YUSUFELİ’NİN SORUNLARI MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI

BAYRAKTUTAN, YUSUFELİ İLÇESİNDE YAŞANAN SORUNLARINI MECLİS
GÜNDEMİNE TAŞIDI
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM Genel Kuruluda Yusufeli
İlçesinde yaşanan sorunları gündeme taşıdı.
Haber:Hayati Akbaş
ANKARA-CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM Genel Kuruluda Yusufeli
İlçesinde yaşanan sorunları gündeme taşıdı.
CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan,   Yusufeli İlçesinde yaşanan çeşitli
sorunların incelenerek ilçe halkının talepleri doğrultusunda sorunların giderilmesi için
gerekli çözüm yollarının belirlenmesi gerektiğini TBMM’de söyledi.
Bayraktutan yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Artvin ili Yusufeli ilçesi,
Artvin'de yapılmakta olan Çoruh havzası barajları kapsamı içerisinde kamulaştırmaya
alınan ve bütünüyle beraber baraj gölü içerisinde kalacak olan bir ilçe, bunu bütün
Türkiye biliyor ve ilçe merkezi yeni bir yere taşınıyor değerli arkadaşlarım. Bu
nedenle, ilçe merkezinde ciddi anlamda sıkıntılar var, hem kamulaştırmadan
kaynaklanan sıkıntılar var hem de ilçe merkezinin yeni yere taşınmasına ilişkin
sıkıntılar var. Değerli arkadaşlarım, ilçe merkezinin taşındığı yeni yerde 250'nin
üzerinde bina inşaatı tamamlandı. Ne yazık ki bu bina inşaatlarının yapılmasındaki
malzemelerle alakalı kişilerde sıkıntılar var. Bunun hangi malzemeden yapıldığı,
toprak mı katıldığı konusunda, denetim konusunda da ciddi sıkıntılar var. Yine, aynı
şekilde, ilk üç katlarının bir bölümünün toprakta kaldığı ve bu konuda vatandaşların
da ciddi problemler yaşadığı görülmektedir değerli arkadaşlarım.
Biz ilçe merkezinin yeni yere taşınmasıyla alakalı olarak bir an evvel
taşınmasını istiyoruz ama ilçe merkezi tamamlanmadan yeni yerde de bir viyadük
çalışmasının yapıldığı gerçeği de bir heyula gibi vatandaşın karşısında durmaktadır
değerli arkadaşlarım.
Yine aynı şekilde, hak sahipliğiyle alakalı da ilçe merkezinde ve orada yaşayanlar bir
sıkıntı çekmektedir. O da nedir? 11/9/2014 yılından geriye doğru üç yıl ikamet şartı
aranmakta, üç yıl ikamet eden kişilere hak sahipliği tanınmakta, bunlarla ilgili olarak
da mutlaka bir aile şartını yerine getirmesi gerekmektedir ama ne yazık ki bugüne
kadar bu şartla alakalı da ciddi sıkıntılar yaşanmıştır. Neden? Bekâr olanlarla alakalı,
aile olmayanlarla veya o üç yılla alakalı olarak, o tarihte köyde yaşayanlarla, görevli
olanlarla veya köyde ikamet edenlerle ilgili olarak da bu konuda da hak sahipliğiyle
alakalı sıkıntılı bir durum söz konusu olmaktadır. Değerli arkadaşlarım, ilçe merkezi
çok küçük. Yusufeli, Türkiye'nin ve Artvin'in en güzel, en şirin ilçelerinden bir tanesi.
1.188 kişiye hak sahipliği çıkmadı. 147 esnafa, 40 şirkete ne yazık ki hak sahipliği
çıkmadı değerli arkadaşlarım.
Bir başka problem daha var Yusufeli'nde, bu da kamulaştırmayla alakalı.
Kamulaştırmada ne yazık ki devlet ciddi anlamda hani bir tüccar mantığıyla hareket

ediyor ve kamulaştırmada diyor ki: "Seninle beraber pazarlığa oturabilmem için
öncelikle uzlaşma şartını yerine getirmen lazım. Dava yoluna gitme, sana davada
para ödemem." Böyle de bir problemle Yusufelili, Yusufeli’nde yaşayanlar karşı
karşıya kalmaktadır değerli arkadaşlarım. Bakın, bu sorunun halledilebilmesi için
öncelikle Kamulaştırma Kanunu'nun o katı kurallarının dışında bir uygulamayla
Yusufelili karşı karşıya kalmalı. O da nedir? Özellikle esnafla alakalı. Esnaf olanlar
ciddi bir mağduriyet yaşamaktadırlar değerli arkadaşlarım.
  Yusufeli başka bir heyulayla da karşı karşıya. O da nedir? Viyadüğün ne
zaman yapılacağıyla alakalı bir belirsizlik söz konusu. Değerli arkadaşlarım, yeni
yerleşim yeriyle alakalı olarak burada herhangi bir şekilde henüz bir tamamlanma söz
konusu değil ama ilçede de hemen 1 Nisanda, 31 Mart seçimlerinden sonra mutlaka
bir viyadük çalışmasının başlayacağına ilişkin Yusufelilide bir tereddüt var. Eğer
böyle bir çalışma başlarsa hemen o viyadüğün altında 700 kişinin okuduğu Halit
Paşa Ortaokulu var, ilk planda 20'ye yakın esnaf etkileniyor, 100'e yakın konutun
etkilenmesi söz konusu değerli arkadaşlarım. Bu ne demektir, biliyor musunuz? Bir
ilçeyi canlı canlı, suların altında toprağa gömmeyle alakalı bir projedir. O nedenle,
Yusufelili, orada olan esnaflar şunu diyorlar: "Yeni yerleşim birimi bitmeden, yeni
yerleşim yeri tamamlanmadan, biz oraya geçmeden viyadük çalışmasına ilişkin
herhangi bir kazma vurulmasın." Neden? Eğer böyle bir şey yapılırsa hem oradaki
toz bulutları açısından hem ilçenin sosyoekonomik yapısına darbe vurulması
açısından ciddi tehdit ve tehlikeyle karşı karşıya kalacağız.
Yine arkadaşlar, burada sıkıntılardan bir tanesi de şu: Bakın, bir kamu yararı
kararı alınmasına ilişkin olarak 2013 yılında bir düzenleme yapıldı bu Mecliste,
Kamulaştırma Kanunu'nun 25'inci maddesine bir hüküm getirildi. Denildi ki: "Beş yıl
süreyle kamu yararı kararının ilan edildiği tarihten bu tarafa doğru, herhangi bir
şekilde askıda kesinleşme tarihinden bu tarafa doğru hem bina, konutlarının
yapılması açısından hem de ağaçların bedelleri ödenmez." diye bir hüküm getirildi.
Şimdi bu beş yıllık sürenin dolmasına üç gün kala 2018 yılının Ekim ayının sonunda
değerli arkadaşlarım Yusufeli'nde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle -ki bu Yasa'da
amir hüküm var, buna cevaz veriyor- bir beş yıl daha getirdiler. Bu ne demek? Bakın,
Yusufeli’nde 300 konut var, bunlar proje üzerinden satılmış veya karkas hâlinde
duruyorlar. Bu 300 konutun sahibine ilişkin olarak kamulaştırma bedelleri ödenmiyor.
Daha doğrusu şunu ifade etmeye çalışıyorum: Hangi tarafından tutarsanız tutun,
Yusufeli kendini veriyor, bir şey demiyor, devletin kamulaştırma işlemine ilişkin olarak
"başımın üzerinde" diyor ama Yusufeli kamulaştırma bedelini, toprağın gerçek
bedelini alamıyor değerli arkadaşlarım. O nedenle ben yüce Parlamentodan şunu bir
kere daha Türkiye'ye seslenmek istiyorum. Evet, Çoruh Vadisi projeleri çok önemli
projeler, bu projeler nedeniyle Türkiye'deki özellikle aydınlanma ve diğer enerji
konusunda ciddi bir fedakârlıkta bulunuyor Artvinli, Yusufelili. Sizlerden beklediğimizi
şudur: Eğer bu fedakârlığın da bir karşılığı… Artvinli, Yusufelili şunu bekliyor: "Biz
kere kamulaştırılırız, bir kere kamulaştırılıyoruz." diyor. Bakın, kolay bir olay değil,
mezarlarından kemiklerini çıkartıyorlar, bir ilçeyi canlı canlı suların altına gömüyorlar.

Diyorlar ki: "Biz bu fedakârlıkta bulunuyoruz, devlet de bize baktığı zaman üvey evlat
muamelesi yapmasın." Bakın, Ak Parti’deki değerli arkadaşlarım, Yusufeli size
çuvalla oy veriyor, çuvalla oy veriyor. Siz onlara baktığınız zaman neden üvey evlat
muamelesi yapıyorsunuz? Burada bir sıkıntı var, gidin sokakta esnaf odalarından
başlayın, herhangi bütün sivil toplum örgütlerine gidin, minibüsçülere -aklınıza kim
geliyorsa- sokaktaki herhangi bir esnaf vatandaşa gidin, Yusufeli'de bir kanayan
yarayla karşı karşıya olduğunuzu göreceksiniz. O nedenle buradan yöre milletvekili
olarak -biraz sonra burada diğer parti grupları adına da söz alacaksınız- bu
kamulaştırmayla alakalı belirsizliğin, yeni yere taşınan Yusufeli'yle alakalı devam
eden bu belirsizliğin ortadan kalkması için bir an evvel buna müdahale edin. Bakın,
Sayın Bakana sordum: "Bu viyadükle alakalı belirsizlik ne zaman giderilecek?" diye.
Sayın Bakan, bana verdiği cevapta şunu diyor: "Kamulaştırma işlemlerini DSİ, proje
işlemlerini karayolları yapıyor." Sanki ben bunların Diyanet tarafından yapıldığını
zannediyorum değerli arkadaşlarım.
O nedenle Yusufeli'nin yaşadığı bu belirsizliğin hem kamulaştırmayla alakalı
yaşadığı belirsizliğin hem yeni yerleşim yeriyle alakalı yaşamış olduğu belirsizliğin
hem de viyadük yapılacak diye bir heyula gibi, başında tehdit gibi algılanan bu
belirsizliğin bir an önce ortadan kaldırılması için Hükûmetin, yetkililerin bu olaya el
koyması gerekiyor.
Değerli arkadaşlarım, bir ilçeyi anılarıyla, mezarlarıyla, hayalleriyle, umutlarıyla
suyun altına gömüyoruz. Gelin, bu Parlamentoda bir el ele verelim hep beraber bu
araştırma önergemize destek verelim ve Yusufeli'nin çekmiş olduğu bu belirsizliği
ortadan kaldıralım. Bu konuda Yusufelili adına, bütün siyasi partilerın adına, orada
yaşayanların adına yüce Parlamentoda bu talebimi yineliyor, yüce heyetinizi saygıyla
selamlıyorum.”