”YSK Siyasal baskılara göğüs germelidir”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2 ay sonra toplanan TBMM de Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada İstanbul Belediye seçimlerinden sonra YSK da yaşananlara değinerek:YSK Siyasal baskılara boyun eğmemeli ,kararını bir an önce açıklayarak Ekrem İmamoğlu ‘nun Başkanlığını kamu oyuna ilan etmelidir , zaten başka seçenekleri de yok dedi.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi.
“YSK BİR AN ÖNCE KARARINI AÇIKLAMALI”

YSK hâlâ karar vermedi niçin? 31 Mart’ta sandığa gittik, bugün 30 Nisan. 1 ay geçti aradan. Hukukun üstünlüğünü savunduk, her seferinde uyardık. YSK’da görev yapan yargıçlar Yargıtay ve Danıştay’dan gidiyor. Bunlar sıradan yargıçlar değil, belli bir noktaya gelmiş olan kişiler. O kişiler siyasal baskılara göğüs vermek zorundadırlar. YSK’nın bu süreci bir an önce sonlandırması ve Ekrem İmamoğlu’nu İstanbul Büyükşehir Başkanı olarak ilan etmesini bekliyoruz.
“HER TÜRLÜ SAYDILAR YİNE EKREM İMAMOĞLU KAZANDI”

Başka bir seçenek yok. 39 ilçede vatandaşlar gidip oy kullandılar. 39 ilçedeki bütün geçersiz oylar yeniden sayıldı. Ekrem İmamoğlu çıktı. Yetmedi, 6 ilçede bütün oylar sayıldı. Ekrem İmamoğlu’nun oyları arttı. 22 ilçede örnekleme yöntemiyle 57 sandığı seçeceğiz ayrıca sayacağız dediler, saydılar. Kim çıktı? Ekrem İmamoğlu. Ne bekliyorsunuz?

“YSK DAHA ÖNCEDEN ALDIĞI KARARLARA UYMAK ZORUNDADIR”

YSK yasalara ve daha önce aldığı kararlara uymak zorundadır. Biz bunu bekliyoruz. Seçimde kaybedenlerin devletin gücünü kullanarak ürettikleri yasa dışı gerekçeleri reddetmek zorundadır. YSK üzerinde kurulan baskılara boyun eğmemek zorundadır, hukukun üstünlüğünü savunmak zorundadır. Demokrasiye karşı kurulan kumpası bozmak zorundadır. Bir an önce kararı verin ve Türkiye gerçek gündemine dönsün.

21. yüzyılın Türkiye’sinin gündeminde bir vatandaşın satılık böbrek ilanı var. Çocuklarına bakmak, ailesine bakmak için böbreğini satılığa çıkaran bir vatandaş. İktidar sahipleri bundan utanır mı? Hayır. Ülkeyi bu hale nasıl getirdik diye düşünür mü? Hayır. Vatandaşın sorunu ayrı, sarayın sorunu ayrı. Sarayın sorunu koltuğumu nasıl korurum, vatandaşınki karnımı nasıl doyururum?