“YILLARIN İHMAL VE TAVİZLERİ MİLLETİMİZE PAHALIYA MAL OLMUŞTUR”

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Diyarbakır’da toplanan Demokratik Toplum Kongresi’nin özyönetim ilanı yaptıklarını söyleyen Bahçeli, “Özünde kan ve cinayet bulunanların özyönetim teklifi cezasız ve yaptırımsız bırakılmamalıdır. HDP’li sözde siyasetçilerin dokunulmazlıkları kaldırılacaksa, Davutoğlu ve AKP’nin önünde engel yoktur, buyursunlar TBMM’de bu sorunu kökten çözelim, hepten bitirelim, hukukun işini kolaylaştıralım. Yanlış hesap sonunda Türk milletinden dönecektir. Türkiye milli ve üniter bir devlettir. Özyönetim ise bölünmedir, ayrılmadır ve yılanın başı küçükken ezilmelidir. Türk milleti bin yıllık kaynaşma ve kardeşlik anıtıdır. Aramıza fitne sokuşturmaya çalışanlara göz açtırılmayacak, vatan ve millet kaderine terk edilmeyecektir” dedi.

“YILLARIN İHMAL VE TAVİZLERİ MİLLETİMİZE PAHALIYA MAL OLMUŞTUR”

Bahçeli, “Türkiye’miz maalesef geride kalan yıl içinde düzensizliğin, bozguncu emellerin zalim pençe darbeleriyle tökezlemiş, tarihi yürüyüşü kesintiye uğratılmıştır. Nitekim 2015’e kaybedilmiş, ziyan olmuş, israf edilmiş bir yıl dersek abartmamış, aksine isabetli bir değerlendirmede bulunmuş oluruz. AKP’yle geçen her yılın milletimize herhangi bir hayrının dokunmadığını, bundan sonra da dokunmayacağını yaşıyor, görüyor, tecrübeyle de biliyoruz. 2015’e terör kanlı mührünü vurmuşsa, bunun vebali AKP’nin sırtındadır. 2015’de bölücülük isyan bayrağını kaldırmışsa, milli beka ağır bir hasar almışsa bunun arkasındaki asıl provokatörün AKP olduğu besbellidir. Yılların ihmal ve tavizleri milletimize pahalıya mal olmuştur” dedi.

“BÖLÜCÜ TERÖR, AKP’NİN MÜSAADESİ DOĞU VE GÜNEYDOĞU’NUN HÜCRELERİNE KADAR SİNMİŞTİR”

’2015’de PKK fren tutmamış, insaf ve vicdan tanımamıştır’ diyen Bahçeli şöyle devam etti; “Şayet PKK, bugünkü aşamaya geldiyse, şayet şu anki güç ve imkanına kavuşmuşsa bunun günahı bütün işbirlikçi mihraklardan önce AKP’nindir. AKP, PKK’ya taşıyıcı bedenlik yapmış, silahlanmasına göz yummuş, sonra da çark edip üst perdeden verip veriştirmiştir. Bölücü terör, AKP’nin müsaadesi ve ataletiyle Doğu ve Güneydoğu’nun hücrelerine kadar sinmiştir. 2015 yılında tarihte eşine az rastlanır bir gaflet, dalalet ve hatta hıyanet AKP’ye nüfuz etmiştir.”

“TÜRKİYE EKONOMİSİNDE TÜM CEPHELER BÖLGESEL VE KÜRESEL SORUNLARA PARALEL ŞEKİLDE ÇÖKMÜŞTÜR”

2015 yılında Türkiye ekonomisinin de dibe vurduğunu söyleyen Bahçeli, “Hayat pahalılığı artış göstermekle birlikte günlük ve insani ihtiyaçlar güç bela karşılanmıştır. Üzüntümüz odur ki, yeni yılla beraber sağanak gibi yağan zam ve vergi artışları mağduriyet ve perişanlıkları şiddetlendirecektir. Lükslerinden kısmayan, israftan kaçınmayan saray ve hükümetin orta ve dar gelirli insanımızı bunaltan sözde fiyat ayarlamaları ahlaka sığmadığı gibi insani de görülemeyecektir. Yandaşlar devlet hazinesine kapılanıp keyif sürerken, vatandaş nasıl geçineceğini, nasıl doyacağını, nasıl barınacağını kara kara düşünmektedir. Uyarmak isterim ki, böylesi adaletsizlikler sosyal ve ekonomik patlamaların hazırlayıcısı, teşvik edicisidir. Yüzde 8,81’lik enflasyon oranı, daralan ihracat pazarları, azalan refah, borçlanan milyonlar, bozulan gelir dağılımı adaleti ekonominin ne hallere düşürüldüğünün hazin bir göstergesidir. Türkiye ekonomisinde tüm cepheler bölgesel ve küresel sorunlara paralel şekilde çökmüştür” diye konuştu.

“NEREDEYSE DOST VE KOMŞU ÜLKE KALMAMIŞTIR”

Bahçeli “Dış politikadaki eksen kaymaları, politika tutarsızlıkları, hükümetin imkan ve iddiaları arasındaki muazzam çelişkiler ülkemizin belirleyicilik ve etkinlik vasfını köreltmekle kalmamış, ekonomiye de yük bindirmiştir. AKP’nin ekonomideki iflasının yanında, iç ve dış politikadaki başarısızlıkları artık dizginlenemeyecek boyutlara ulaşmıştır. Türkiye çevresindeki hiçbir gelişmeye müdahil olamamış, hiçbir komşu ülkeye sözünü geçirememiştir. Suriye politikası enkazdır. Irak politikası çöplüktedir. Mısır politikası rehinlidir. Rusya politikası kriz geçirmektedir. Neredeyse dost ve komşu ülke kalmamıştır” dedi.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

Anayasaların çağın ihtiyaç ve yönelimlerine göre yenilenmesi, yeni baştan yazılmasının mümkün ve hatta zorunlu olduğunu ifade eden Bahçeli, “Ancak yeniden yazıyoruz kisvesiyle, anayasanın içine yerleştirilecek karanlık ve kindar hevesleri hoş görmek, bunlara kulak tıkamak bir o kadar ahlak dışı ve vatana ihanetle eşdeğer bir sapma halidir. Anayasa herhangi bir parti veya siyasal hareketin mahsulü değil, topyek–n 78 milyonun tamamına ait olmalı, zamanlar üstü bir zeka ve demokratik ölçülere dayanmalıdır. Bugün Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyaç duyduğu inkar edilmez bir gerçektir. 140 yıllık anayasa tartışması diyalog ve kapsayıcı uzlaşmayla bitirilmelidir. Parti olarak biz de bu konuda olumlu ve sıcak bir tutum içindeyiz. Yeni anayasa beklentilerinin, bu çerçevedeki tazyik ve arayışların arttığını yakinen biliyor ve müşahede ediyoruz. Özellikle Erdoğan ve Davutoğlu’nun yeni anayasa konusundaki ısrar ve çabaları milletimizin gözü önünde cereyan etmektedir. Bu maksatla Başbakan Davutoğlu Meclis’te grubu bulunan partilerle temas kurmuş, sırasıyla görüşmelere başlamıştır” dedi.