”SALGININ EKONOMİK ETKİLERİ TELAFİ EDİLSİN”

SALGININ EKONOMİK ETKİLERİ TELAFİ EDİLSİN
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı İsrafil Başkan, TBMM’de bütçe görüşmeleri
devam ederken kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik açmaza dikkat çekti.
Haber:Hayati Akbaş
ARTVİN-Türk Eğitim Sen Artvin Şube Başkanı İsrafil Başkan, TBMM’de bütçe
görüşmeleri devam ederken kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik açmaza dikkat
çekti.
“Bütün bu gelişmeler karşısında yakında başlayacak bütçe maratonu ile birlikte
TBMM’de bir “Memur Paketi” hazırlanmasını istiyoruz. Bu paketle, yaşadığımız
ekonomik sıkıntıları giderecek bir düzenlemeye ihtiyacımız vardır” diyen Başkan,
“TBMM ve milletvekillerimizden bütçede yapılacak bir düzenleme ile memur
sorunlarını çözecek, bu olağanüstü salgın günlerinde fedakâr hizmetleriyle gönülleri
fetheden kamu çalışanlarına elle tutulur bir iyileştirme sağlayacak bir girişim
beklemekteyiz” dedi.
Türk Eğitim Sen Şube Başkanı İsrafil Başkan, TBMM’de bütçe görüşmeleri devam
ederken kamu çalışanlarının yaşadığı ekonomik açmaza dikkat çekti.
Bayrak açıklamasında şu satırlara yer verdi: “Ülkemiz, bütün dünya ile birlikte
geçtiğimiz yılın sonlarında ortaya çıkan küresel bir salgının etkisi altındadır. Uzun
zamandan beri bozulan ekonomik dengeler, bu salgının da etkisiyle daha da sıkıntılı
hale gitmektedir. Türkiye özelinde, artan döviz ve faizler, enflasyonun da
yükselmesine neden olmakta, salgın nedeniyle tüm dünyada üretim ve ulaşım
sekteye uğrarken mal ve hizmete erişim daha da güç hale gelmektedir. Bu durum,
ülkemizde mutfak masrafı olarak tanımlayabileceğimiz yaşam giderlerinin hızlı bir
biçimde zamlanmasına neden olmakta, ücretlerin alım gücünün düşmesi, döviz,
gayrimenkul gibi yatırım araçları karşısında sürekli erimesi sonucunu doğurmaktadır.
Bütün bu gerçeklere rağmen TÜİK’in açıkladığına göre yıllık enflasyon %11,9
olarak görülmektedir. Buna karşın cebimize yansıyan enflasyonla TÜİK’in enflasyonu
örtüşmemekte, yıllardan beri enflasyon hedefi de tutmamaktadır. TÜİK, gıda
enflasyonunu ise şu anda %16,51 olarak hesaplamıştır. Oysa çarşı, pazar
enflasyonunun %25’ler düzeyinde olduğu herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Ama
memur maaşlarına yapılan zamlar, hedeflenen enflasyon gözetilerek belirlendiği için
her yıl memur ve emekliler mağduriyet yaşamakta, çalışanlara yapılan maaş artışları,
harcamalara gelen zamların oldukça altında kalmakta, maaşlar erimekte, mutfak
yangın yerine dönmekte, çalışanın bütçesi sürekli açık vermektedir.
Bilindiği gibi memur ve emeklilerin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin maaş artışları
2019 Ağustos’unda yapılan toplu sözleşme görüşmeleri sürecinde belirlenmiştir.
Dolayısıyla maaş artışları tespit edilirken COVID-19 salgınının etkileri hesaba
katılmamıştır. Bu salgınla daha da bozulan ekonomik denge nedeniyle tüm hesaplar
yeniden güncellenmiş, bütün planlar değişmiştir. Dünya böylesine olağanüstü bir
dönemden geçerken salgınla mücadelenin baş aktörleri sağlık çalışanları
öncülüğünde kamu görevlilerimiz olmuştur.

Sokak kısıtlamasının olduğu, insanlarla temasın en aza indirgendiği
zamanlarda dahi vatandaşla daima irtibat halinde kalarak her türlü hizmeti sunan
fedakâr kamu çalışanları, bu salgın döneminde büyük bir yük altına girmişlerdir.
Bütün çalışma süreç ve sistemleri salgına göre yeniden uyarlanan çalışanlarımızın
maaşları ise salgın öncesi döneme göre belirlenmiştir. Ekonomik olumsuzlukların
2021 yılında etkisini daha da artıracağı açık bir şekilde görülmektedir. Şu anda bile
resmi enflasyon %11,9 iken 2020 yılı için memur maaşlarına yapılan zam, enflasyon
farkı da dahil olmak üzere %9,98’de kalmıştır. Dolayısıyla, bir taraftan salgınla
mücadele eden kamu çalışanlarımız bir taraftan da yoklukla, ekonomik zorluklarla
mücadele etmektedir. Bütün hesaplar salgına ve yeni ekonomik gerçeklere göre
revize edilirken yakın bir zamanda TBMM Genel Kurulu’na gelecek olan 2021 yılı
bütçesinde de memur ve emeklilerin maaşlarına ilişkin bir revizyon öngörülmemiş
olması, 2021 yılının da tüm çalışanlar açısından bir sıkıntılı geçeceğini
göstermektedir.
Bütün rakamlar ortadayken memur ve emeklileri 2021 yılında %3+3 maaş
zammına mahkûm etmek, salgın döneminin kahramanlarına vurulacak en büyük
darbe olacaktır. Son bir yıl içinde resmi verilerle dahi gıda enflasyonunun %16,51
olduğu ülkemizde, yeniden değerleme oranı da %9,11 olarak belirlenmiş yani tüm
vergi ve harçlara en az %9,11 oranında zam yapılacağı karara bağlanmıştır. Bu
gerçeğe rağmen memur ve emekli maaşlarına yıllık kümülatif %6,1 zam yapmak
adaletle de bağdaşmayan bir durum olacaktır. Devletin alacaklarına %9,11 zam
yaparken maaşlara %6,1 artış öngörmesi kabul edilemez, hakkaniyetle de
bağdaşmaz. Gerek Merkezi Yönetim Bütçesi gerekse diğer kanunlarla gelir dağılımını
iyileştirmek, çalışanların yaşadığı sıkıntıyı gidermek TBMM’nin elindedir.
Çalışan ve emeklilerimiz özellikle Bütçe Kanununda toplu sözleşmenin
defolarının düzeltilmesi, salgın nedeniyle darbe yiyen bütçelerine destek yapılması ve
alım güçlerinin biraz olsun korunması için milletvekilleri ve siyasi partilerimizden
beklenti içindedir.
Bütün bu gelişmeler karşısında yakında başlayacak bütçe maratonu ile birlikte
TBMM’de bir “Memur Paketi” hazırlanmasını istiyoruz. Bu paketle, yaşadığımız
ekonomik sıkıntıları giderecek bir düzenlemeye ihtiyacımız vardır. Salgının bozduğu
çalışan bütçesinin iyileştirilmesi, elektrik, doğalgaz, gıda, ulaşım gibi harcama
kalemlerinde dar ve sabit gelirlileri ekonomik uçuruma sürükleyen zamların yükünün
hafifletilmesi en büyük arzumuzdur.
TBMM ve milletvekillerimizden bütçede yapılacak bir düzenleme ile memur
sorunlarını çözecek, bu olağanüstü salgın günlerinde fedakar hizmetleriyle gönülleri
fetheden kamu çalışanlarına elle tutulur bir iyileştirme sağlayacak bir girişim
beklemekteyiz”