Ender YOLDAR
Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimleri sona erdi.İkisininde kazananı tek kelimeyle Erdoğan oldu.
Kaybeden ise Kılıçdaroğlu ve de özellikle de Meral Akşener.
Bunun da aması ,fakatı yok durum çok net ve ortada.
Sonuçlar ülkemiz için hayırlı olsun.
Şimdi gelelim bugünden itibaren iktidarın acilen çözmesi gereken sorunlara;
Türkiye’de pandemi sonrasında yatırım ortamındaki durgunluk, son 1,5 yıldır yaşanan yüksek enflasyon ve 6 Şubat depremi, ekonomide ağır bir tahribat yaratmış durumda.
BÜYÜME
AKP iktidarının enflasyon ile mücadele yerine büyümeyi tercih eden Yeni Ekonomi Modeli ile birlikte artan iç tüketim, Türkiye’ye 2021’de yüzde 10’un üzerinde, 2022 yılında ise yüzde 5,6’lık büyüme olarak geri döndü.
ENFLASYON
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda faiz indirimine başladığı Eylül 2021’den bu yana geçen yaklaşık 1,5 yıl içerisinde, Türkiye dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkelerinden biri haline geldi.
GELİR DAĞILIMI VE YOKSULLUK
Yüksek enflasyon ortamının doğal sonucu olarak Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliği ve yoksulluk da artıyor. TÜİK’in 2022 yılına ilişkin Gelir Dağılımı İstatistikleri’ne göre, en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2022’de bir önceki yıla kıyasla 1,3 puan artarak yüzde 48 oldu. Aynı dönemde en düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 6’ya geriledi.
İŞSİZLİK
Pandemi döneminde istihdam piyasasına verilen destekler ve işten çıkarma yasağı ile kısa çalışma ödeneği gibi önlemler, işsizliğin artmasının önüne geçti. Pandemiden çıkış ile birlikte açılan kredi muslukları ve iç talebin canlanması ile birlikte iş gücü piyasasındaki olası büyük kayıpların da önüne geçilmiş oldu.
CARİ AÇIK
Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde başlayan “yüksek kur-düşük faiz” modeli ile dış ticarette fazla verme hedefi, gelinen noktada tarihi bir cari açık ve dış ticaret açığına neden oldu.
TCMB’nin açıkladığı son verilere göre, 2023’ün ilk çeyreğinde cari işlemler hesabı, ocak-mart arasını kapsayan yılın ilk çeyreğinde 23, 6 milyar dolar açık vererek rekora imza attı. 12 aylık cari açık ise 54,2 milyar dolar oldu.
BÜTÇE AÇIĞI
AKP yönetimi, başa geldiği 2002 yılında kendinden önce uygulamaya konulan IMF odaklı para ve maliye politikalarını uygulamaya devam etti. 2008 krizi dönemi dışarıda bırakıldığında genel anlamda istikrarlı seyreden bütçe dengesi, pandemi ile birlikte bozulmaya başladı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın son açıkladığı Mart 2023 merkezi yönetim bütçe verilerine göre, bir önceki yılın ilk çeyreğinde 30,8 milyar TL fazla veren bütçe, 2023’ün ilk çeyreğinde 250 milyar TL açık verdi. Buna Kur Korumalı Mevduat (KKM) ve seçim odaklı harcamalar, doğalgaz indirimleri ve maaş artışları da eklenince, yeni hükümetin ekonomide en önemli gündem maddelerinden birinin de Hazine’yi yeniden güçlendirmek olacağını söylemek mümkün.