Hırsızlık varsa, hırsız nerede?…

Hırsızlık varsa, hırsız

nerede?…

Necdet Buluz

Türkiye, İstanbul’da yapılacak olan Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine kilitlendi. Bu seçim, Türkiye’nin seçimi olarak görülüyor. Sonuç ne olur bilemiyoruz. Doğru olan, hak eden kazansın, çünkü Türkiye kazanacaktır.

Şimdi ise çeşitli tartışmalar ve suçlamalar başladı.

İktidar cephesi 23 Haziran’da yapılacak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde şu iddiada bulunuyor:

“ 31 Mart seçimlerinde oylar çalındı, hırsızlık var.”

Seçimlere kadar da bu sözlerin devam edeceğini görüyoruz.

Ancak, seçmen de şu soruyu soruyor:

“Peki, oylar çalındı ise ki ya da kimler çaldı? Ortada bir hırsızlık iddiası varsa bu hırsız ya da hırsızlar kim? Bunun hukuksal dayanağı var mı? Elde belgesi varsa bunun kamuoyu ile paylaşılması gerekmez mi?”

YSK usulsüzlük, oy hırsızlığı gibi itirazlar nedeniyle iptal kararı vermiş değil. Ne kadar tartışmalı olsa da, sandık kurullarının yasalara uygun oluşturulmaması kararın gerekçesiydi.

Geçenlerde Habertürk Yazarı Nihal Bengüsu Karaca da köşesinde “Çünkü çaldılar, nasıl bir argüman?” başlıklı yazı yazdı. Bengüsu yazının sonunda şu sorulara yanıt arıyor? Yazımızı ilgilendirdiği için yazarın yazınının bu bölümünü sizlerle paylaşıyoruz:

1.-Kamu görevlisi olmayanların sandık kurulu başkanı olması ayrı şeydir, hırsızlık ayrı. Kamu görevlisi olmadığı halde sandık kurulu başkanı olanların aynı zamanda oy hırsızlığı yaptıkları mı iddia edilmektedir?

2.-Oy hırsızlığı açık ve seçik yapıldıysa kim yaptı? Suç varsa suçlu da vardır. O halde, kaç kişi bu suçtan dolayı soruşturulmakta ve kovuşturulmakta? Suç maddi delilleri ile ispat edilebilmişse neden detayları ile kamuoyuna sunulmuyor? Suç tam olarak tespit edilememişse nasıl bu kadar keskin ithamlar yapılabiliyor?

3.-Oy hırsızlığı ithamından bağımsız olarak, sandık kurullarının yasaya uygun teşekkül edip etmediğini denetleme bağlamında sorumlu olanlardan istifası istenen var mıdır?

4.-Oy hırsızlığı ithamından bağımsız olarak, şimdi sandık kurulunda görev yapamayacağı ortaya çıkarılmış ve bu nedenle seçim iptali gibi radikal bir karar alınmasına vesile kılınmış kişiler arasında 24 Haziran seçimi ve 16 Nisan referandumunda da görev yapmış olanlar var mı? Eğer varsa bu durum bu iki seçimin sıhhatini de sorgulanır hale getirmez mi?

5.-Önce sandık güvenliğine dair onlarca teminat vermiş, sonra “Hayır sandık güvenliği diye bir şey yokmuş pardon” demiş ve verilen mazbatayı geri alarak seçim tekrarına giden bir iktidar partisi profilinin, muhatabını bir suçla itham edip delil gösterememesi sadece hukuk devleti açısından değil, belirli kurallara ve güvenliğe ihtiyaç duyan serbest piyasa açısından da sorun teşkil ediyor. Piyasaların rahatlaması, merkez bankasının yedek rezervlerinin bütçeye aktarılmasından çok daha önce, şu “güven verme” konusuna bağlı. Bunu görmek o kadar zor mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Yıldırım da yaptıkları açılmada oyların çalınması ile ilgili olarak yaptıkları açıklamalarda ellerinde bilgi ve belgelerin olduğunu da söylüyor. Ancak bu satırlar yazılıncaya kadar bu konuda kamuoyunu ve seçmeni ikna edebilecek bir belge yayınlanmadı.

“Oylar çalındı” söyleminin seçmeni yanıltmaya yönelik bir söylem olduğunu dillendirenlerin sayısının da artmakta olduğunu görüyoruz.

Gerçekten oyların çalındığı konusunda ısrar varsa, elde bilgi ve belge bulunuyorsa bunların hepsinin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Aynı zamanda bu işe karışanların da hukuk karşısında hesap vermesi gerekiyor.

Her şey şeffaf olmalıdır.

Ortada oyların çalınması konusunda belgelerin açıklanması ile kamuoyu ve İstanbullu seçmenin ikna edilmesi de kolaylaşır.

Yoksa seçmen karşısında “Oylar çalındı, YSK da seçimi bu nedenle iptal etti” söyleminin seçmende olumlu iz bırakacağını görmüyoruz.

Yukarıda da vurgulamaya çalıştığımız gibi YSK, iptal kararında usulsüzlük, oy hırsızlığı gibi itirazlar nedeniyle iptal kararı vermedi. Ne kadar tartışmalı olsa da, sandık kurullarının yasalara uygun oluşturulmaması kararın gerekçesi olarak açıklandı.

İktidar partisinin “Oylar çalındı” söylemleri seçmende iz bırakır mı, bunu görebilmek için yapılacak seçim sonucunu görmemiz gerekiyor.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz