Ankara ZEHİR soluyor !

Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 2018 yılı Ankara hava karnesini açıkladı!!
2018 Yılında Ankara’da hava kirliliği ile ilgili sınır 254 defa aşıldı neden Ankara halkına duyurulmadı?
Kanser başta olmak üzere pek çok hastalığa yol açan PM10 kirleticinin kimyasal birleşimi neden açıklanmıyor kamuoyundan gizleniyor?
Sıhhiye, Keçiören ve Kayaş havası en kirli olan semtler.
HAKVERDİ NİN SORU ÖNERGESİ
Ankara Milletvekili Ali Haydar HAKVERDİ Çevre ve Şehircilik Bakanı MJurat Kurum ‘un cevaPlandırması için konu ile ilgili şu önergeyi verdi.

Sağlığa uygun, içilebilir içme ve kullanma suyu, solunabilir bir hava, yeterli
altyapı, ulaşım kolaylığı yerel yönetimlerin zorunlu ve öncelikli görevidir. Su, hava,
altyapı ve trafik başta olmak üzere Ankara adeta bir sorunlar yumağı haline gelmiştir.
Ankara’nın süregelen sorunlarından biri de hava kirliliğidir. Kimya Mühendisleri
Odası Ankara Şubesi her yıl olduğu gibi bu yılda Ankara’nın hava kalitesi karnesi
açıklanmıştır.
Ankara’nın 2018 ilişkin veriler, şu şekildedir:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığının resmi ölçüm istasyonlarının verilerine göre
2018 yılında hava kirliliği ile ilgili sınır değer 254 defa aşıldı.
Partikül Madde 10 (PM10) kirleticisine ait sınır değer (100 µg/m 3 ) 2018 yılında
tam 254 defa aşılmıştır.
Partikül Madde 10 (PM10) kirleticisine ait uyarı eşiği (260 µg/m 3 ) 2018 yılında
tam 31 defa aşılmıştır. Ağustos hariç yılın bütün aylarında çeşitli oranlarda hava
kirliliği yaşanmıştır.
2018`de en fazla kirlilik Mart ayında yaşanmıştır. Sınır değer Mart 2018`de 71
defa aşılmıştır.
Ankara`nın havası en kirli olan semti Sıhhiye`dir. Sıhhiye`yi Keçiören ve Kayaş
izlemektedir.”
Uzmanlar özellikle PM10 kirleticisinin kanser başka olmak üzere pek çok
hastalığa yol açtığına özellikle vurgu yapmakta, çocuk ve yaşlılar için riskin daha da
yüksek olduğunu belirtmektedirler. Buna karşın Ankaralıların soluduğu havada
sınırların üzerindeki miktarlarda bulunan PM10 kirleticisinin kimyasal bileşimi
kamuoyundan gizlenmektedir.
Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği kirlilikle ilgili önlemlerin
ne zaman ve kimin tarafından alınacağını şöyle belirtmektedir: "Hava kirlenmesinin
uyarı eşikleri seviyelerine ulaştığı yerlerde bölgesel özelliklere bağlı olarak

uygulanacak önlemler, valilik tarafından belirlenir." Aynı Yönetmeliğin 13.
maddesi "Bakanlık ve il çevre ve orman müdürlükleri, uyarı eşiğinin tahmini veya fiili
aşımları ile ilgili bilginin kamuoyuna ve sağlık kuruluşlarına zamanında verilmesini
sağlar." hükmünü içermektedir. Ankara Valiliğini PM10 uyarı eşiğinin tahmini ve fiili
aşımları ile Ankara‘daki hava kirliliğinin halk sağlığı üzerindeki etkilerini ve hassas
nüfus gruplarının alacağı önlemleri açıklamalıdır.
Ankara‘da yaşanan hava kirliliğinin başlıca iki nedeni bulunmaktadır.
Bunlardan birincisi taşıt trafiğidir. Ankara`da yeterli metro ağını kurmayan Büyükşehir
Belediyesi hem kenti bir trafik bunalımına sokmuş hem de başkentlilerin sağlığına
yönelik tehditlere seyirci kalmıştır. Kirliliğin başlıca nedenlerinden ikincisi konutlarda
artan kömür kullanımıdır. Son dönemlerde kalitesiz kömür kullanımı gittikçe
yaygınlaşmış ve bir çok yerde standartların çok altında kömür kullanımı olduğu
görülmüştür.
Bu bağlamda;
1- Hava kalitesi değerlendirme ve yönetimi yönetmeliğine göre “uyarı eşiği”
aşıldığında yapılması zorunlu olan kamuoyu bilgilendirme, uyarı, ikaz ve
açıklamaları Ankara halkına neden yapılmamıştır?
2- Ankaralıların soluduğu havada sınırların üzerindeki miktarlarda bulunan
PM10 kirleticisinin kimyasal bileşimi nedir? Bu bilgi kamuoyundan neden
gizlenmektedir?
3- PM10 kirleticisinin kimyasal bileşimini açıklamayan, halkın sağlığını hiçe
sayan, keyfi davranan yetkililer hakkında idari ve adli soruşturma açılacak
mıdır?
4- Doğalgaz tesisatı olmasına rağmen alım gücü olmadığı için kömür kullanan
hanelere kömür yerine belirlenen miktarda doğalgaz yardımı yapmayı ve
tesisatı olmayan hanelere doğalgaz tesisatını ve aboneliğini ücretsiz olarak
temin etmeyi düşünüyor musunuz?
5- Ankara’da hava kirliliği yıllardır neden önlenememektedir, sebepleri
nelerdir? Bu konuda hangi ciddi önlemler alınacaktır?”