PKK’ya Irak’ta yer yok…

PKK’ya Irak’ta yer yok…

Necdet Buluz

Kuzey Irak konusunda Türkiye ile birlikte hareket eden ve Barzani’yi devre dışı bırakan Irak, şimdi de bu işbirliğini terör örgütü PKK konusunda yapmaya hazırlanıyor. Iraklı yetkililer yaptıkları açıklamalarda, “PKK terör örgütü Irak’ın varlığı için de bir tehdittir” diyor.
Barzani’nin devre dışı bırakılması ile ortaya çıkan tablonun Türkiye açısından olumlu gelişmeler olarak görülmelidir. Daha önceden de yazdığımız ve vurgulamaya çalıştığımız gibi Türkiye özellikle Kerkük ve burada yaşayan soydaşlarımız Türkmenler konusunda ağırlığını ortaya koymalı ve Kerkük’ün statüsünün korunmasında kararlılığını ortaya koymalıdır.
Barzani bir yandan Türkmenleri yok etmeye çalışmış, öte yandan PKK’ya da her türlü desteği sağlamaktan kaçınmamıştır. Tam bir Türk ve Türkiye düşmanı olarak da tarihe geçecektir.
Irak Meclisindeki farklı siyasi görüşlere sahip milletvekilleri, hükümete “Irak için tehdit oluşturan terör örgütü PKK’nın ülke topraklarından çıkarılması için Türkiye ile koordineli şekilde çalışılması” çağrısında bulunarak bu konuda olumlu bir adımı attı.

Iraklı milletvekilleri terör örgütü PKK’nın sadece Türkiye için değil kendileri için de tehdit olduğunu belirterek mevcudiyeti ile anayasayı ihlal eden bu örgütün ülke topraklarından çıkarılması için Türkiye ile koordineli şekilde çalışılması gerektiğini ifade ettiler.

Irak Meclisindeki 328 sandalyeden 180’ine sahip olan “Şii Ulusal İttifak Koalisyonu” milletvekili Haydar el-Fuadi, “Irak topraklarına illegal yollarla giren ve türlü fitnelere neden olan PKK’yı ülkeden çıkarmak için Türkiye ile koordineli şekilde çalışılmalı. Bu terör örgütü, Irak’ı iç savaşa sürükleyecek şüpheli eylemlere kalkıştı. Bu nedenle Türkiye ile birlikte ciddi adımlar atılmalıdır ” diyerek kararlılıklarını dile getirdi.

Daha önce Irak Merkezi Hükümeti’ni devre dışı bırakan Kuzey Irak’taki Peşmergebaşı ile daha sıkı işbirliğine giren Türkiye’nin de bu konuda Irak ile ortak işbirliğine yeniden başlamış olması özellikle bölgenin huzuru ve geleceği açısından önemlidir.

Bunun yanında Barzani, Kuzey Irak’ta PKK’ya destek vermiş, işbirliği yapmıştı.

Şimdi ise Irak, PKK’nın bölgeden temizlenmesi konusunda daha kararlı davranıyor ve bu konuda Türkiye ile de ortak operasyonlara başlayabilineceğinin mesajlarını veriyor.

Mecliste 35 sandalyesi bulunan El-Ahrar Grubu milletvekili Abdulaziz ez-Zalemi Irak anayasasının “Arap ve komşu ülkelerle ilişkileri etkileyen örgütlerin ülkede barınmasına müsaade etmediğini” hatırlatan Luveyzi, “Başta Türkiye olmak üzere komşu ülkeler ile sorun yaşanmasına neden olan PKK’nın Irak’tan çıkarılması gerekiyor. Bölge ülkelerinin güvenliğini etkileyemeye çalışan her türlü örgütün yok edilmesi için komşu ülkelerle ortak koordinasyon oluşturulmalı.” ifadesini kullanarak bu işbirliğine “yeşil ışık” yakıyor.

Geriye baktığımızda Irak’ta yaşanan bir başka olayı da anımsatmadan geçmeyelim:

Irak 2016 yılında yaptığı açıklamayla “Tahran rejimine muhalif İran Halkın Mücahitleri Örgütü’nün ülkedeki varlığına son verildiğini” duyurmuştu.

Irak Başbakanlığından yapılan açıklamada, “Irak hükümeti, İran Halkın Mücahitleri Örgütünün ülke topraklarındaki varlığına tamamen son vererek, Baas rejiminin kalıntısı bu sayfayı da kapatmış oldu.” ifadesine yer verilmiş ve örgüte ait 280 kişiden oluşan son grubun Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği ile işbirliği halinde Bağdat’taki el-Hürriyye (Özgürlük) kampından çıkarılarak Uluslararası Bağdat Havalimanı’ndan Arnavutluk’a gönderildiği aktarılmıştı.

Bölgede huzurun sağlanması, PKK terör örgütünden temizlenmesi konusunda yapılan bu açıklamalar ve gelişmeler önemlidir.

Geçmişte yapılan uygulamalar ve ortaya çıkan tabloyu değerlendirdiğimizde bölgenin huzuru ve PKK ile mücadelede daha etkili olabilmek için böyle bir işbirliğinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.

Habur Gümrük Kapısı’nın Irak’a devredilmesi, Kerkük’ün statüsünün eskiye dönüştürülmesi yönünde atılan adımlar da Türkiye-Irak işbirliğinin önemi açısından çarpıcı gelişmelerdir.

Demek ki bölgede etkin olabilmek için doğru politikalara gerek vardır. Özellikle de mezhep ayrımcılığı yapmadan atılacak doğru adımların bizi hedefe götürebileceği bir kez daha görülmüştür.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz