Davutoğlu’ na ”geçmiş olsun” ziyareti

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında, “Geçmiş olsun demiyor, kınamıyor, dikkat edin, aksine MHP camiasını konsolide etmeye dönük mesajlar vermeye kalkıyor. Şunu ifade edeyim, biz hiçbir siyasi partinin tabanını rencide edecek bir şey söylemeyiz” dedi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Ankara’da aracına binerken kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğramıştı. Davutoğlu, daha önceki açıklamalarında saldırıyı kınarken, Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı işaret edip ‘bazı partilerden kınama ve ‘Geçmiş olsun’ mesajı gelmediğini’ belirtmişti.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nu, Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanlığı binasında ziyaret etti.

Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

*Ülkemiz ve insanlık son derece kritik bir eşikten geçiyor. İki grup insan var. Ortak kader bilincine sahip olarak bütün bir insanlığı ve bütün bir vatandaşları birlikte düşünenler ve bir de insanları ve vatandaşları ayrıştıranlar.

*Son günlerde siyasilere ve gazetecilere yönelik olarak fiili saldırılara giden olaylar yaşıyoruz. Selçuk Özdağ’a yapılan saldırı sadece Selçuk Özdağ’ın şahsına yapılan bir saldırı değildir. Hatta, sadece Gelecek Partisi’ne yapılmış bir saldırı da değildir.

*(Saldırıda) Ülkenin bütün siyasilerine şu mesaj verilmek istenmiştir: “Bizi eleştirenler -eğer eleştirilerini beğenmezsek- sokak ortasında, cuma namazına giderken -bir ibadete gitme atmosferi içinde dahi- saldırıya, hakarete uğrayabilirler ve bunun cezasını da görmeden yolumuza devam edebililiriz.”

*(Kılıçdaroğlu için) Sayın genel başkana teşekkür ediyorum buraya gelerek dayanışma gösterdiler. Bütün siyasi liderlere de teşekkür ediyorum. Türkiye’de aslında bu olaylardan tek olumlu sonuç bu ortak kader bilincinin birkaç odak hariç benimsenmiş olmasıdır.

*Bu piyonlar ve onun arkasındakiler eğer Türkiye’de bir korku atmosferi oluşturmak istiyorlarsa, bizi korkutamayacaklarını bilsinler. Bir adım bile geri gitmeyiz. Ne sözümüzü esirgeriz ne terimizi esirgeriz ne kanımızı esirgeriz.

Bahçeli’ye cevap
*Bugün Sayın Bahçeli’nin ifadelerini okuduğumda derin bir teessüf ve hüzün duydum açık söyleyeyim. Türkiye’de siyaset bu kadar seviyesini kaybetmemeli. Sayın Bahçeli’nin unuttuğu bir diyar var bu günlerde, Uygurlar, Kaşgar diyarı… Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig’de şöyle der: Aklın süsü dildir, dilin süsü sözdür, kişinin süsü yüzdür, yüzün süsü gözdür.

*Sayın Bahçeli’nin konuşmalarına baktığımızda Yusuf Has Hacip’ten hiç nasip almadığı anlaşılıyor. Ortada bir saldırı ile yaralanmış, kan kaybetmiş, hastaneye kaldırılmış bir genel başkan yardımcısı ve gazeteciler var ve Sayın Bahçeli üç gün bekledikten sonra, yaralanan ve mağdur olanlar yokmuş gibi ortada tehdit dili savuruyor.

*Bahçeli bunu hep yapıyor. Şöyle bir sakinleşse, normalleşse, yüzüne bir süs takınarak güzel söz söylemeyi öğrense ve Türk atasözlerinden bir ilham alsa herkes rahatlayacak.

*Sayın Bahçeli, Türk devlet geleneği içinde ilk defa bir devlet başkanına ‘Aptal olma’ diyen Amerikan başkanının karşısında sessiz kalan sizsiniz.

*Bizim olduğumuz dönemde ‘bereketsizlik”‘olduğunu söylüyor. Başbakanlığı bıraktığımızda 11 bin dolar kişi başına düşen gelir vardı. 8 bin dolara düştü. Değişen ne? Biz başbakanlığı bıraktık, koalisyon ortağı olarak Bahçeli devreye girdi. Bahçeli ne zaman devreye girdiyse, aynen 2001’de olduğu gibi, üç senedir de bu ülkenin bereketi kesildi.

*Türkiye Cumhurbaşkanı’na ‘aptal olma’ denecek Washington’da, Moskova’da kapı önünde Türkiye cumhurbaşkanını dakikalarca ayakta bekletecek ve onun ortağı olan sayın Bahçeli içeride milliyetçilik taslayıp, dışarıdaki bu onur kırıcı davranışlara sessiz kalacak.

*Sayın Bahçeli yine yaptı, ‘Serok Ahmet’ diyerek benim üzerimden Kürtçe’ye de hakaret ediyor. Güya ben bundan alınacağım.

*Bu toprakların dili olan Kürtçe ile benim Kürt vatandaşlarım bana ‘Serok Ahmet’ dediyse biz başımızın üstüne koyarız.

*Eğer Bahçeli hesap soracaksa birilerinden, bir seçim kazanmak uğruna ‘Serok Apo’ diyenlerden, mektup getirenlerden hesap sorsun. Terörist başının kardeşini TRT’ye çıkartanlardan hesap sorsun.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkan satır başları ise şöyle:

*Kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Herkesin düşüncesi farklı olabilir, kimliği farklı olabilir, inancı farklı olabilir yaşam tarzı farklı olabilir ama hepimiz kendi ülkemizde, bayrağımızın altında huzur içinde yaşamak istiyoruz.

*Birilerinin bir düşünceyi ‘beğenmiyorum’ diye taşlarla sopalarla silahlarla saldırmalarını asla kabul etmiyoruz. Asla. İktidar olanların yapmaları gereken ilk şey Türkiye’de can ve mal güvenliğini sağlamaktır.

*Devleti yönetenler, bir partinin genel başkan yardımcısını -eğer saldırıya uğruyorsa derhal olayın üzerine gitmek ve o olayı çözmek için gerekli talimatları vermelidir. Seyirci olamazlar.

*70 öncesine 80 öncesine dönmek istemiyoruz. Halkın hakemliğinde siyaset yapmak istiyoruz, başkalarının baskısında değil.
Kaynak:Diken.com