BELGELERDE NEVRÛZ (3) YAHYA AKSOY
Türklerin tarihleri boyunca baharın gelişini kutladıkları bilinmektedir.Zaman, zaman bu gelenek bazı bölgelerde unutulsa da temel felsefesiyle yaşayıp gelmiştir.İran’da ve İpek yolu boyunca gelip geçmiş topluluklarda bu geleneğin izleri görülmüştür.Nevruz İranlılara mal edilmekteyse de on iki hayvanlı Türk Takviminde görüldüğü üzere Türklerde de çok eskiden beri bilinmekte ve törenlerle kutlanmaktadır.

Türkler, bugünü bir kurtuluş günü olarak Ergenokon’dan çıkışın başlangıcı saymaktadırlar. Ebulgazi Bahadır Han, Şecere-i Türk Han, Şecere-i Türk adlı eserinde Ergenokon Menkıbesinden bahsetmektedir. Çin kaynakları da bu tarihi olaylardan söz etmektedir. Orta Asya’da Türk topluluklarında Azeri, Kazak,Kırgız, Türkmen,Özbek, Tatar, Altay,Uygur Türkleri,Anadolu , Balkan Türkleri nevrûz geleneğini canlı olarak yaşatmaktadırlar. Atatürk 22 Mart 1922 tarihinde Ankara’da Nevruz kutlamalarına katılarak bu köklü –geleneksel günlerin yaşatılmasına inanmıştır.
Gece ve gündüzün eşit olduğu Milâdi 21-22 mart, Rumi 9 Mart gecesini takiben yeni bir mevsime merhaba diyen insanlar, ortak sevinçlerini bayram havası içerisinde karşılamaktadırlar. Koç burcunun (21 Mart 20 Nisan ) ilk baharın başlangıcı olduğu kabul edilmektedir. Geçmiş bazı uygarlıklarda baharın gelişinde tapınaklarda dua edilirdi…
Kar altından “ mavi donu, gök gözüyle “ ilk defa nazlı, nazlı boy gösteren nevrûz çiçeğidir.Yeni gün yeni açan tomurcuklarıyla selamlar,baharın başlangıcını haber verir.
Bu güzel çiçek, adını güzel kızlara vermiştir.Türkülere, manilere ve ata sözlerine temel olmuştur. göre Hızır’dan beklenen, darda kalanları imdadına yetişmesidir. “Kul daralmayınca ,Hızır yetişmez” halk sözü bunun için söylenmiştir.
Hızır ile İlyas’ın bir araya geldiği günün anısına “Hıdırellez” günü olarak 6 mayısta kutlamalar yapılmaktadır.Hıdırellez inancı bahar bayramıyla ilgilidir.
1992 yılında Ulu İpek Yolunda, Halk Kültürlerini araştırmaya çıkan kültür Bakanlığı HAGEM araştırmacıları ekibi, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Doğu Türkistan’dan nevrûz kutlamalarıyla ilgili çok sayıda önemli bilgi ve belgeleri Kültür Bakanlığı arşivlerine kazandırmıştır..
Bu araştırmalar teker, teker kitap halinde yayınlanırken, Anayurttan Atayurda Türk Dünyası Dergisi çıkarılarak bilimsel araştırmalar bu dergide yayımlanmıştır.
Si-An’dan Tirana Tarihi İpek Yolu kitabımda İpek Yolu’nda Nevruz konusu belgelere dayalı olarak ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır.
Ulusun ulu günü, Navrûz, Baharın İlk günü,Novruz,Sultan-ı Nevruz, Mart Dokuzu gibi adlarla anılmaktadır.
.Semeni, nevruz’un sembolü olarak yetiştirilmekte.Buğday ıslatılıp çillenmeye başlayınca bir tabak üzerine bir parmak kalınlığında serilmekte, üzeri bezle örtülerek belli aralıklarla su serpilerek yeşermesi sağlanmakta,bir süre sonra da üzerindeki bez alınmakta ve iyice yeşerinceye kadar da su verilmektedir. Semeni (çimlendirilmiş buğday baharı müjdelen simge olarak değerlendirilmektedir.
Ulu İpek Yolu, nevrûz yolu olarak adlandırılmaktadır.Bu yol boyunca bütün ülkelerde bu geleneksel bahar bayramı ,kendine özgü bir anlayışla asırlardır kutlanagelmektedir. Kutlamalarda halk kültürünün tüm ayrıntıları bulunmakta ve görülmekte.