Kahramanmaraş’a Doku ve Organ Nakli Enstitüsü şart!

Kahramanmaraş’a Doku ve Organ Nakli Enstitüsü şart!
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi’nin
Kahramanmaraş ve çevre illerdeki hasta talebi yoğunluğu nedeniyle Doku ve Organ Nakil
Enstitüsü’ne çevrilmesi şart oldu.
Kahramanmaraş’ta geçtiğimiz yıl organ nakli noktasında başarılı çalışmalara imza atan KSÜ Tıp
Fakültesi Organ Nakil Merkezi’nde, tek doku tipleme sorumlusu Prof. Dr. Ramazan Güneşaçar’ın
başka bir üniversiteye geçmesiyle organ nakli durdu. Hastaların yoğunluğu nedeniyle ise bir süre
sonra Prof. Dr. Ramazan Güneşaçar, Sağlık Bakanlığı aracılığıyla KSÜ Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi
görevlendirmesi yapıldı. Ancak bulunan geçici çözüm, kadavradan nakil yapılmasına imkân tanımıyor.
KSÜ Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi’ndeki nakil sorunları üzerine açıklamalarda yapan
Kahramanmaraş Böbrek ve Diyaliz Hastaları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KABÖDER) Başkanı
Hanifi Çöplü, bu soruna kalıcı çözüm için Organ Nakil Merkezi’nin tam teşekküllü Doku ve Organ Nakli
Enstitüsü’ne çevrilmesi önerisinde bulundu.
Başkan Hanifi Çöplü, “Kahramanmaraş’ta bulunan Tıp Fakültesi Organ Nakli Bölümü bağımsız hale
getirilip kar zarar gözetilmeksizin tüm ekibi ile bir Enstitü haline getirilerek Kan, Organ ve Doku Nakli
Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na devredilmesi sağlanmalıdır” dedi.KABÖDER Başkanı Hanifi Çöplü (1)
KSÜ Rektörü Prof. Dr. Niyazi Can’ın üniversitenin gelişmesi yönünde önemli adımlar attığını ancak
aynı adımları KSÜ Tıp Fakültesi yönetiminin atmadığını belirten Başkan Çöplü, şöyle konuştu: “Aynı
duyarlılığı ve gayreti Tıp Fakültesi yönetiminden bir türlü göremiyoruz. KSÜ Tıp Fakültesi Dekanı ne iş
yapar, diye sormaktan kendimizi alamıyoruz. Tıp Fakültesi’nde öyle bir yönetim sergilenmeli ki; bir
doktor izne çıktığında veya başka bir şehre gittiğinde her zaman yerine bakan birinin olması gerekir.
İnsan sağlığı için bunu gözden kaçırmamalılar. Bir birimdeki hocanın gitmesi en doğal hakkı ama bir
kişi gidince koca bir bölüm işlevini yitirmemeli! Bunda da yönümüzü doğal olarak Dekan Hanıma ve
Başhekime çevirmek zorundayız. Organ naklinin nasıl yapıldığını, neye ihtiyaç duyulduğunu iyi analiz
edip ona göre gardlarını almaları gerekti. Ama öyle olmadı. Şuan kadavradan 4-5 ay daha nakil
yapılamayacak. Yani kısaca insanların şevkleri kırıldı. Büyük ölçüde imkânlarımız olmasına rağmen
neden her şey karmakarışık? Bir böbrek nakli yapılmasında neden güçlük çekiliyor? Neden bir
karaciğer nakli de başlamıyor?”Organ Nakli hakkında görseller (1)
KAHRAMANMARAŞ’TA BİN HASTA DİYALİZ TEDAVİSİ GÖRÜYOR!
Kahramanmaraş’ta böbrek yetmezliğine bağlı yaklaşık bin hastanın diyaliz tedavisi gördüğünü dile
getiren Başkan Çöplü, bu hastaların yaklaşık 500 tanesinin de nakil umuduyla KSÜ Tıp Fakültesi Organ
Nakli Merkezinde ulusal bekleme listesine kayıtlarını yaptırdığını kaydetti.
Başkan Çöplü, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu kadar hasta burada yaşama tutunmayı bekliyor ve
bazı hastalar geçtiğimiz yıllarda yapılan başarılı nakilleri duyunca burada yani KSÜ’de umut bekliyor.
Bu nedenle; Kahramanmaraş’ta bulunan Tıp Fakültesi Organ Nakli Bölümü bağımsız hale getirilip kar
zarar gözetilmeksizin tüm ekibi ile bir Enstitü haline getirilerek Kan, Organ ve Doku Nakli Hizmetleri
Dairesi Başkanlığı’na devredilmesi sağlanmalıdır. Geçtiğimiz günlerde Necip Fazıl Şehir Hastanesinde
yatmakta olan bir genç hastanın ailesi tarafından organları bağışlandı ve 5 kişiye nakledilmek üzere
çeşitli hastanelere yönlendirildi. Allah rahmet eylesin, ailesine baş sağlığı diliyoruz. Ancak şehrimizde
bulunan bir merkezin bu tür küçük nedenler ile sekteye uğraması ile burada bulunan hastaneye

kadavra düşmedi. Oysaki tam donanımlı olan hastanenin yaklaşık her hafta 1-2 kadavra nakil etmesi
içten bile değil. Ayrıca şunu düşünebiliriz: Hastalar başka merkeze neden gitmiyor? Gitsinler
denilebilir; ama şunu unutmamak gerek burada sadece SGK-Bağkur gibi sosyal güvencesi olan
hastalar tedavi olmuyor. Yaklaşık 350 hasta tedavisini yeşil kart güvencesiyle sürdürüyor. Bu nedenle
her merkez bu hastaları kabul etmeyebilir. Bunun yanı sıra nakil olan hastaların en az 2-3 ay gibi yakın
takip edilmeleri gerekiyor. Dolayısıyla nakil oldukları merkeze yakın bir adreste ikamet etmek
zorundalar. Nitekim her insanın bütçesi bunları kaldırmayabilir.”
“HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI!”
KSÜ Tıp Fakültesi’nin sağlık alanında başarılı işler yaptığına tanıklık etmek istediklerini aktaran Çöplü,
bunun için siyasiler, yerel yönetimler, bakanlık, iş adamları ve üniversite dahil herkesin elini taşın
altına koyması gerektiğini söyledi.
Çöplü, açıklamasını şöyle sürdürdü: “KSÜ Tıp Fakültesi adına atılması gereken ilk adım organ nakil
merkezinin tam teşekküllü bağımsız bir enstitüye çevrilmesidir. Organ Nakil Merkezi, Doku ve Organ
Nakli Enstitüsü olursa ne olur? Bütün nakiller sorunsuz bir şekilde halledilir. Kahramanmaraş ve civar
illerdeki hastalar, başka şehirlere gitmez. Tıp turizmi canlanır. Bir doktorun ayrılmasıyla enstitüdeki
işler aksamaz, sistemli bir şekilde verilen hizmetler devam eder. Kendi içinde döner sermaye
oluşacağı için gerek doktor gerekse sağlık personeli ve çalışanların geliri artar. Düzenli ve yüksek gelir
sağlayan her doktor da buradaki işini bırakıp başka şehirlerdeki üniversite veya enstitülere gitmez.
Başka şehirlere gitmekten kurtulan hastalarımız kazanır. Doku ve Organ Nakli Enstitüsü kazanır. KSÜ
Tıp Fakültesi kazanır. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi kazanır. Kısacası Kahramanmaraş
kazanır. Biz, KABÖDER olarak bu enstitünün hayata geçirilmesi için kapı kapı dolaşıp yardım
toplamaya hazırız.”