Bunlarda vatandaşı kazıklayan sözde TURİZM CİLER

“2 şişe maden suyunu 50-60 liraya satıyorlar, acil önlem alınmazsa Bodrum’u bitirirler. Bodrum’a gelen turistler, dünyanın en pahalı yemeğini hatta açıkçası kazığını yiyorlar, biz de çok üzgün ve mağduruz”
BU SÖZLER İSMNİNİN AÇIKLANMASINI İSTEMEYEN BİR BODRUMLU TURİZMCİNİN,İŞLETMECİNİN….
9 Günlük Bayram nedeniyle tursit akınına uğrayan Bodrum da esnafın yüzü gülüyor gülmesinede bu durumdan maalesef herkes aynı derecede memnun ve mutlu değil.
.Bodrum İlçesi’nde yiyecek içecek satışı yapılan lokanta, restoran, kafeteryalarda uygulanan yüksek fiyat politikası turist ve ticaret erbabını da isyan ettirdi. Belediye ve Ticaret Odası’na çok sayıda şikayet yağdığı belirtildi. Son 1 ay içerisinde aşırı fiyattan rahatsız tatilci ve turistlerden gelen şikayetlerin arttığını belirten bir yetkili şöyle dedi:

“Şikayetleri yüzümüz kızararak dinlemek durumunda kalıyoruz. 2006 yılında bu konu ile ilgili raporlar tutup, sektörün sınıflara ayrılarak fiyatlarının belirlenmesine ve buna aykırı davrananların cezalandırılmasını istedik. Bu esnaf bindiği dalı kestiğinin farkında değil. 50 TL’ye su böreği, 15 TL’ye maden suyu mu olur? 3 kişilik bir aile akşam yemeğini 2500 TL’ye yerse nasıl tatil yapar? Bunu yapanlar sektörün her kesimine büyük zarar veriyor. 2 şişe maden suyunu 50-60 liraya satıyorlar, acil önlem alınmazsa Bodrum’u bitirirler. Bodrum’a gelen turistler dünyanın en pahalı yemeğini hatta açıkçası kazığını yiyorlar, biz de çok üzgün ve mağduruz. Belediye, esnaf odası ve meslek kuruluşları ile acil toplantı yapıp gerekli sınıflandırmaların ayrıca yiyecek içeceklerin alt ve üst sınırlarının belirlenmesini sağlamaktan başka çaremiz yok.”bodrum_da_tatilcilere_fahis_fiyat_uyarisi_h499280_455b9

Başta Bodrum olmak üzere sahil kesimlerinde görülen en büyük ticari sıkıntının sektörel sınırlama getirilmemesinden kaynaklandığını belirten yetkili , şöyle devam etti:

“Önüne gelen restoran, kafeterya açıyor. Bir yılda zengin olmak için de istediği fiyatı uygulamaktan çekinmiyor. Gerçek esnaf böyle yapmaz. Bodrum’a gelen zenginler bile artık bizden çok daha ucuz olan Yunan adalarına giderek oradaki restoranlarda yiyip içiyor. Kendi esnafımızı zengin edeceğimize paralar komşuya gidiyor. Bize gelen şikayetleri meslek odaları ile paylaşıp en kısa zamanda ortak karar alacağız.”
SUYU DOLAPTAN ALIRSAN ZAMLI FİYAT

Tatil yerlerinden yaz döneminde gelen haberlere bir yenisi daha eklendi.

BAKAN ‘İZİN VERMEYİZ DEDİ, TURİZMCİLER AÇIKLAMA YAPTI

Son gelen bir uygulamaya göre, Çanakkale Lapseki’de eğer suyu buzdolabından aldıysanız fiyat farkı ödemek durumdasınız. Olayı bizzat yaşayan Milliyet Gazetesi Haber Araştırma Müdürü Pınar Aktaş, yaşadığı olayı sosyal medya hesabından paylaştı.

Aktaş, Çanakkale Lapseki’de girdiği bir tekel bayiinden 5 litrelik 2 adet su aldı. Kasaya yaklaştığında ise görevli, suların dolaptan olduğu için normalden daha yüksek bir fiyata sattıklarını belirtti.

Çanakkale’de 5 litrelik su aldım. Kasadaki kız “Dolaptan mı aldınız?” diye sordu. “Evet niye?” dedim. “Fark alıyoruz, dolap çalışıyor” dedi. YUH!

— Pınar Aktaş (@aysepinaraktas) August 23, 2018
Aktaş’ın bu durumu sosyal medya hesabından paylaşması sonrası, suya dolap farkı alınması tartışılmaya başlandı.

Bir kesim suyu dolapta soğutmanın da bir hizmet olduğunu ve bunun için enerji harcandığını belirtirken, bir diğer kesim ise uygulamayı eleştirdi.

“TİRAJİKOMİK BİR DURUM”

Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu’na göre, esnaf ürününü istediği fiyattan satabilir ancak etikette fiyatın anlaşılabilir olması şart; “Tüketici Kanunun 54. maddesinde Her ürünün etiket fiyatının yazılması gerektiği vurgulanmıştır. Uygulamayan işletmelerden para cezası alınır. Tabii olayın bir de ahlaki boyutu var. Bu durumun hiç yaşanmamış olması gerekirdi. Zaten ürünlerin raf fiyatı belirli. Zaten fiyat farkı ile müşteriye satılıyor. Dolaptaki su ile dışardaki suya fiyat farklı konulması tirajikomik bir durum. Sıcak havada insanlar dışardan suyu zaten soğuk olduğu için alıyor. Tüketici bilinçli olmalı ve yasal hakkını kullanarak Tüketici Hakem Heyeti’ne bildirmeli. Şikâyetler internet yoluyla da yapılabiliyor.”

“HAKKINIZI ARAYIN”

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz de dolaptaki su ile dışardaki su arasında fiyat farkı olmaması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti, “Ancak turizm sektörü ile ön plana çıkan bölgelerde maalesef bu tarz durumlar olabiliyor. Esnaf ürününü istediği fiyata tabii ki satabilir. Fakat ürün üstündeki etiket fiyatının net olması gerekir. Sıcak havanın fırsat bilinip soğuk suya fark almık gayri ahlaki bir durum. Biz tüketiciler da haklarımızı bilmeliyiz. Firmayı en yakın Tüketici Hakem Heyine bildirip, ücret farkı geri alaınabilir. 1 lira 2 lira deyip geçmesinler. Halk da bu tarz yerlere tepki gösterip ürünlerini almazsa, bu da caydırıcı bir ceza olacaktır.”

“MÜŞTERİ BİLİNÇLİ OLMALI”

Dolaptan alınan suya fiyat farkı alınmasına yönelik görüş bildiren Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken ise, “Dolaptaki su için tabii ki fiyat farkı alınmamalı. Müşteri velinimettir. Ekonomik açıdan zor günler geçiren ülkemizde tüketiciler bu tarz esnaflar yüzünden de daha zor günler geçiriyor. Bu tarz haksızlıkla karşılaşıldığı zaman müşteri bilinçli olmalı. Haklarını bilmeli ve sonuna kadar savunmalı. Böyle bir durum tespit edilmesi durumunda esnaf ürün adedi kadar para cezası öder. Şikayetler de e-devlet üzerinden yapılabilir” açıklamasında bulundu.