Vatandaş ,sebze ve meyveye bile uzaktan bakıyor

Kişi başı ortalama gıda erişiminin, 2029 yılına kadar günde
yaklaşık 3.000 kcal ve 85 g proteine ulaşması hedefleniyor…

Gelirlerdeki düşüş, tarım-gıdaya olan talebi
azaltıyor, gıda güvencesini de zayıflatıyor!..

Tarım ve gıda arz ve talebindeki giderek artan
dalgalanma, güçlü fiyat değişkenliğine yol açabilir…

– Dinamik, üretken ve esnek tarım ve gıda sektörleri oluşturmak için, daha iyi politikalara,
daha fazla inovasyona, artan yatırımlara ihtiyaç var..
– 3-4 yıl içinde COVID19 nedeniyle hükümetler, iş gücü sıkıntısı gibi, acil ihtiyaçları ele alan
dengeli tarım politikaları oluşturmalı…
– 2024’de balık yetiştiriciliği, önemli balık kaynağı olarak avcılığı aşacak..
– Yüksek gelirli ülkelerdeki çevre ve sağlık kaygıları, hayvansal proteinlerden, alternatif protein
kaynaklarına geçişi başlatabilir…

Haber:Halim UTLU

Gelecek 10 yıl süresince arz büyümesinin, talep büyümesini geride bırakacağı ve çoğu emtia için reel fiyatların, mevcut seviyelerinde veya daha da altında kalmasına neden olacağı, COVID19 nedeniyle düşük gelirli ülkelerde ve hanelerde, harcanabilir gelirlerdeki düşüşün, bu görünümün ilk yıllarında talebi azaltması ve gıda güvencesini daha da zayıflatabileceği ileri sürülüyor.
Arz ve talebin itici faktörlerindeki dalgalanmaların, bu genel gidişat etrafında güçlü fiyat değişkenliğine yol açabileceğinden endişe ediliyor. Artan küresel nüfus, talep büyümesinin ana itici gücü olmaya devam ederken, tüketim kalıpları ve öngörülen eğilimler, ülkeler arasında gelir düzeyine ve gelişmişlik seviyelerine göre farklılıklar gösteriyor.

Arz büyümesi, talep büyümesini geride bırakacak

Küresel beslenmelerde hayvansal ürünler, yağlar ve diğer gıdaların daha fazla tüketimine yönelimler, gıda sepetindeki temel gıda ürünlerinin payının, 2029’a kadar tüm gelir grupları için azalacağı düşünülüyor. Kişi başı ortalama gıda erişiminin, 2029’a kadar günde yaklaşık 3.000 kcal ve 85 g proteine ulaşması hesaplanıyor
Yine yüksek gelirli ülkelerdeki çevre ve sağlık kaygılarının, hayvansal proteinlerden, alternatif protein kaynaklarına geçişinin desteklenmesi öngörülüyor. OECD-FAO Tarımsal Görünüm 2020-2029 Ortak Raporunda, 10 yıl süresince arz büyümesinin, talep büyümesini geride bırakacağı ve çoğu emtia için reel fiyatların mevcut seviyelerinde veya daha da altında kalmasına neden olacağı açıklandı.

COVID-19, gıda tedarik zincirinde belirsizliklere neden oluyor

Tarımsal Görünüm, OECD’nin (Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü) ve FAO’nun (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) ortak bir çabası ve üye hükümetlerle, emtia kuruluşları uzmanlarının katkılarıyla hazırlanıyor.
Girdi endüstrilerinde, iş piyasalarında, tarımsal üretimde, gıda işleme, nakliye ve lojistikte potansiyel darboğazların yanı sıra, gıda ve hizmetlerine olan talepteki değişimlerle birlikte, küresel gıda tedarik zincirlerinde benzeri görülemeyen belirsizliklere neden olan Küresel COVID-19 pandemisine karşı mücadele, bütün hızıyla sürerken, kısa vadede, ekonomik ve sosyal etkileri, küresel tarımsal üretim ve gıda tüketimi için genel olarak olumlu orta vadeli görünümü kesintiye sebep oluyor.

Gıda güvencesi giderek daha önemli hale geliyor

OECD Genel Sekreteri Angel Gurría ve BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktörü QU Dongyu tarafından bugün Roma’da açıklanan yeni rapora göre, hükümetler iş gücü sıkıntısı gibi acil ihtiyaçlarını ele alan dengeli tarım politikaları oluşturma ve geçmişin “daha iyi bir şekilde inşa edilmesi” için tarım sektörüne yönelik dayanıklı koşulları yaratma zorluğu ile karşı karşıya bulunuyor. Şeffaf uluslararası pazarlar, özellikle ithalatın toplam kalori ve protein tüketiminin büyük bir bölümünü oluşturduğu ülkelerde, gıda güvencesi giderek daha önemli hale geliyor.
OECD Genel Sekreteri Gurría “İyi işleyen, öngörülebilir bir uluslararası ticaret sistemi, küresel gıda güvencesini sağlamaya yardımcı olabilir ve ihracatçı ülkelerdeki üreticilerin gelişmesine izin verebilir.

Daha iyi politika, inovasyon ve artan yatırımlara ihtiyaç var

Deneyimin, ticaret kısıtlamalarının gıda güvencesi için bir reçete olmadığını göstermiştir “derken, FAO Genel Direktörü Qu da şu konulara dikkat çekti: “Dinamik, üretken ve esnek tarım ve gıda sektörleri oluşturmak için, daha iyi politikalara, daha fazla inovasyona, artan yatırımlara ve daha fazla kapsayıcılığa ihtiyacımız var.”
10 yıl içinde küresel mahsul üretim büyümesinin yaklaşık yüzde 85’inin, daha yüksek girdi kullanımı, üretim teknolojisine yapılan yatırımlar ve daha iyi ekim uygulamaları gibi iyileştirmelerden kaynaklanması bekleniyor. Yılda birden fazla hasat, mahsul çıktısının yüzde 10’unu oluşturacak ve sadece yüzde 5’i ekili arazinin genişlemesine yol açacak.

2024’de balık yetiştiriciliği, balık kaynağı olarak avcılığı aşacak

BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilciliği’nden alınan bilgiye göre, 2024’de, yetiştiriciliğin dünya çapında en önemli balık kaynağı olarak avcılığı aşması, beklentileri güçlendiriyor. Küresel hayvancılık üretiminin, hayvan sayısında öngörülen artıştan daha hızlı bir şekilde, yüzde 14 oranında artması hesaplanıyor.
Yem kullanımı, su ürünleri yetiştiriciliği ve hayvancılık üretimine paralel olarak genişleyecek. Yem verimliliğindeki gelişmeler, bahçe tarımının azalması nedeniyle, yem yoğunluğunun artmasıyla dengelenecek. Rapor, belirsizlikler karşısında üretken, esnek ve sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturmak için, sürekli yatırım ihtiyacına dikkat çekiyor.

İnovasyon, gıda sistemlerinin direncinde kritik olmaya devam edecek

COVID-19’un yanı sıra, Doğu Afrika ve Asya’daki çekirge istilası, Afrika domuz ateşinin yayılımının sürmesi, daha sık aşırı iklim olayları ve büyük ticaret güçleri arasındaki ticari gerilimler de yer alıyor. Gıda sisteminin ayrıca gelişen beslenmelere ve tüketici tercihlerine uyum sağlaması ve tarımsal gıda tedarik zincirlerindeki dijital yeniliklerden yararlanması gerekecek. İnovasyon, birçok zorluk karşısında gıda sistemlerinin direncini arttırmada kritik olmaya devam edecek.
Ayrıca, tarımsal sera gazı emisyonlarının yılda yüzde 0.5 oranında artması ve tarımın karbon yoğunluğunda bir azalmaya işaret etmesi de beklentiler arasında. Hayvancılık, bu küresel artışın yüzde 80’ini oluşturacak.