullarını eğitim merkezi kurduk. İl Başkanlarımız bu konuda çok kararlı. İYİ Parti’nin görevlisi sigara içmeye çıkmayacak, sandık açıldıktan sonra tutanaklar ıslak imzayla imzalanıncaya kadar orada kalacak, o tutanakları bildirecekler. Ondan sonra ilçe ve il seçim kuruluna kadar avukatlarımız eliyle bunları takip edecek. Esas mesele şudur: Sandıkta eğer mani olursanız sonraki fasıl daha kolaylaşır.”
Dikkat edilecek olursa burada umutsuz olmamak gerekiyor.
Sandık güvenliğinin sağlanması konusunda her türlü önlemi almak mümkündür. Eğer siz, “sandık güvenliği olmayacak” diyerek şimdiden havlu atarsanız, sonucuna da katlanmak durumunda kalırsınız.
Son bir not:
Seçimlere katılmak için artık ittifak yapılması kaçınılmaz görünüyor. Çünk, her şey ittifak yapan partileri gözetliyor.
Seçime katılma yeterliliğine sahip olan partiler, bir protokolle ittifak yapabilecek. İttifak yapan partiler, oy pusulasında ‘ittifak’ bölümünün altında yan yana yazılacak ve milletvekili aday listeleri ayrı olacak. İttifak sütunun herhangi bir yerine vurulun mühür geçerli sayılacak.
Partilerin dışına ya da ittifakın adının yazıldığı bölüme ya da iki partinin tam ortasına vurulan mühürler, ittifakın ortak oyu sayılacak. Ortak oylar, partilerin aldıkları oy oranına göre paylaşılacak. Nispi temsil sistemine göre (D’hondt sistemi) önce ittifakla birlikte partilerin çıkaracağı vekil sayısı belirlenecek.
İttifakın aldığı milletvekili ise daha sonra ittifak yapan partiler arasında yine aldıkları oy oranına ve d’hondt sistemine göre paylaşılacak. Önce ittifakın çıkardığı vekil hesaplanacağı için ittifak yapan partiler normalden daha fazla vekil alabilecek.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz