CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 8 Mart kadınlar günü nedeniyle düzenlenen toplantıda kadın muhtarlara seslendi.CHP Lideri ^^Demokrasimiz işgal altındaysa bunu kurtaracak olan kadınlardır”dedi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Bütün Müslüman ülkeler, cumhuriyet kurulduktan sonra Türkiye’de onlar da cumhuriyeti kurmuşlardır. Onlar da demokrasiye geçmek için mücadele yapmışlardır. O açıdan kadınların mücadelesi bizim cumhuriyetin doğuşunda çok ama çok önemli bir mücadeledir. Halide Edip’in yapmış olduğu miting hala hepimizin çocuklarımızın ve gelecekteki çocuklarımızın da belleklerinde yer alacaktır.

Öyküsü çok acıdır aslında 8 Mart’ın. 1857 yılında Amerika’da 40 bin kadın grev hakkını kullanır. Günlük 12 saat çalışırlar, çok az ücret alırlar. Doğru dürüst evlerine gidip yatacak zaman bile bulamazlar. “Eşit işe eşit ücret” hakkımızı istiyoruz ve kadınlar grev kararı alırlar. Fakat grevi kırmak isterler, bir fabrikada yangın çıkar. Kapılarını kapatırlar ve 129 kadın hayatlarını kaybederler.

8 Mart 1857 tarihinde, 10 binlerce kişi bu kadınların cenaze törenine katılır. 8 Mart ilk kez Almanya’da dünya kadınlar günü olarak kutlanır. 8 Mart’ın Dünya Emekçi Kadınlar tarihinde kutlanmasının böyle bir temel özelliği vardır. O açıdan hiç kimsenin yaşanan acıları ve bugün geldiğimiz noktayı unutmaması gerekir. Hak istediler. Bizim dünya tarihinde en geniş kapsamlı hak arama mücadelesi 1857’de başlamıştır. Bugün yine kadınlar hak mücadelesi vermek zorundadırlar.

Bugün çalışma hayatının içinde erkek ile birlikte mücadele eden kadınlar var. Ama eğer bir kriz yaşanırsa ilk işlerine son verilenler yine kadınlar oluyor. O zaman kadınların ekonomide çok daha güçlü olması lazım. Ve kadınların dişe diş göze göz mücadele etmesi lazım.

Kadına yönelik şiddet son 15 yılda yüzde 1400 arttı. Ne oluyor bize? Çocuk evlilikler neden oluyor? Eğer kadınlar yeniden ayağa kalkabilirlerse, yeniden hak mücadelesi başlatabilirlerse biz 2019’u cumhuriyeti demokrasiyle taçlandıran bir yıl olarak göreceğiz. 2019 benim için ne kadar önemliyse kadınlar için o kadar önemlidir.

Kadın erkek eşitliği konusunda medeni kanunu ilk getiren, uygulayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Seçme ve seçilme hakkını getiren yine Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Fransa’da 10 yıl sonra 1944’de, İtalya’da 1946’da, Japonya’da 1945 yılında, Çin’de 1947 yılında, Yunanistan’da 1952 yılında, Belçika’Da 1960 yılında, İsviçre’de 1971 yılında. Gazi Mustafa Kemal 1934 yılında kadına seçme ve seçilme hakkını getirdi.

Bizim parti olarak tüzüğümüzde yüzde 33 cinsiyet kotası var. Şimdi buradan bütün siyasal partilere açık ve net çağrıda bulunuyorum. Gelin siyasi partiler yasasını değiştirelim, cinsiyet kotasını en az yüzde 33 olarak parlamentodan geçirelim.

Muhtar arkadaşlarım var aramızda. Muhtarsınız, mahallenizde yeşil alan var ve imara açılıyor. Sizin hiç haberiniz olmuyor. Biz ne düşünüyoruz? Eğer bir mahalle ile ilgili belediye meclisinde karar alınacaksa, mahallenin muhtarı karar süresince belediye meclisine katılmalı, söz ve karar sahibi olmalı. Seçimle mi geldi muhtar? Seçimle geldi. Niye karar sahibi olmasın? Kendi mahallesiyle ilgili karar alınacak muhtarın haberi yok. Gelsinler bunu da değiştirelim.

Mahallede yeşil alan imara açılacak niye referandum yapmazsınız? Belde halkına niye sormazsınız? AVM mi olsun, yüzme salonu mu olsun, kültür salonu mu olsun? Bizde en temel konularda referandum yapılmaz. Referandum en temel konularda olması gerekir. Oturur vatandaş kararını verir.

Coplarla, tekmelerle, biber gazlarıyla kadınları susturamazsınız. Kadınlar hak hukuk adalet istiyorlar. Çocuklarının daha iyi okullarda okumasını istiyorlar. Bozulan eğitim sisteminin düzelmesini istiyorlar. Kadınlar, kadınlara yapılan muameleye bakın. Gözaltına alınıyor kadın, üç günlük çocuğu, normalde kadının emzirmesi lazım, üç gün göstermediler. Kıyameti kopardık da çocuğu götürdüler annenin yanına. Bunun acı vicdansızlıktır. Eğer demokrasimiz işgal altındaysa, bu işgalden demokrasiyi kurtaracak olan sizlersiniz.

Demokrasi ne demektir? Muhtarlara kaynak tahsil edilecek ama denetlenecek. Bütün yetkiler bir kişiye verilmez. Bütün yetkileri bir kişiye verirseniz Türkiye’yi felakete sürüklersiniz. Hepimiz insanız, hata yapabiliriz. Ama bütün yetkileri bir kişiye verip, onun hata yapmasını beklersek Türkiye’yi felakete sürükleriz. Demokrasi önemlidir, dengeler önemlidir.

Hapishanelerde binlerce çocuk var anneleriyle. Bu çocukların eğitimi ne olacak? Çocukların bir günahı yok ki? Bu çocukları topluma eğitmek lazım. İyi koşullarda okumalı, yazmalı. Her annenin umududur. Eğer bugün binlerce kişi işsizse, işsizliği en çok kadınlar çekiyorsa kadınlar bir demokrasi devrimi yapmak zorundadırlar. Nasıl cumhuriyet devrimi yaptıysanız, şimdi bir demokrasi devrimi yapmak zorundadır kadınlar. Bunun muhtarı yok, A’sı yok B’si yok.

Kadına yönelik şiddet. En ağır şekilde cezalandırılmalı kim yaparsa yapsın. Kamu görevlisi yapıyorsa ona da en ağır cezalar uygulanmalı. Kadına yönelik şiddet mi olur? İnsan insanlığından utanır. Kadına şiddet uygulayacaksınız, kadını öldüreceksiniz. Kadınlar bu konuda da mücadele ediyorlar. Eminim kısa süre içinde kadınlar mücadelelerinde başarıyı yakalayacaktır. Yeter ki bir kadın hareketi, demokrasi hareketi başlatın. Kadın erkek ayrımı yapmadan hep beraber güzel ülkemizde yaşamak dileğiyle hepinize saygılar sunuyorum.

8 Mart , kadınlar günü , CHP , Kemal Kılıçdaroğlu , gündem