“Uyarılara harfiyen uyalım”…

“Uyarılara harfiyen

uyalım”…

Necdet SİVASLI

Coroavirüs ile mücadelede uzmanlar uyarı üzerine uyarı yapıyor:

“Virüs ile savaşı kazanmak istiyorsak ve bir felaket yaşamaktan uzaklaşmak niyetindeysek yapılan uyarılara harfiyen uyulmalıdır.”

Bugün, bu uyarıların önemi üzerinde duracağız. Tüm vatandaşlarımızı da verilmekte olan bu mücadelede daha duyarlı ve ciddi davranmaya davet ediyoruz. Lütfen, yaşanan tehlikeyi ciddiye alalım.

Sosyal izolasyon tedbirlerine uygun olarak salgının yayılımına dair bir öngörüde bulunmak amacıyla sağlık ekonomisi ve sağlık çıktıları alanında araştırmalar ve analizler yapan Econix Araştırma, sağlık uzmanları eşliğinde hazırlanan Türkiye Covid-19 kaynaklı muhtemel vaka sayıları ve sağlık hizmeti ihtiyaç analiz raporunu açıkladı.

Analiz kapsamında Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından 11-23 Mart 2020 tarihleri arasında açıklanan veriler, salgının dünya genelindeki gidişatı, sağlık sisteminin mevcut kaynakları ve tıp literatüründeki verilerden hareketle vaka sayısının değişimine dair muhtemel 3 senaryo hazırlandı.

Her üç senaryo 30 Haziran 2020 tarihine kadar sürdürülerek modellendi. Türkiye özelinde modellenen senaryolarda temel değişkenin ise sosyal izolasyon olduğu görüldü.

Araştırma ekibinin başında yer alan Dr. Güvenç Koçkaya, alınacak önlemlerin düzeyine bağlı olarak Türkiye’nin koronavirüsü en az zararla atlatabilmesi için vatandaşlara ciddi sorumluluk düştüğünü söylüyor ve yapılan uyarılara bir yenisini ekliyor:

“Elimizde bulunan veriler ışığında varsaydığımız üç senaryo arasında en olumlu tabloya yaklaşmak ve daha az vakanın olabilmesi için Sağlık Bakanlığı’nca alınan ve önerilen tedbirlerin vatandaşlarımızca istisnasız uygulanması ve önlemlere azami desteğin verilmesi gerekiyor. Bilinçli ilerlememiz durumunda vaka sayımızın en fazla 50 binlerde seyretmesini ve salgının kontrolünü Nisan sonunda veya en geç Mayıs içerisinde yapabileceğimizi öngörüyoruz. Ancak önlemlere uyulmadığı veya hiçbir önlem alınmadığı takdirde vaka sayısının kontrolden çıkabileceği ve Haziran sonunda vaka sayısının 3.7 milyona kadar çıkması, hatta kontrol altına alınamamış olması da olası senaryolar arasında. Bu da sağlık sisteminin kitlenmesi, hastaların tedavi olamaması, sürecin yönetilememesi ve salgının ne zaman sonlanabileceğinin belirli olmaması anlamına gelir. Böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmamak için durumun ciddiyetini tam anlamıyla kavramamız ve Sağlık Bakanlığınca yapılan uyarıları dikkate almamız ve harfiyen uymamız çok önemli. Dileriz bu senaryoların hiç biri gerçekleşmez ve Türkiye çok daha az vaka ile koronavirüs salgınını atlatır.”

Sosyal izolasyonun etkin yapıldığı varsayımı üzerine kurgulanan birinci senaryoda; yeni vaka sayısının artış hızının azalan bir ivme ile artacağı yönünde tahminlendi. Salgınla yoğun mücadelenin öngörüldüğü bu varsayıma göre Türkiye’de 30 Haziran 2020 tarihine kadar 52 bin 614 vaka ve 2 bin 616 ölüm gözlenebileceği tahmin ediliyor. Bu senaryoda öncelikle sosyal izolasyon olmak üzere etkin önlemlerin devam ettirmesi ile vaka artışının Nisan sonunda kontrol altına alınabileceği ve vaka sayısının en yüksek seviyeye ulaşabileceği belirtildi.

Econix Araştırma’nın üzerinde çalıştığı ikinci senaryo ise sosyal izolasyon tedbirlerinin etkili bir şekilde değil kısıtlı uygulanması durumunda yaşanacakları öngörme üzerine yoğunlaştı. İkinci senaryo sosyal izolasyonun kısıtlı uygulandığı ve günlük muhtemel vaka artış oranının düzenli bir şekilde azaldığı varsayımına göre planlandı. Senaryo, yeni vaka sayısının artış hızının Mart ayı dahil Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında da hızlı azalacağı ve vaka sayısının daha kontrollü artacağı öngörüsüyle modellendi. Bu senaryoya göre, Türkiye’de Haziran ayı sonuna kadar 183 bin 922 vaka ve 9 bin 143 ölüm yaşanabilecek. Sosyal izolasyonun kısıtlı yapılması halinde bile Mayıs sonunda vaka artışının kontrol altına alınabileceği ve vaka sayısının en yüksek seviyeye ulaşabileceği tahmin edildi. Bu senaryoda vakaların zirve yaptığı dönemde yoğun bakım yatak ihtiyacı 2 bin 586, nitelikli yatak ihtiyacı ise 12 bin 8 olarak ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçlar kapsamında vakaların ülke genelinde nüfus oranında dağılması durumunda sağlık sisteminin kapasite aşımına uğramayabileceği belirtiliyor

Sosyal izolasyona uyulmayan en kötü üçüncü senaryoda ise Haziran sonunda vaka sayısının 3.5 milyonu aşabileceği tahmin edildi. Üçüncü senaryo sosyal izolasyon tedbirlerine uyulmadığı ve vaka artış hızının ise yavaş bir şekilde düşeceği öngörüsüyle hazırlandı. Yeni vaka sayısının artış hızının Mart ayı sonuna kadar mevcut artış oranında, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yavaşlayarak artacağı öngörüsü ile tahmin edildi. Bu senaryodaki varsayıma göre, Türkiye’de 30 Haziran 2020 tarihine kadar 3 milyon 705 bin 555 vaka ve 184 bin 213 ölüm gözlenebilecek ve Haziran sonu gelindiğinde bile vaka artışının hâlâ kontrol altına alınamayabilecek. Bu senaryoda gözlenen vakaların zirve zamanında yoğun bakım yatak ihtiyacı 47 bin 891, nitelikli yatak ihtiyacı 222 bin 421 olarak hesaplandı. En karamsar bu öngörüye göre, yoğun bakım ve nitelikli yatak ihtiyacı kapsamında Türkiye’deki sağlık sisteminin kapasitesi yeterli olmayacak.

necdetbuluz@gmail.com

www.facebook.com/necdet.buluz