”Güçlü bir demokratik parlamenter sisteme geçilmeli”

TBMM Genel Kurulu, Meclisin açılışının 100. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM Başkanı Mustafa Şentop başkanlığında özel gündemle toplandı.
Genel Kurula, liderlerden ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geldi.

TBMM Genel Kurulundaki özel birleşimi, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemli ile bürokratlar da izledi.

Genel Kurulda, Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan önlemler nedeniyle milletvekilleri, Meclis çalışanları ve gazeteciler maske taktı.

Milletvekili sıraları ile izleyici locaları, sosyal mesafe kuralı gereği birer koltuk boş bırakılarak düzenlendi.

KILIÇDAROĞLU’NDAN GÜÇLÜ PARLAMENTER SİSTEME DÖNÜŞ ÇAĞRISI

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sorunlarının kaynağının TBMM’yi etkisizleştiren darbeciler ve darbe yasalarıyla ortaya çıkan darbe hukuku olduğunu belirterek ‘kuvvetler ayrılığı’ ilkesine dayanan yeni bir anayasa yapılması ve yeni, güçlü bir demokratik parlamenter sisteme geçilmesi gerektiğini ifade etti.

TBMM’deki 23 Nisan özel oturumunda konuşan Kılıçdaroğlu, Meclis’e 100’üncü yılında önemli görevler düştüğünü belirterek 16 maddelik bir çağrı yaptı.

Kılıçdaroğlu’nun önerileri şöyle:

Tüm toplumsal, siyasal ve kültürel kesimlerin katılımıyla, yeni bir demokratik anayasa yapmalıyız. Bu anayasanın temeli, kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanmalı, demokrasilerde olması gereken denge/ denetim esası sağlanmalıdır.
Yeni anayasanın omurgası ‘cumhuriyetin demokrasiyle taçlandırılması‘ olarak nitelendirdiğimiz yeni ve güçlü bir demokratik parlamenter sistem olmalı. Unutulmamalı ki demokrasiyle taçlandırılmış cumhuriyetimizde, fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü ile medya ve sendikalaşma dahil örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engeller de kaldırılmış olacak.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve hukuk devletinin en önemli ayaklarından biri olan yargı kurumunun bağımsızlığı, kesin olarak sağlanmalıdır. Adalete erişim hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalı.
‘Siyasi ahlak yasası’
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir diğer önemli ayağı da yasamadır. TBMM’de milli iradenin en geniş haliyle temsil edilmesini sağlayacak yeni bir seçim sistemi yaşama geçirilmeli. Ayrıca, siyasetçi ile vatandaş arasındaki güveni güçlendirmek için bir ‘Siyasi Ahlak Kanunu’ çıkarılmalı.
Kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir diğer önemli ayağı da yürütmedir. Yürütme, tüm icraatıyla mutlak denetime ve hesap verebilirliğe açık olmalı. TBMM adına görev yapan Sayıştay, tüm kamu kurum ve kuruluşlarını denetlemeli. TBMM’de kurulacak ‘Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanlığı da muhalefet partilerine verilmeli.
Yerel yönetimler
Yerel yönetimler, rant ilişkilerini düzenleyici kurumlar olmaktan çıkarılmalı, refah devletinin asli unsurları haline getirilmeli. İyi tanımlanmış bir işbirliği ve iş bölümü çerçevesinde yerel yönetimlerin işlevleri artırılmalı.
Kamu istihdamında nepotizmden uzak, liyakate dayalı, bir personel politikasına ivedilikle geçilmeli.
Liyakate dayalı istihdam politikaları kapsamında özellikle eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve güvenlikte sıfır istihdam açığı hedeflenmeli. Çocuklarımızın geleceği, vatandaşlarımızın sağlığı, engellilerimizin ve yaşlılarımızın bakımı, ülkemizin iç ve dış güvenliği tartışmasız milli bir anlayışla oluşturulmalı.
Vatandaşlarımıza asgari bir gelir güvencesi sağlanmalı, bu bağlamda ‘Aile Yardımları Sigortası Kanunu’ ivedilikle çıkarılmalı.
Demokratik standartlarda, adaletli ve denetime açık bir Kamu İhale Sistemi’ne geçilmeli.
Vergi politikası, üretimi ve istihdamı özendirecek şekilde yeniden yapılandırılmalı. Ücretliler üzerindeki vergi yükü makul düzeylere çekilmeli.
TÜİK verilerine göre her üç çalışandan biri kayıt dışıdır. Kayıt dışı istihdamla toplumsal destek sağlanarak mücadele edilmeli. Bu mücadelede en etkili yolun sendikalaşma olduğu artık öğrenilmeli.
Türkiye, yeni bir planlama anlayışı çerçevesinde, katma değeri yüksek ürün üretme hedefine kilitlenmeli. Bu ilke bağlamında tüm üretim politikaları, diğer üretim biçimleriyle birlikte tümüyle ekolojik olmalı.
Sağlık hizmetlerine ön koşulsuz erişim bir haktır ve ücretsiz olmalı. Koruyucu ve temel sağlık hizmetleri bu doğrultuda planlanmalı.
Planlamada tarım, temel stratejik sektörlerden biri olarak ele alınmalı. Bu bağlamda, gıdaya sağlıklı koşullarla erişim hakkına ilişkin yasal düzenlemeler yapılmalı.
Eğitim, Türkiye’nin kalkınma stratejisinin en önemli, en temel parçası olarak yeniden ve paydaşlarıyla birlikte planlanmalı. Eğitim politikalarının tek hedefi fikri hür, irfanı hür ve vicdanı hür nesiller yetiştirmek olmalı. Üniversitelerimizde, her türlü fikir, düşünce özgürce tartışılmalı, her türlü bilimsel çalışma özgürce yürütülmeli.
Sabahki Anıtkabir törenine katılmayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, genel kuruldaki özel oturuma da katılmadı. Akşam da geleneksel resepsiyon verilmeyecek.