Mimarlar Ata’ya mücadele sözü verdi

Mimarlar, Anıtkabir’i ziyaret etti
Mimarlar Ata’nın huzurunda mücadele sözü verdi

Cumhuriyet’in simge kenti Ankara’nın Başkent oluşunu 13 Ekim’de bir dizi etkinlikle kutlayan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Ankara’nın Başkent oluşunun yıldönümü nedeniyle Anıtkabir’i ziyaret etti ve mozaleye çelenk bıraktı.
Törene Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri Muteber Osmanpaşaoğlu, Songül Üzgün ile Başkent Dayanışması Bileşenleri ve çok sayıda mimar katıldı.
Tören Aslanlı yolda yürüyüş ile başladı, daha sonra Ata’nın huzuruna çıkılarak mozaleye çelenk bırakıldı.
Tören Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın Anıtkabir Özel Defteri’ne Ankara’nın Başkent Oluşu’na ilişkin ve yaşadığımız sürece dair düşüncelerini ve duygularını ifade eden yazı yazmasıyla devam etti.
Cumhuriyet’i korumak için mücadele ediyoruz
Candan, Atatürk’e itafen yazdığı yazıyı törende şöyle paylaştı:
“Cumhuriyetin Kurucusu, Ülkenin Mimarı, Büyük Atatürk. TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi yöneticileri, üyeleri, Başkent Dayanışması bileşenleri ve emanet ettiğin değerlere sahip çıkanlar olarak, sizi Dikmen sırtlarında büyük coşkuyla karşılayan Ankara’nın, Başkent ilan edilişinin 94.yılında, ebedi ikametgâhınızda huzurlarınızdayız. Cumhuriyetin ilanından 16 gün önce 13 Ekim 1923 te alınan Ankara’nın başkent olması kararı, o dönemde hala varlığını sürdüren Hilafete gönderilen en önemli mesajdır anlıyoruz… Stratejik konumuyla, Milli Mücadeleye ev sahipliği ile direncini hiç eksik etmeyen zor günlerin kurucu mekânı, geleceğin şekillenmesinin mekanı Ankara’nın, başkent ilan edilmesi aynı zamanda Kente Vefanın en güzel örneğidir. Bu ülkenin kurucusu olarak 27 Aralık 1919 ‘da Dikmen sırtlarında sizi bağrına basan bu kent, size ve emanetlerinize kopmaz bir sevgi ile bağlanmıştır. Ankara’nın Başkent ilan edilmesi İstanbul’da ki saltanatın şaşasına karşı Anadolu’yu ekonomik olarak kalkındırmak için ülkenin her yanına hizmeti hedefine koymuş Cumhuriyetin, kalkınmacı ve eşitlikçi bir bakışının ürünüdür biliyoruz… Çok kültürlülüğün yeşerdiği bu topraklarda yeniden bir vaha yaratmak için yeni bir Kurtuluş Savaşı’nın başladığının herkese ilanıdır biliyoruz. Bir ulusun yeniden doğuşunun mekânsal karşılığı, bir toplumun yeniden şekillenişi, kültürün, planlamanın, mimarlığın, yaşamın yeni baştan yazılacağı tertemiz bir sayfanın açıldığının ilanıdır biliyoruz. Ankara’nın Başkent ilanının arkasında, kesintisiz devam edecek bir devrimin izlerinin sürekliliğinin bize bıraktığı sorumluluk var hissediyoruz. Ve biz bu kentin her metrekaresi için mücadele ederken bütün enerjimizi, sokaklarında adım atmış, mekanlarını şekillendirmiş, her bir taşına Cumhuriyet ideolojisini nakşetmiş sizin izlerinizden alıyoruz. Bu izler ki varlığımızın, geleceğimizin izleridir… Bu izler ki her yerinde bize devrimi, bu ülkenin mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ü yani sizi hatırlatır. Bu hatırlatma bu kenti neden sevdiğimizin neden korumak için mücadele ettiğimizin en yüce ifadesidir.”
Mücadelemiz kesintisiz sürecek tarihe not düşüyoruz
Candan, “Bugün buradaki varlığımız, bu güzel ülkenin en büyük mimarı olarak, bize emanet ettiğiniz Cumhuriyet ve birçok kültürü bağrında toplayan bu büyük eserinizin temsil mekânı ‘Cumhuriyetin Kalbi Devrimin Başkenti’ Ankara’nın korunması ve geliştirilmesi için sokaklarında dolaştığınız, sizi bağrına basan bu kentte devrimlerin ve mücadelenin kesintisiz bir şekilde süreceğinin tarihe not düşülmesi içindir. ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Bulunduğumuz mevzide nihayete kadar sebat ve mukavemet mecburidir’ sözlerinizin altına, Ankara’nın Başkent oluşunun 94. yılında bir kez daha kararlılıkla ve saygıyla imzamızı atıyoruz” dedi.
Tören Candan’ın Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalamasının ardından sona erdi.