“Emek, ekmek fındık demek”

BAYRAKTUTAN ‘FINDIK İÇİN ADALET' YÜRÜYÜŞÜNE KATILDI
CHP’nin çağrısıyla Ordu-Giresun arası başlanan  'Fındık için adalet'
yürüyüşüne CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan katıldı.
Haber:Hayati Akbaş
GİRESUN-CHP’nin çağrısıyla Ordu-Giresun arası başlanan  'Fındık için adalet'
yürüyüşüne CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan katıldı.
Cumhuriyet Halk Partisince düzenlenen ve 20 Eylül Çarşamba günü
Giresun'da yapılacak mitingle sona erecek olan 'Fındık İçin Yürüyoruz' etkinliğine
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Torun ile CHP Grup
Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan’ın yanı sıra
Kemalpaşa Belediye Başkanı Ergül Akçiçek, CHP Artvin İl Başkanı Ali Yücel Kurt,
CHP Hopa İlçe Başkanı Adnan İskender ve Y.K. üyeleri de yürüyüşe katılan isimler
arasındaydı
Ordu Büyükşehir Belediyesi önünden başlayan yürüyüşte, “Emek, ekmek
fındık demek” sloganları atıldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun burada gazetecilere yaptığı
açıklamada üreticinin mağdur olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Üretici sayın
bakanın 8.75 lira olarak açıkladığı maliyetin altında fındığını 7.5 liradan satmak
durumunda. Üreticimiz 1 yıllık emeğinin karşılığını alamıyor. Maalesef bir yıl emek
verdiği ürünüyle şu anda borçlarını dahi kapatamıyor. Çocuğunu okula gönderemiyor,
üniversiteye gönderemiyor. Ne kadar korkuturlarsa korkutsunlar, ne kadar baskı
kurarlarsa kursunlar inanıyorum ki üretici ürününe sahip çıkacak ve biz hep birlikte
fındık için yürümeye devam edeceğiz."
Fındık ürününün Avrupa'da ki bir alıcıya teslim edildiğini, kimsenin ağzını bıçak
açmadığını ve yetkililerden de bu konuda ses çıkmadığını belirten Seyit Torun, şöyle
konuştu: "Biz ancak yürüyüş ifademizi kullanınca sayın bakan özellikle TMO'nun
aldığı fındığın ödemelerinin daha kısa sürede ödeneceğini ve belli iyileştirmeler
yapılacağını açıkladı. Demek ki biz talebimizi iletince, biz sesimizi yükseltince, biz
hükümete uyarımızı yapınca sonucunu alıyoruz. Ordu'dan başlattığımız yürüyüşte
beşer kilometrelerde dinlenmelerimiz olacak. İkinci gün ise 15 kilometre yürüyeceğiz.
Yürüyüş 3 gün sürecek ve yaklaşık 47 kilometre yürüyeceğiz. Son gün  Giresun'da
sayın genel başkanımız Atatürk meydanında bir konuşma yaparak halkla
buluşacaktır."
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, Adalet Kurultayı'nda çiftçilerin
sorunlarının da konuşulduğunu belirterek, şöyle konuştu: “Ordu’nun, Giresun'un 
değerli milletvekilleri, il ve ilçe başkanları, oradan gelen vatandaşlar fındık
üreticilerinin sorunlarını dile getirdiler. Sayın Genel Başkanımız sürekli Türkiye'nin
gündeminde, bunu bölgenin tüm milletvekilleriyle birlikte tutmaya çalışıyor. Türkiye'de

artık siyasetin insanların arasına girmeye, ayrıştırmasına izin vermeden, kimin derdi,
kimin sorunu varsa onun yanında olma sorumluluğumuz var."
Yürüyüş 3 gün sürdü 1. gün Piraziz’e, 2. gün Bulancak’a, 3. gün de Giresun'a
kadar yürünmesi planlanıyor. Son gün olan Çarşamba da CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun da katılımıyla miting yapıldı..
Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, fındığın cefasını üreticinin çektiğini, sefasını
ise yabancı tekellerin sürdüğünü ifade etti. 
Yazılı açıklama yapan Sarıbal, Tarım Bakanlığı’nın uyguladığı fındık
politikalarının çok uluslu şirketlere hizmet ettiğine vurgu yaptı. TMO’nun açıkladığı 10
liralık fındık alım ücretinin, üreticinin maliyetini bile karşılamadığını ifade eden
Sarıbal, “TMO 25 günde 5 bin ton fındık satın almışlar. Bakan Fakıbaba elde kalan
fındığın hepsini alacağız şeklinde masal anlatıyor. Bu hızla kaç yılda gerçekleştirirler
bilemem, ama bu arada çiftçimiz fındıktan çekilip şehirlere göç ederek marjinal
işlerde geçinmeye çalışıyor” dedi.
FİSKOBİRLİK’in üreticiden koparılarak tabela örgütüne dönüştürüldüğünü,
fındıkta alım fiyatlarını ve ihracatı artık İtalyan, Alman ve Fransız şirketlerin
belirlediğini belirten Sarıbal, “Fındık ihracatının yüzde 50’si üç yabancı şirket
(Ferrero, Progıda ve Stelliferi) tarafından gerçekleştiriliyor” dedi.
Fındık alıp ihraç eden şirketlerin artık üretim sürecinde de etkin olmaya
çalıştıklarına dikkat çeken Sarıbal, “Özellikle Ferrero fındık üretimine doğrudan
müdahale etmeye başladı. Şirket günümüze kadar 34 bini aşkın üreticiye fındıkta
makineleşme ve zirai mücadele teknikleri konusunda bilgi aktarımında bulundu.
Fındığı üreten, satan, ihraç eden aynı şirketler olursa ülke devre dışı kalır.
Karadeniz’in üreticisine de şirketlerin bahçesinde, fabrikasında işçi olmak düşer.
Buna engel olmak için çare bellidir; üreticiler iktidardan bağımsız kooperatif, birlik,
sendika gibi yapılarda bir araya gelmeli ve piyasaya müdahale etmelidirler” dedi.