NOTERİN YETKİSİNİN TİCARET SİCİL MEMURUNA VERİLMESİNE TEPKİ

BAYRAKTUTAN NOTERİN YETKİSİNİN TİCARET SİCİL MEMURUNA
VERİLMESİNE TEPKİ GÖSTERDİ.
Bayraktutan, “İnsanların Bu Tercih Hakkını Ortadan Kaldırmayın”
Haber:Hayati Akbaş
ANKARA-CHP Artvin Milletvekili Av. Uğur Bayraktutan, TBMM Genel Kurulunda 518
sıra sayılı yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla bazı kanunlarda değişiklik
yapılmasına dair kanun tasarısının 2. maddesi üzerine CHP grubu adına
açıklamalarda bulunarak noterden bu yetkinin alınarak tek başına ticaret sicil
memurlarına verilmesini eleştirdi.
Bayraktutan yaptığı konuşmada; “ Öncelikle,
mevcut 223'üncü maddede -hâlen uygulamada- "Defterler anonim ve limitet
şirketlerin kuruluş aşamasında, şirket merkezinin bulunduğu yer ticaret sicili memuru
veya noter tarafından tasdik edilir." diyor. Aslında bunu anlatıyorken Bakanlar Kurulu
sıralarında bir hukukçunun olmasını isterdim. Şimdi, buradaki mevcut düzenlemede
noter devre dışı bırakılıyor ,bir kere, bir şirketin
kuruluşu -öncelikle kabul etmemiz gereken bir gerçek var- bir hukuki işlem. Hukuki
işlemin de bir hukukçu tarafından düzenlenmesi eşyanın tabiatı gereği olmasına
rağmen, şimdi biz buna ilişkin düzenlemede… Neden kaynaklandığını bilmiyoruz,
yoğunluk olabilir, başka türlü bir gerekçe olabilir; noterden bu yetkiyi alarak tek başına ticaret sicil
memuruna veriyoruz. Bunu anlamak mümkün Bu konuda
ihtiyari bir yetki var, giden her iki taraftan da birini tercih edebilir.

Ama gelinen noktada şimdi görülüyor ki -hangi ihtiyaçtan kaynaklandığını bilmiyoruz-
bu sefer bu seçeneği de ortadan kaldırıyorlar ve vatandaşa diyorlar ki: "Buna ilişkin
işlemi yaparken mutlaka ticaret sicil memuruna gideceksin."
Değerli arkadaşlarım, aldığımız bilgilere göre, geçen yıl kurulan binlerce
şirketin içerisinde bir elin parmaklarıyla ifade edilecek kadar, ticaret sicil memuruna
giden bir tercih var yani kişiler şirket kuruyorken tercihlerini noterden yana yapmışlar
ama ticaret sicil memurlarına gitmemişler. Ama şimdi biz böyle bir düzenlemeyle ne

yapıyoruz? Diyoruz ki: "İlla da ticaret sicil memurlarına gideceksiniz." Bunda gerekçe
şu olabilir . Eşi noter olan biri olarak söylüyorum
sizlere, bu işleri az çok bilen biri olarak diyorum. Şunu ifade edeyim: Noterler
şirketlerin kuruluş aşamasındaki sözleşmelerde harç ve damgadan muaf olduğu için
d herhangi bir şekilde, bu şirketleri kuranlara getirilecek
olan bir yük söz konusu değil. Nedir? Çünkü oradaki bedeller belli, harç ve damga
diye bir vergi ödenmediği için, ödenecek olan miktarlar 100 lirayla 300 lira arasında
değişen miktarlar .
Birçok pratikte de ticaret sicil memurluklarında yapılan düzenlemelerde buradan
çıkabilecek olan fiyatlar noterlerdeki fiyatlardan daha fazla .
Bakın, zorunlu olarak noterlerde olsun demiyorum ama eğer noterlerle alakalı
bir ihtiyari yetkiyi, bir seçeneği vatandaşın önüne koyarsak en doğru olan budur
çünkü en başta da söylediğim gibi bu bir hukuki işlemdir. Dünyanın her tarafında,
bakın, dikkat edin, dünyanın her tarafında bu şekildeki şirket kuruluşlarına ilişkin
sözleşmelerde yetkiler noterliklerde, noterliklerde olmasa bile hukukçulardır. Neden, onu da ifade edeyim. Bakın, noterliklerin bir kamu görevlisinin
cezai ve mali sorumluluğu vardır, hukuki sorumluluğu vardır değerli arkadaşlarım
ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin veya dünyanın her tarafında devletin en çok
güvendiği memurdur noteri değerli arkadaşlarım, en çok güvendiği memurdur.
Neden? Çünkü devlet mührünü bir tek notere veriyor, devlet mührünü notere veriyor
bu tür düzenleyici ve hukuki işlemlerde. Şimdi siz ne yapıyorsunuz? Bunu yeterli
görmüyorsunuz, noterden bu yetkiyi alıyorsunuz. Üzücü olan da şudur: Türkiye'de
Noterler Birliğinin yetkilileri çağırılıp çağırılmamış mı, onları, ayrıntıları bilmiyorum.
Kadim Bey o konuda, sağ olsun, güzel, ayrıntılı açıklamaları yaptı, gerekli uyarıları
yapmış. Ama Noterler Birliğinin bu konuda görüşü ayrıntılı alınmadan noterlerden bu
yetkinin alınıp dosyaların alınıp Ticaret Sicil Memurluğuna verilmesindeki ayıbı
anlayamıyorum değerli arkadaşlar. O nedenle, balık baştan kokar derler, bu yanlıştan
bir an önce dönülmesini talep ediyorum.
Aldığımız bilgilere göre, ilgili Başbakan Yardımcılığıyla noterler arasında bir
anlaşma yapılmış, denilmiş ki: "Tamam, kabulümüzdür." Ama benim görüştüğüm
noterler, Türkiye'nin her tarafından bizi arayan noterler bu anlaşmanın kendi
vicdanlarında kabul görmediğini ifade ediyorlar.
Buradan bir kere daha sesleniyorum, bu yanlıştan dönün.