AKP:EVET çıkarsa terör bitecek

AK Parti’nin referandum kampanyasının tanıtım toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, “Yeni sistem terörün sonunu getirecek” diye konuştu.

AK Parti’nin 16 Nisan’daki anayasa değişikliğine ilişkin referandum kampanyasının tanıtım toplantısı Ankara Arena Spor Salonu’nda yapıldı.
Salona girmek isteyen vatandaşlar, polis ekiplerince oluşturulan üç arama noktasında üzerleri ve çantaları aranarak salona alındı.
Başbakan Binali Yıldırım, eşi Semiha Yıldırım ile birlikte salona geldi.
Otobüsün üzerine çıkan Başbakan Binali Yıldırım, salonun dışında toplanan kalabalığa seslendi.

OTOBÜS ÜZERİNDEN SESLENDİ
Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: “Bugün Türkiye’nin aydınlık yarınlarına kapı aralayacak, muasır medeniyetler seviyesine ülkemizi ulaştıracak 16 Nisan halk oylaması için resmen kampanyamızı başlatıyoruz. Meydanlardan güçlü Türkiye için, sürekli istikrar için kararımız, ‘Evet’. İşte karar, işte gelecek. Eminim ki kutlu yürüyüşün ilk adımını atan kurucu liderimiz, Cumhurbaşkanımız, bu muhteşem tabloyu izliyor. Buradan Cumhurbaşkanımıza, Recep Tayyip Erdoğan’a selamlarımızı gönderiyoruz.”
Konuşmanın ardından Yıldırım çifti, AK Parti’nin kampanya şarkılarından ilki olan “Tabii ki evet” eşliğinde Ankara Arena’ya girdi.

BİRLİKTE SALONU SELAMLADILAR
Başbakan Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, salona girişte, turkuaz renkli platform üzerinde yürüyerek partilileri selamladı, salondakilere kırmızı karanfil dağıttı.

Bu sırada AK Parti Gençlik Kolları’nca hazırlanan ve üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının yer aldığı “Büyük düşünen, güçlü lider” yazılı dev pankart ile üzerinde 15 Temmuz şehitlerinin fotoğraflarının bulunduğu “Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için” yazılı pankartlar açıldı.

Başbakan Yıldırım ve eşi, protokolde bulunanlar ile tek tek tokalaştı.

Yıldırım çifti, Cemil Çiçek ve Bülent Arınç’ın yanına oturdu.

Selamlaşma sırasında salonda “Evet diyoruz” adlı yeni kampanya şarkısı çalındı.
Toplantıda, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından “Daima millet” adlı tanıtım filmi izlendi.
40 bin kişinin katıldığı tanıtım toplantısını yaklaşık 500 basın mensubu da izledi.

YILDIRIM: KUTLU BİR YOLCULUĞA ÇIKIYORUZ
Başbakan Yıldırım, kürsüye Ümit Yılmaz’ın seslendirdiği “Evet ile güçlü Türkiye” şarkısının bir kısmını seslendiren 8 yaşındaki Azra Ecemsu Gümüş ile çıktı.
Binali Yıldırım, “Siz hayatsınız, siz umutsunuz, sizler beklediğimiz baharın müjdecisisiniz” dedi.
Yıldırım, Anayasa değişikliği maddelerini tek tek okuyarak anlattı.

Binali Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:
Hepinizi yürekten selamlıyorum. Bizleri izleyen vatandaşlarım, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Üzerimde bir selam var, emanet var. Ezilenlerin gür sesi, suskun dünyanın hür insanı, göründüğü gibi olan, adam gibi adam kurucu genel başkanımız Recep Tayyip Erdoğan… Size selamlarını getirdim. Recep Tayyip Erdoğan’ın emanetine sahip çıkıyor muyuz?
Terörle mücadele sırasında ülkenin birliği için, dirliği için, istiklali için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize, 15 Temmuz alçak darbe girişiminde, bayrak için, vatan için, ülke için hayatını seve seve veren bütün şehitlerimize, Bab’da, Fırat Kalkanı’nda hayatını kaybeden değerli kahraman silahlı kuvvetlerimizin mensuplarına ve bütün gazilerimize buradan minnet, şükranlarımızı sunuyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
EROL OLÇOK VE OĞLUNU DA ANDI

Bugün bu muazzam toplantımızı gerçekleştiriyoruz ama bir eksikliği hissediyoruz. Bizim, AK Parti’nin kuruluşundan bugüne bütün etkinliklerimizi gerçekleştiren ve bugünlere birlikte geldiğimiz şehit Erol Olçok kardeşimizi ve oğlu Abdullah Tayyip’i de burada özellikle anmak istiyorum, mekanları cennet olsun. Ömer Halisdemir’den Halil Kantarcı’ya, Mustafa Canbaz’dan Fethi Sekin’e bütün şehitlerimizi rahmetle, şükranla anıyorum, mekanları cennet olsun.

Bugün yeniden kutlu bir yolculuğa çıkıyoruz. Yeni bir başlangıç için Bismillah diyoruz. Yarının güçlü Türkiyesini kurmak için ilk adım atıyoruz. Allah yolumuzu, bahtımızı açık eylesin. Bundan 16 yıl önce 14 Ağustos 2001’de köklü bir çınarın taze, yeni bir filizi olarak bu yolculuğa başladık. Yenilik ruhunu 16 yıl önceki gibi taptaze muhafaza ediyoruz. Reform heyecanımızdan, değişim heyecanımızdan hiçbir şey kaybetmedik. Devrimci kimliğimizi hiç yitirmedik.

“KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ”

Bu millet ne çektiyse rehavetten, durgunluktan, eskilikten çekmiştir. Heyecanımızı, coşkumuzu, hedeflerimizi yeniledik. Asla bitti demedik. Bu yol, zor ve meşakatlidir. Yenilik zordur, reform meşakkatlidir ancak zor diye, meşakkatli diye, güç diye, tehlikeli diye yeniliğe direnenler, yenilikten kaçanlar, tarih sahnesinden yok olup giderler. Unutmayalım, korkaklar asla zafer anıtı dikemezler. Değişime, gelişime ‘hayır’ diyenler ortaya hiçbir eser koyamazlar. Yenilikten korkanlar, tarih yazamazlar. Sultan Alparslan, o kahraman ordusuyla Malazgirt’e gelirken, inanın onun planına ‘hayır’ diyenler oldu ama o, korkaklara aldırış etmedi ve tarihin akışını değiştirdi. Selahaddin Eyyübi’ye de hayır diyenler oldu. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethederken ona da ‘hayır’ diyenler oldu ama Fatih, rehaveti, korkaklığı tercih edenlere prim vermeden bir çağı kapatmış, bir çağı açmıştır. İstanbul’u fethetmiştir. Gazi Mustafa Kemal’i düşünün, Samsun’a giderken ona da karşı çıkanlar oldu, ‘Hayır’ diyenler oldu. Mütareke basını hep birlikte ‘Hayır’ diyordu. Gazi Mustafa Kemal, bunların hiçbirine aldırış etmedi, geldi, Anadolu’da yeni bir ruh inşa etti.
“BİZE HAYIR DEDİLER”

Bize ‘Siz, hayır, siyaset yapamazsınız.’ dediler, biz, ‘Evet yaparız.’ dedik. ‘Recep Tayyip Erdoğan milletvekili olamaz, muhtar bile olmaz’ dediler. Millet, ‘Evet, olacak’ dedi, Recep Tayyip Erdoğan’ı milletvekili de yaptı, başbakan da yaptı. Onlar her reformda ‘hayır’ dediler, biz her seferinde ‘Evet’ dedik, yolumuza devam ettik. 2007 yılında ‘Hayır, siz cumhurbaşkanı seçemezsiniz.’ dediler. Biz ‘seçeriz’ dedik, millete gittik. Milletimiz ‘Evet’ dedi ve cumhurbaşkanını seçtik. ‘Hayır, millet cumhurbaşkanı seçemez.’ dediler, biz ‘seçeriz’ dedik. Milletimiz ‘Evet’ dedi, cumhurbaşkanını bizzat millet kendi evet oylarıyla seçti.
Gezi olayları provokasyondur dedik, ‘hayır’ dediler, biz ‘evet’ dedik. ’17-25 Aralık kumpastır’ dedik, ‘hayır’ dediler, biz ‘evet’ dedik. 15 Temmuz’da ülkeyi işgale geldiler, Meclis’i bombaladılar, milli iradeyi ortadan kaldırmak istediler, biz ‘yıkamazsınız, böldüremezsiniz’ dedik. Daha ilk andan itibaren ‘bu bir kalkışmadır’ dedik. Cumhurbaşkanımız ilk andan itibaren ‘ölümüne milletimle’ diyerek kahramanca bütün bunların karşısında durdu. Biz onların hayırlarına ‘evet’ diyerek bugünlere geldik. Onların ‘hayır’ söylemleri karşısında eğer korksaydık, eğer çekilseydik tarih bizden hesap sorardı, millet bizden hesap sorardı, inanın Allah bizden hesap sorardı.
“BİZDE TEHDİT YOK”

Bizde zorlama yok, bizde tehdit yok. Bizde korku yok ama korkutmak da yok. Bizde kutuplaşma yok, bizde ayrıştırma yok. Biz dilden değil, gönülden, kalpten ‘Evet’ istiyoruz. Bunu da tek tek, tane tane anlatarak, akıllara olduğu kadar kalplere de hitap ederek başaracağız. Biliyorsunuz milletimiz aklıyla diliyle mührüyle olduğu kadar kalbiyle de ‘Evet’ diyecek. Sandığa gittiğinde her bir vatandaşımız, ‘Tüm kalbimle Evet’ diyerek mührü, pusulaya basacak.
“2007’DEKİ EKSİKLİĞİN TAMAMLANMASI”
Yıl 2007. Mecliste AK Parti var ve 354 tane de milletvekili var. Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ana muhalefet partisi yeni bir icat çıkardı, 367 icadı. 367 milletvekili Meclise girmezse oylama yapılmaz, seçim başlamaz. Cumhuriyet tarihinden beri hiç ama hiç uygulanmamış yeni bir usulle, yeni bir icatla karşı karşıya kaldık. Tabii oylamayı yaptık ve ana muhalefet partisi hemen bu oylamayı Anayasa Mahkemesine taşıdı ve mahkeme de jet hızıyla görüşerek bunu iptal etti.

Biz bir oylama daha yaptık, yine 367’nin altında çıktı. İş kilitlenmişti, kriz artık zirveye ulaşmıştı. Meclisin yapacağı bir şey kalmadı. Kavga edecek halimiz yok, biz milletin vekilleriyiz. Karar aldık, işi aslına, millete götürmeliydik. Hemen toplandık, Sayın Genel Başkanımız ‘Seçime gidiyoruz, millete dönüyoruz.’ dedi. Seçim kararı aldık. 22 Temmuz 2007’de seçim gerçekleşti ve millet bize bir önceki seçimde verdiğinin çok üzerinde, yüzde 47 destek vererek bu yanlışı düzeltti. Tekrar toplandık. Bu sefer, ‘Artık bu rezillik, bu kepazelik bitsin, bu krizi çözelim.’ dedik. Referandum kararı aldık. Referandumun konusu ne Cumhurbaşkanını halk doğrudan seçsin. Bunu da o günkü Cumhurbaşkanı geri gönderdi, veto etti. Biz ısrar ettik, Meclisten tekrar çıkardık, gönderdik. Bu sefer Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer mecburen imzaladı ama konuyu mahkemeye taşıdı.

Bugün halk oylamasına götürdüğümüz anayasa değişikliği, 2007’de başlayan işin eksiklerinin tamamlanmasıdır. Esasında cumhurbaşkanlığı sisteminin 2007’de önemli adımı atılmıştır. Bu değişiklikle, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini de anayasaya, değiştirerek işlemiş oluyoruz. O gün Türkiye’nin bütün demokratik teamüllerini, milli iradenin kararlarını hiçe sayan ve tam bir kaos örneğini Türkiye’ye yaşatan ana muhalefet partisi CHP sanki bu işin sorumlusu değilmiş gibi yine darbe anayasasının arkasına saklanarak ‘Hayır’ diye var gücüyle bağırıp duruyor. Başlanan bu kutlu yürüyüş, 16 Nisan’da aziz milletimizin evet oylarıyla tamamlanacaktır.