”Terörle mücadele yasasında gevşeme yapamayız”

AP Başkanı Schulz ile yapılan görüşme sonrası konuşan Başbakan Yıldırım, “Terörle Mücadele Yasası’nda ,bir gevşeme,bir iyileştirme yapamayız” diyerek, “Bu bizim ölüm kalım meselemiz” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Martin Schulz ile yaptığı görüşmeden sonra
yapılan ortak açıklamada, AP Başkanı Martin Schulz, 15 Temmuz’da gerekli tepkiyi zamanında veremediklerini söyledi.

Başbakan Yıldırım ise vize serbestisi anlaşmasına değindi ve AB’nin terörle mücadele yasasında beklediği değişikliğin yapılamayacağını bir kez daha dile getirdi.

Schulz, şunları söyledi:

“Bir ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı bir iPhone üzerinden televizyona çıkmak zorunda kaldı. Bu aracılıkla Cumhurbaşkanı halkına bir çağrıda bulundu. Bütün insanların silahları olmadan sokağa döküldüğünü, vahşi darbe denemesine karşı çıktığını gördük.

“Türk ulusunun tarihinde şanlı bir sayfadır bu. Bu hayranlıkla izlediğimiz bir gelişmeydi.

“Gerekli tepkiyi zamanında veremedik”

“Sayın Yıldırım, bu devlet darbesi yapmak isteyen asker içerisindeki bir kanattan bahsetti. Sayın Yıldırım’a teşekkür ediyorum, bu konuyu bilmiyorduk ve gerekli tepkiyi zamanında veremedik.”

“Olayın vahameti bugün daha iyi anlaşıldı”

Schulz’un ardından Başbakan Yıldırım söz aldı. Yıldırım’ın konuşmasında özetle şunları söyledi:
“Schulz darbe girişiminden sonra ilk ziyaretini gerçekleştiriyor. AB’den beklediğimiz gür sesi duymadığımızı bazı üyelerin gereken açıklamayı gereken zamanda yapmadıklarını ifade ettim. Ama aradan geçen zaman içerisinde gerçekler ortaya çıkınca zarar birebir görüldükten sonra olayın vahameti ve örgütün ne kadar büyük bir tehdit olduğunun bugün daha iyi anlaşıldığını görmüş oluyorum.

Terörle Mücadele Yasası

“Türkiye terörün her türlüsüyle amansız bir mücadele vermektedir. Bu terörle mücadelenin sadece Türk halkının güvenliği için değil bütün Avrupa’nın güvenliği için önemli olduğunu sayın başkanla paylaştım. Bu süreçte terörle mücadele yasasında iyileştirme yapmak asla ve asla bize katkı sağlamayacağı gibi bu tehdidin daha da büyüyeceği aşikardır.

“Bu konunun yeni gelişen şartlar altında ele alınmasının ve başka çözüm yolu bulunmasının gerekliliğini ifade ettik.

“Avrupa bakımından Türkiye konusunda bir kafa karışıklılığımız yok ancak bazı açıklamalarla Türkiye’de bazı hoşnutsuzluklar ortaya çıktığını ifade ettim. Sorunları daha gerçekçi bir düzlemde ele almanın daha ciddi katkısı olacağına karar verdik.

“Yasada değişiklik yapamayız”

“Geri kabul anlaşması ve vize serbestisi beraber yürüyecek. Bunun için AB ve Türkiye tarafından yerine getirilmesi gereken hususlar var. Bir kısmı yerine geldi, bir kısmı yerine gelmedi. Bizim de AB’nin de yerine getirmediği hususlar var. Bunun bir istisnası var, terörle mücadele yasasının değiştirilmesi.

“AB’ye açık açık söyledik”

“Açık ve seçik AB’ye, Sayın Schulz’a da bir kez daha söyledik ki bugünkü içinde bulunduğumuz şartlardan dolayı biz burada Terörle Mücadele Yasası’nda bir iyileştirme yapamayız. Bu bizim ölüm kalım meselemiz.

“Bu, Türkiye’nin güvenliği meselesi, aynı zamanda Avrupa’nın da terörle mücadelesi için olması gereken bir konu. Bunu bir kenara bırakırsak, diğer bütün konuların çözüme kavuşturulmasında bir sorun görmüyoruz.

“FETÖ anlaması zor bir örgüttür”

“FETÖ anlaması zor bir örgüttür. Kapalı ve saydam olmayan bir örgüt. Faaliyetlerini takip etseniz bile tehlikenin boyutunu anlamanız mümkün olmuyor. Bu örgüt küresel bir tehdittir. Bugün Türkiye bu tehdidi görmüştür ve mücadelesini 15 Temmuz’da vermiştir.

“Türkiye büyük bir tehlikeyi kendine has yöntemlerle bertaraf etmeyi başarmıştır. Burada en büyük pay milletine aşık olan Cumhurbaşkanımızındır. Çok büyük alçakça bir darbe girişimi bertaraf edilmiş ve Türkiye’nin geleceği kurtarılmıştır.

AB-Türkiye ilişkileri

“AB-Türkiye ilişkilerinin daha gerçekçi ve anlayışlı zeminde sürdürülmesi konusunda anlaşıldı. Konularımızı aracısız ve doğrudan görüşerek çözüme bağlamak en önemli hedeflerimiz arasında olacaktır.

“FETÖ terör örgütü hayatın bütün alanlarına sızmış durumda. Gazetecilerin medya mensuplarının içeriye alındığı yolunda Avrupa’da tenkitler yapıyor. Bir gazeteci terör örgütünün faaliyetlerine iştirak etmez. Bizdekilerin durumu farklı. Gazetecilik kartını alıyor ama FETÖ’ye her yönüyle destek oluyor. Siz terör örgütüyle iç içe olmuş birisine elinde gazeteci kimliği var diye hoşgeldin mi diyeceksiniz?”