Amerika, PYD’nin önünü açıyor…

Amerika, PYD’nin önünü
açıyor…

Necdet SİVASLI

İşin özeti şu:
Terör örgütü IŞİD, Türkiye’ye karşı savaş açtı. Kilis’e roket düşmüyor, roket atılıyor. Bunun altını çizelim. Zaten, IŞİD karargâhından yapılan açıklamalarda da “Türkiye bizim düşmanımız” deniliyor.
Dikkat edilecek olursa terör örgütünün roket attığı tek ülke Türkiye’dir.
Türkiye IŞİD ile hem Suriye’de, hem de içeride canlı bombaları ile mücadele etmek durumunda kaldı. Konu ile ilgili sıkıntıların giderek büyüdüğünü daha önceki yazılarımızda dile getirmiştik.
İşin ilginç tarafı, müttefikimiz Amerika’nın IŞİD hedeflerini vurmamak için adeta direnmesi ve çeşitli bahaneler üretmesidir. Kaldı ki, Rusya bile IŞİD ile mücadele adı altında bu örgütün çökertilmesi konusunda şu ana kadar ciddi bir adımı atmadı.
Şu anda bu kanlı terör örgütü ile adeta baş başa kaldık.
Kilis’i hedef alan IŞİD’i ABD vurmamak için adeta frene basıyor. Türkiye IŞİD hedeflerinin koordinatlarını vermesine rağmen ABD uçak kaldırmıyor. ABD’nin bu kadar isteksiz davranmakla PYD’yi meşrulaştırma amacı güttüğü belirtiliyor. Kaynaklar, bölgede halen gerek PYD, gerek IŞİD gerekse Esad rejiminin saldırılarının tek hedefinin muhalifler olduğuna işaret ederken, IŞİD ile mücadelede muhalifler ile birlikte bir sonuca varılamayacağı tezi üzerinden YPG’nin de içinde bulunduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin IŞİD ile mücadelede tek muhatap olması çabası içerisinde olunduğu kaydediliyor.
IŞİD, Kilis’e son iki ayda 55 roket atmış. 18 sivil vatandaş ölmüş, 80 yaralı var. Roketten korunmanın yollarını anlatan broşürler dağıtılıyor. “Roket sesi duyulunca çukur bir yere saklanın” deniliyor. Halk sıkıntılı, sokağa çıkmaya cesaret edemiyor. Kentten göç başlamış durumda.
Güvenlik kaynakları, ABD’den gelmesi beklenen HIMARS füzelerinin de sadece bir psikolojik katkı sağlayabileceğini, ancak Türkiye’nin 100 km’ye varan menzilli füzelerinin zaten bölgede olduğunu söylüyor. IŞİD ile mücadelede sadece silahlı İHA’ların yeterli olmadığını, savaş uçaklarıyla da IŞİD mevzilerinin vurulması ve Türkiye sınırından uzaklaştırılması gerektiği belirtiliyor. Ancak şu ana kadar uluslararası koalisyona yapılan bu taleplerin karşılık bulmaması da kafalardaki soru işaretlerini çoğaltıyor.
Şimdi sormak istiyoruz:
Kilis’e düşen IŞİD roketlerine karşı uluslararası koalisyon ile işbirliğine varılmış, anlık istihbarat paylaşımı kapsamında Türkiye’nin talebiyle İncirlik’ten kalkan koalisyonun silahlı insansız hava araçlarının IŞİD hedeflerini vurması benimsenmişti. Silahlı İHA’lar da IŞİD’in kamyonetler üzerinden roketleri ateşleyerek olay yerinden kaçması üzerine en etkin silah olarak kullanılmaya başlanmıştı. IŞİD’e karşı ABD öncülüğünde oluşturulan koalisyon iki gün İHA kaldırarak IŞİD hedeflerine müdahale etti. Ancak ABD varılan anlaşmayı dün uygulamadı.
Peki, “anlık istihbarat” anlaşması ne oldu? Amerika, amansız şekilde mücadele edilmesi gerektiğini söylediği IŞİD hedeflerini niye vurmak istemiyor?
Bu noktada akla gelenleri de söyleyelim:
Amerika bir yandan Türkiye’yi IŞİD tehdit ve tehlikesi ile köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Öte yandan PYD’nin önünü açıyor. Türkiye’nin “PYD, terör örgütü PKK’nın Suriye koludur” açıklamalarını da hem ciddiye almıyor, hem kendi çıkarları yönünde hareket etmeyi sürdürüyor.
Rusya ile yaşanan uçak krizinden sonra IŞİD’ın Suriye’deki mevzilerini savaş uçaklarımızla vuramıyoruz. Demek ki, Rusya uçağının düşürülmesinde de büyük bir tezgâhın var olduğu görülüyor. İçine düşürüldüğümüz durumu görüyor musunuz?
Böyle bir dostluk olur mu? Bu anlayış içinde olanlarla yola çıkılır mı? Bu tablo, bugün bölgede yalnız bırakıldığımızın bir görüntüsüdür.
Biz, kendi ülkemizde İncirlik gibi üssü Amerikalıların kullanımına açıyoruz ama müttefikimiz ülke topraklarımızı da sadece kendi çıkarları için kullanıyor. Artık bu konuların da ciddi olarak masaya yatırılması gerekmiyor mu?
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu gördü ve konu ile yaptığı açıklamada Amerika’ya da diğer müttefiklere de sert çıkışlarda bulundu. “Kendi göbeğimizi kendimiz keseriz” dedi.
Dedi de, acaba kendi göbeğimizi kendimizin kesmemize izin verirler mi, bunu da düşünmek gerekiyor?
İşin içinden çıkılmaz bir noktadayız. Arada sıkışıp kalan tek taraf şu anda Türkiye oldu. Her zaman söylediğimiz gibi, bugüne kadar uyguladığımız yanlış Suriye ve Ortadoğu politikalarımız ne acıdır ki bizi bu noktalara sürükledi.
Daha fazla batağa saplanmadan bu sıkıntılardan nasıl kurtulabiliriz, kendimizi bölgede nasıl toplarlarız bunların hesaplarının yapılması gerekiyor. Temennimiz IŞİD saldırıları karşısında Suriye batağına saplanmadan sorunların başka şekillerde üstesinden gelinebilmesidir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz

Yanıtla veya Yönlendir