İsrail ile ilişkilerimiz hangi
Noktada?..
Necdet Buluz
Ortadoğu’da ve Suriye’de her şey toz duman ama Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi yolundaki çabalar da sürüyor. Her iki ülke yetkililerinin açıklamaları bu ilişkilerin kısa zamanda normalleşeceği yönünde adımların atılmakta olduğunu gösteriyor.
Zaten, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan “İsrail bölgede Türkiye gibi ülkeye muhtaçtır. Bizim de İsrail’e ihtiyacımız olduğunu kabul etmemiz lazım” diyerek ilişkilerin normalleşmesine “yeşil ışık” yakmıştı.
İsrail Başbakanı Netanyahu da konu ile ilgili açıklamalarında “Türkiye ve İsrail arasındaki ticaret tarihinin en yüksek seviyesinde. Akdeniz’de bulunan doğalgaz rezervleriyle ilgili Türkiye ile işbirliği yapma imkânı var” diyerek kapıyı aralamıştı.
Türk yetkililer “İki ülke arasındaki ilişkiler düzelebilir. Yeter ki şartlar yerine getirilsin” diyor. Kapıyı kapatmıyorlar.
Hatta daha önce yapılan açıklamalarda iki ülkenin anlaşmaya vardığı, ön protokolün bile yapıldığı iddia edilmişti. İsrail’in etkili gazetesi Haaretz’in bu iddiaları ortaya attığını da biliyoruz. Bu açıklamalara Türkiye ve İsrail tarafından herhangi bir yalanlama gelmediği gibi, görüşmelerin çözüm noktasına gelmesi için çaba gösterildiğine de vurgu yapılmıştı.
Ortada Türkiye açısında en büyük sorun Mavi Marmara olayı ve İsrail tarafından Gazze’ye uygulanan ambargodur. Türk tarafı, kamuoyunu rahatlatabilmek için Mavi Marmara baskınında İsrail’de özür dilemesini istemişti, bu özür geldi. Ölenlerin yakınına tazminat konusunda da iki ülke yetkililerinin görüşmeleri sürdürdüğü ifade ediliyor.
Aslına bakılacak olursa, Türkiye’de AK Parti tabanını rahatlatabilecek adımların atılması önemli görünüyor. Toplum, Gazze’ye İsrail tarafından uygulanan ambargo konusunda çok hassas durumda. Bu hassasiyetlerin göz önünde bulundurulması ve Gazze konusunun çözüme kavuşması ile Hükümetin eli de rahatlamış olacak. Yoksa İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini topluma anlatmak öyle kolay olmayacaktır. Şimdiden bazı kesimlerden bunun tepkileri de gelmeye başladı.
Tespitlerimize ve bazı açıklamalara bakıp, Gazze konusunda şu değerlendirmeyi yapabiliriz:
İsrail, Türkiye’nin Gazze’ye insani yardım yapabilmesi için kapıyı aralayacak. Böylece buraya her türlü ihtiyaç maddesi gönderilebilecek. Üçüncü ülkelerden Gazze’ye yapılması istenilen yardımların da Türkiye üzerinden buraya ulaştırılması konusunda anlaşma noktasına varılmak üzere olduğu görülüyor.
Böyle bir formül yeterli olur mu? Gazze’deki ambargonun kalmasını sağlar mı? Ya da AK Parti tabanını rahatlatır mı, bu konuda şu an için bir yorum yapamıyoruz. Çünkü Gazze konusunda atılacak adımların Filistin’i kökten rahatlatması gerekiyor. Bu sağlanamadığı takdirde böyle bir formülün işletilmesi ne kadar hedefine ulaşır bu da ayrıca tartışma konusu olacaktır.
Buraya kadar yazdıklarımız Türkiye açısından önem taşıyan konulardır.
Peki, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için İsrail’in hiç mi talebi yok, ya da olmayacak mıdır?
Daha önce İsrail tarafından yapılan bazı açıklamalar var. Hamas’ın Türkiye’deki faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiğini ısrarla isteyen İsrail, bu isteğinden geri adım atmayacağını defalarca dile getirdi. Şimdi, ikili ilişkilerin normalleşmesinde İsrail’in bu isteğinin de yerine getirilmesi gerekmeyecek mi? Ya da daha yuvarlak bir formülle bu sıkıntının aşılması sağlanmayacak mı?
Şu görüşümüzü yansıtalım:
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı ambargoyu kaldırması, Hamas’ın Türkiye’deki faaliyetlerinden ve varlığından daha önemlidir. Türkiye, eğer Gazze ambargosunun sona ermesini sağlayabilirse Filistin konusunda da çok önemli bir adımın atılmasına imza atmış olur. Hiç kuşkusuz bu olay AK Parti tabanını da rahatlatacaktır ve İsrail’e olan tepkileri azaltacaktır.
İsrail, Hamas’ın Batı Şeria’daki askeri şefi olan Salih Aruri’nin Türkiye’de sığınmacı olarak bulunduğunu ve Aruri’nin mutlaka sınır dışı edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu konunun da pazarlık masasında olduğu ifade ediliyor. Türkiye ise, yapılan ikili görüşmelerde Aruri’nin Türkiye’de bulunmadığını söylediği iddia ediliyor. Bu da İsrail’in konu ile ilgili isteğinin yerine getirilmiş olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir.
Amerika’dan gelen açıklamalara bakılacak olursa, Amerika yönetimi uzun zamandır kopuk olan Türkiye-İsrail ilişkilerinin bir an önce normalleşmeye dönmesi için bazı çalışmalar içinde olmuştu. Hatta Türkiye tarafından Rusya’nın savaş uçağının düşürülmesi olayı ile bu yakınlaşmanın daha da güç kazandığı iddiaları da ortaya atılmıştı.
Bilindiği gibi her iki taraf arasındaki sıkıntılar nedeni ile Büyükelçiler karşılıklı olarak geri çekilmişti. Şimdi, yeni bir anlaşmanın sağlanması halinde iki taraf büyükelçileri de karşılıklı olarak atanmış olacak.
Temennimiz, giderek karışan ve tehlikeli hale dönüşen bölgemizde Türkiye-İsrail ilişkilerin düzelmesi ve bu anlaşmaların da Türkiye lehine gelişmesidir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz