KÖY ENSTİTÜLERİ VE TONGUÇ

KÖY ENSTİTÜLERİ VE TONGUÇ

YAHYA AKSOY

“Memleket evladını ekonomik ve toplumsal hayatta doğrudan etkili ve faydalı kılmak için
gerekli olan ön bilgiler, iş içinde vermelidir. Atatürk-1 Mart 1922
Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlık yolunda en önemli ve etkin bir eğitim kurumu olan
ve ülkemizin köy gerçeğine özgü kurulan Köy Enstitüleri,17 nisan 1940’ta 3803 sayılı
kanunla kuruldu. 17 Nisanlar, Köy Enstitüleri Günü ve Bayramıdır.
İsmail Hakkı Tonguç’un, Milli Eğitim teşkilatına yolladığı ,Köy Enstitüleri’nde uygulanması
gereken ilkeleri bildiren genelgesi:
“Köylerin kültürel ve genel hayatlarında ileri bir seviye yakalayabilmek yalnız klasik
anlamda öğretmenle mümkün olmaz. Köy hayatı bir bütün olarak ele alnımaz da,şimdiye
kadar olduğu gibi yalnız klasik kültür bakımından işlenmek ve bu vasıfta bir gelişme
yaratılmak istenirse bu çalışmadan olumlu sonuç alınamaz. Köylere öğretmen
yetiştirirken bir yandan öğretmeni çok yanlı işler görebilecek biçimde eğitmek,diğer
yandan da öğretmenle birlikte köye giderek diğer iş sahalarında çalışacak elemanı
yetiştirmek için gerekli tedbirleri almak gerekir.
Bunun için alınacak tedbirlerin esas ilkelerini kuramdan çok realiteden çıkarmanız
lazımdır…Köyde hukuki,mali,iktisadi kurumlar,şehirlerdekinden tamamen başka şekiller
almaktadır.
Şehirin hesapsız ve ölçüsüz bir şekilde getirmek istediği yeni ve köylüye göre korkunç
pahalı olan şeylerin yüküne köylü dayanamamaktadır. Köylü vatandaşlar geçmişten
sürükleyip getirdikleri bir takım gelenek ve alışkanlıkların etkisi altında bugünkü hayatın
koşullarına uyarak hareket edememektedir. Ölümden ve sıkıntıdan kurtulmak için her
şeyi vasıta yaparak çalışmaktadırlar.
Köye yollanacak öğretmenin bu gerçeklere göre hazırlanması gerekir. Bunun için
öğretmen adayını ve diğer iş elemanlarını köy kaynağından alacak kanallar açılmalıdır.
Beş yıllık ilkokuldan mezun ve askerliğini bitirmiş köy delikanlılarını, öğretmen veya
köylerde geçecek bir iki meslek sahibi olareak yetiştirmelidir. Köy çocukları için lise ve
yüksek öğrenim yolları açılmalıdır. Köyde öğretmen ve eğitmen olarak olarak yetişecek
elemanlar devlete büyük ve uzun yıllar sürecek külfet yüklememelidir. Bunun için okul
üretici bir okul olmalı, yaşayabilmesi için gereken bütün araçları kendisi üretmelidir.
Ancak ilk kuruluşlarında devletten yardım görmelidir.
Bu okullarda öğrenciye köy genel hayatının ilerlemesine yarayacak birkaç meslek birden
öğretilmelidir. Öğretmenlik,inşaatçılık,köy demirciliği gibi…
Şunu da önceden öncelikle kabul etmemiz gerekir ki yeni ve orijinal işler görecek bir
kurumun örgütünün bütün detaylarını,işin içinde çalışmamış olanların isabetle
saptamaları kolay değildir. Örgütün kendi biçimini,dikkatle yapılacak denemenin
sonucundan beklemek gerekir.”(Tonguç,İlk Öğretim Kavramı,İst.1945,s.306-12.
Yıllardır dile getirdiğim,”Hasanoğlan Köy Enstitüsü” yerleşkesinin müze haline
getirilmesi konusu gündemde tutularak, sonuç alınmalıdır.
” Köy Enstitüleri’ni Cumhuriyetin eserleri içinde en kıymetlisi ve en sen sevgilisi
sayıyorum” diyen eski Cumhurbaşkanı,Başbakan ve Atatürk’ün en yakın silah ve kader
arkadaşı İsmet İnönü adına kurulan İnönü Vakfı Başkanı Sayın Özden TOKER’in gönülden
gelen sıcak ilgisi ve katkıları ile;
Köy Enstitüleri’nin kuruluşunun 79. yıldönümünü kutlamak üzere, eğitimci-yazar Mustafa

Gazalcı ve Niyazi Altunya’nın konuşmaları, piyano ile Chopin,Beethoven, Verdi ve halk
müziği ile birlikte müzik dinletisi (piyano Mehmet Ayhan-soprano Zuhal Kaynar) olmak
üzere, 17 Nisan 2019 günü saat 17.00’de İnönü Vakfı tarafından, değerli eğitimci Mehmet
Ayhan’ın önemli katkıları ve ilgisi ile çok anlamlı ve kapsamlı bir program uygulamaya
konulacaktır.Kendilerini ve emeği geçenleri kutluyor başarılar diliyorum…
Dünyaya, eğitim alanında örnek olmuş ve eğitim tarihimizde seçkin yerini almış bulunan
Köy Enstitüleri’nin 79.yılı kutlu olsun.