Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kütahya’da düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada ;Emeklilerin zor durumda olduklarını kabul ederek ”ne yapalım  Bütçenin imkanları bu kadar  Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar tabii ki istedikleri gibi atıp tutabilirler” dedi.

Erdoğan emekli maaşlarına seyyanen zam bekleyen milyonlarca emekliyi hayal kırıklığına uğratacak açıklamalar yaptı.

İşte Erdoğan’ın emekli maaşlarıyla ilgili sözleri:

EN ÇOK EMEKLİLER ETKİLENDİ: Hiç şüphesiz hayat pahalılığıyla da mücadele ettik. En çok etkilediği kesimlerin başında emeklilerimiz vardır. Her ne kadar emekli maaşlarını bizden önceki dönemlerle kıyas edilemeyecek seviyelere çıkarmış olsak da gönlümüz vatandaşlarımızın hayatlarını daha iyi şartlarda sürdürmesini istiyor.

HESAP KİTAP İŞİ: Ekonomi dediğiniz hesap kitap işidir. Gelir gider dengesini tutturamazsınız, sosyal, siyasi ve ekonomik çalkantıların pençesine düşmeniz kaçınılmazdır. Enflasyonla mücadele ediyoruz. Biz harcadığımız her kuruşu devleti ve milleti ile birlikte çalışıp kazanmak mecburiyetindeyiz.

MAAŞ YETERLİ DEĞİL: En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı ömrünü kendi ve ailesi için harcayan vatandaş için elbette yeterli değil. Devlet ve millet olarak daha fazla çalışacak, daha çok gelir elde edecek, ortaya çıkan kazançtan da emeklilerimize hak ettikleri parayı vereceğiz.

TAHRİK EDİYORLAR: Şimdi birileri çıkıyor emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor. Bakınız bizim ülkemizde halihazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1,4 trilyon lira… 10 bin lira eklemek demek, 1,9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir.

YETERLİ GELMİYOR: Dikkat ediniz mevcut maaşların tutarından söz etmiyorum. Sadece 7 bin lira veya 10 bin lira olarak ifade edilen ek artışın maliyetini anlatıyorum. Yani 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor. Aynı şekilde deprem harcamalarının tamamını bu iş için kullansak yine yeterli gelmiyor.

UCU UCUNA: Eğitime, sağlığa tek kuruş harcamadan her birinin tüm bütçesini buraya aktarsak ucu ucuna ya kurtarıyor ya kurtarmıyor. Askeriyle, polisiyle, eğitimcisiyle, sağlıkçısıyla velhasıl tüm memuru ve işçisiyle devletin çalışanlarının yarısından fazlasına maaşlarını vermesek o zaman belki bu ilave gideri karşılayabiliriz.

ADALETSİZLİĞİN FARKINDAYIZ: Altını tekrar çizerek ifade ediyorum. Burada konuştuğumuz emeklilerimizin mevcut maaşlarının maliyeti değil, yapılması istenen ilave artışların tutarıdır. Ayrıca seyyanen artışların emekli maaşları arasında yol açtığı adaletsizliğin de farkındayız.

HESABINI VERMEKLE MÜKELLEFİZ: Sırtında yumurta küfesi taşımayanlar tabii ki istedikleri gibi atıp tutabilirler. Sorumluluk makamında olmayanlar elbette her aklına eseni söyleyebilirler ama milletin ülkeyi ve devleti yönetme görevi verdiği bizim için böyle bir durum asla söz konusu değil. Biz yaptığımız her işin hesabını 85 milyonun tamamına vermekle mükellefiz. Biz, attığımız her adımı en ince detayına kadar hesaplamak zorundayız.”