İşgalci ve soykırımcı Ermenistan…

İşgalci ve soykırımcı
Ermenistan…

Necdet Buluz

Azerbaycan-Ermenistan sınır hattında yine kan akacağı belliydi. Nitekim Rusya’nın desteğini alan işgalci ve soykırımcı Ermenistan top atışları ile bu satırlar yazılıncaya kadar 12 Azerbaycan askerini şehit etmiştir. Bu topçu atışlarının aynı zamanda sivil halkı etkilemesi açısından da önemlidir.
Ermenistan ordusunun askeri mevzilerin yanı sıra cephe hattına yakın bölgelerdeki yerleşim birimlerini de ateşe tuttuğu, Azerbaycan ordusunun da ateşle karşılık verdiği belirtiliyor. Cephe hattında Ağdere, Terter, Ağdam, Hocavend ve Fuzuli bölgelerinde şiddetli çatışmaların yaşandığı da gelen haberler arasında yer alıyor.
Biz, Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ topraklarını işgalinin, işgalden kurtarılamadığı sürece sorunun daha da derinleşeceğini sürekli yazmışızdır. Bunun için oluşturulan MİNS Grubu, ne var ki bugüne kadar konu ile ilgili olumlu adımı atamadı.
Nitekim 12 Azerbaycan askerini şehit edilmesi ile ilgili olarak bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan da “Yıllar yılı malum işgal altında olan Dağlık Karabağ bölgesindeki bu mücadele ne yazık ki bu işi Minsk üçlüsü’nün hafife alması sebebiyle bu tabloyla bizi karşı karşıya bıraktı. Eğer Minsk üçlüsü burada adil bir şekilde, kararlı bir şekilde yürüyüp netice alacağı adımları atmış olsaydı bugünlere gelmemiş olurduk” diyerek MİNS Grubu’na sert eleştiri yapmıştır.
Bilindiği gibi MİNG Grubunu Amerika, Rusya ve Fransa üçlüsü yürütüyor.
Özellikle Amerika ve Fransa’nın ülkelerinde bulunan Ermeni lobilerinin etkisinde kaldıklarını, seçim ve diğer bazı nedenlerle bu lobilerin istekleri yönde hareket ettiklerini görmekteyiz.
Hiç kuşkusuz, Ermenistan Rusya’dan da aldığı askeri destek sayesinde böylesine bir eylem içinde girebiliyor. Rusya’nın Türk düşmanlığından kaynaklanan bu tutum ve davranışının da sorunun çözümünü kördüğüm yaptığını da görmekteyiz.
Azerbaycan-Ermenistan sınırındaki gerginlik nedeni ile Türkiye’nin Dışişleri Bakanlığı’ndan da bir çağrı yapıldı. Bu çağrıda özellikle Ermenistan’a “derhal ateşkes” deniliyor. Çağrıyı birlikte okuyalım:
“Ermenistan tarafından 1 Nisan’ı 2 Nisan’a bağlayan gece temas hattında Azerbaycan’a yönelik olarak başlatılan topçu ateşleri ve sivil halkı da etkileyen saldırıları kınıyoruz. Şehit olan Azerbaycanlı kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Ermenistan’ı ateşkese uymaya ve çatışmalara biran önce son vermeye davet ediyoruz. Ermenistan yaklaşık çeyrek asırdır Azerbaycan’ın topraklarının beşte birini işgal altında tutmaktadır. Söz konusu işgal sona ermediği ve Ermenistan saldırgan tutumundan vazgeçmediği müddetçe benzer çatışmaların yaşanmaya devam etme riski maalesef mevcuttur. Bu çerçevede, Ermenistan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarını da göz önüne alarak barışçı yollardan işgale biran önce son vermesi yönündeki çağrımızı yineliyoruz. Yukarı Karabağ ihtilafının çözümü için oluşturulan AGİT Minsk Grubu’nun bir üyesi olan Türkiye, ihtilafa Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği çerçevesinde adil ve kalıcı bir çözüm bulunması yönündeki çabaları desteklemeyi sürdürecektir. Diğer taraftan, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Bakanımız ve Sayın Milli Savunma Bakanımız bugün konuyla ilgili olarak Azerbaycanlı mevkidaşları ile telefonla görüşerek şehit olan Azerbaycanlı kardeşlerimiz için taziye dileklerini bildirmişlerdir”

Sorunun barışçıl yolla ve mutlaka işgal edilen toprakların terk edilmesi ile çözülebileceğinin altını tekrar çizelim. Ermenistan üzerinde Amerika, Rusya ve Batı’nın baskısı olmadığı sürece de bu işin çözümü gerçekleşemez.
Bu noktada, yapılan çağrıların, ortaya konulmak istenilen tavırların hiçbir işe yaramadığı ve bundan sonra da yaramayacağını da görmemiz gerekiyor. Önemli olan MİNSK Grubu üzerinde etkili olabilmek ve bu grubun çalışmasını sağlayarak Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmesini sağlayabilmektir.
Bunu kim yapacak?
Kilit ülke Rusya’dır.
Rusya, ister ise bu işi çok kısa zamanda çözebilir. Biz, bu nedenle Rusya ile olan ilişkilerimizin bugünkü noktaya gelmemesi gerektiğini söylüyoruz.
Rusya’yı uçak krizi sonrası tamamen karşımıza aldık. Yeni bir düşman edindik. Rusya ile ilişkilerimizi sadece Rusya’dan gelecek olan turistlerle, bu ülkeye ihraç ettiğimiz domates limanla sınırlamaya kalkıştık. Bu konuya başka bir yazımızda enine boyuna değineceğiz.
Ermenistan-Azerbaycan sınır hattındaki çatışmalarda Azerbaycan askerlerinin stratejik öneme sahip bazı bölgeleri Ermenilerden geri almış olmalarını da başarı olarak görmekteyiz. Bu konudaki gelişmeleri de sizlerle paylaşmak istedik.
Azerbaycan ordusunun saldırısında kısa sürede Ermeni mevzileri yarılarak stratejik öneme sahip bazı tepeler ve yerleşim birimleri geri alındı. Goranboy ve Naftalan kentleri için tehlike oluşturan Talış köyü etrafındaki tepe ve Seysulan yerleşim birimi Ermeni güçlerinden temizlendi.

Fuzuli bölgesinde, Horadiz kentinin güvenliği için önemli olan Lele Tepesi de Azerbaycan ordusunun kontrolüne geçti. Geri alınan bölgelerde savunma hattının oluşturulduğu ve mevzilerin güçlendirildiği belirtildi. Bakanlık, çatışmalarda Ermeni ordusuna ait 6 tank ve 15 topun imha edildiğini, öldürülen veya yaralanan düşman askeri sayısının 100’den fazla olduğunu duyurdu.

Açıklamada, Azerbaycan ordusunun da 12 şehit verdiği, 1 Mi-24 helikopterinin Ermeni güçlerince düşürüldüğü, 1 tankın ise patlayan mayın nedeniyle kullanılamaz hale geldiği bildirildi. Açıklamada, “Ateşkesin tekrar ihlali durumunda Ermenistan’a daha ağır darbelerin vurulacağı” ifade edildi.

necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz