GENÇ İŞSİZLİĞİ, SEKTÖRLER ARASI GEÇİŞLE DÜŞÜREBİLİRİZ

GENÇ İŞSİZLİĞİ, SEKTÖRLER ARASI GEÇİŞLE

DÜŞÜREBİLİRİZ

TÜİK tarafından açıklanan mart ayı işsizlik rakamlarını
değerlendiren İKÜ İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Sinan Alçın, istihdamı artırmak için yapısal önlemlere dikkat
çekerken, özellikle genç işsizliği düşürmek için sektörler arası

geçişin önemini vurguladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan mart ayı işsizlik rakamlarına göre, Türkiye'de
işsizlik oranı, martta geçen yılın aynı ayına göre 0,9 puan azalışla yüzde 13,2 oldu. İşsizlik rakamlarını
değerlendiren İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Alçın,
istikrar kalkanı paketinin önemine değinerek gençlerin potansiyelinden sanayi sektöründe
yararlanılması gerektiğini dile getirdi.
İşgücüne katılım oranında azalma var
Şubat ayına göre işsizlik rakamlarında 0,4 puanlık bir düşüş yaşandığını belirten Prof. Dr. Alçın,
koronavirüs salgının Türkiye’de başladığı dönemde çok fazla işten çıkarmalar olduğunu söyledi. Prof.
Dr. Alçın, “Bu durumun işsizlik oranlarına yansımamasının temel nedeni istihdam oranı azalırken son
bir yıl içinde işgücüne katılım oranında da azalmanın olmasıdır. Geçen yıl mart ayına göre istihdam, 1
milyon 662 bin kişi azalmış. Daha yüksek oranda işgücüne katılım da azaldığı için olumlu bir seyir
ortaya çıktı. İstihdam, sanayi sektöründe 26 bin kişi artmış. Tarımda 538 bin, inşaatta 248 bin ve
hizmet sektöründe istihdam edilenlerin sayısı ise 903 kişi azalmış.” İfadelerinde bulundu.
İşgücüne katılmayan, eğitimine de devam etmiyor

Mart ayı işsizlik rakamlarının tam olarak reel ekonomideki durumu yansıtmadığını belirten Prof. Dr.
Sinan Alçın, “Genç işsizlikte, geçen yıl aynı dönemde yüzde 25,2 olan oran, bu yıl 24,6’a düşmüş
durumda. Eğitimde de istihdamda da olmayanların oranı ise artıyor. Bu oran 2019’un mart ayında
yüzde 23,7 iken şimdi yüzde 27,9’a kadar çıkmış durumda. Yani işgücüne katılmayanlar, ağırlıklı olarak
eğitimlerine de devam etmiyor. İş arama sürelerinde 1-2 ay iş arayanlar yüzde 34,2’yi oluşturuyor.
İkinci sırada bir yıl ve daha uzun süre iş arayanlar var. Uzun süre iş bulamayanlar, iş arama ümidini
yitiriyor. Geçen yıl iş arama ümidini yitirenler 563 bin kişi olarak açıklanmıştı. Bu yıl bu rakam 1
milyon 174 bine çıkmış. Ama göstergeler bize hizmet sektöründe istihdam kayıplarının olduğunu
işaret ediyor. Pandemi döneminin en önemli özelliklerinden biri bütün dünyada yaygın ve sürekli
istihdam kayıplarının olmasıdır. Türkiye’de de aynı durum geçerli.” diye konuştu.
Ekonomik İstikrar Kalkanı paketiyle alınacak önlemler önemli
Alınacak önlemlerin bir kısmının Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından geçtiğimiz
günlerde ‘Ekonomik İstikrar Kalkanı’ adıyla kamuoyuna açıklandığını hatırlatan Prof. Dr. Alçın, “Dün
de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ama tam hali henüz oluşmamış olan
paketle de alınacak önlemler önemli. Bu önlemler arasında kısa çalışma ödeneğinin uzatılmasını,
ücretsiz izin uygulamasının uzatılmasını gösterebiliriz. Bu konularda da beklentiyle uyumlu kararlar
alındığını görüyoruz.” diyerek sözlerini sürdürdü. Yapısal olarak sektörel geçişin sağlanması
konusunda da görüşlerini dile getiren Prof. Dr. Alçın, “Özellikle Y ve Z kuşağı ile mevcut işsizlik
rakamlarında ağırlıklı kitle oluşturan gençlerin genel olarak bilgi ve becerilerini sanayi ile buluşturmak
gerekiyor. Yeni dönemin çoklu yetenekleri 21. yüzyıl yetkinliklerini içerecek biçimde sanayi
sektöründe dönüşmelidir” dedi.
İşsizliği azaltmak için sektörler arası geçiş olmalı
Sektörel geçişin sağlanması gerektiğine de vurgu yapan Prof. Dr. Alçın, “Hizmet sektöründeki
istihdam kaybının yerine konulması mümkün görünmüyor. O yüzden sanayi sektörünün işsizliği
kapatacak şekilde genişlemesi gerekiyor. Buna yönelik adımlar atılmalıdır.” dedi.
Nitelikli ürünlerin rekabet edeceği küresel bir ekonomiye ilerliyoruz
Pandemi sonrası dünyada fiyat rekabetinin belirleyici olmayacağını aktaran Prof. Dr. Alçın, “Bunun
yerine nitelikli ürünlerin birbiriyle rekabet ettiği bir ekonomik küresel görünüme doğru ilerliyoruz.
Buraya hazırlıklı olunabilmesi için de gençlerin potansiyelinden sanayide yararlanılmalıdır. Bunun
olmadığı durumda, bütün dünyada ve Türkiye’de, hizmet alanları bir anlamda köpük olarak son 40
yılda aşırı genişlemiş durumda. Buralarda istihdam kaybının yakın dönemde yerine konulmasını
beklememek gerekiyor.” diye konuştu.

İstihdam için yapısal önlem şart
Yapısal önlemlerin istihdam piyasası açısından oldukça önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sinan
Alçın, “Açıklanması düşünülen paket içerisinde yer aldığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
tarafından ifade edilen bir diğer uygulama da emeklilik sigortası. Ücretsiz izin döneminde sadece
sağlık sigortası yatırıldı. Fakat bu ücretsiz izinde geçirilen 3 aylık süre içerisinde belki bir 3 ay daha
geçirilecek süre emeklilik hesabına katılmıyor. Sanırım bununla ilgili bir uygulama yapılacak. Eğer öyle
bir uygulama hayata geçerse en azından ücretsiz izin döneminde bin 170 lirayla geçinme durumuyla
karşı karşıya olan yurttaşlar, bu süreci en azından emekliliklerinde saydırabilecekleri bir süre olarak
hesaplayabilecek.” ifadelerinde bulundu.