BAROLARDAN TBMM’YE “HAYVAN HAKLARI YASASI” ÇAĞRISI

BAROLARDAN TBMM’YE “HAYVAN HAKLARI YASASI” ÇAĞRISI
Barolar, TBMM’ye “Hayvan Hakları Kanunu’yla ilgili çağrısına Artvin Barosu da
sessiz kalmadı. Barolardan yapılan ortak çağrıda hayvanların eşya
kapsamından çıkarılmasın talep ettiler.
Haber:Hayati Akbaş
ARTVİN-Barolar, TBMM’ye “Hayvan Hakları Kanunu’yla ilgili çağrısına Artvin Barosu
da sessiz kalmadı. Barolardan yapılan ortak çağrıda hayvanların eşya kapsamından
çıkarılmasın talep ettiler.
Konuyla ilgili olarak Artvin Baro Başkanı Av. Ali Uğur Çağal açıklama
yaptı. Çağal tarafından yapılan açıklamada; “Doğuştan gelen haklara sahip,
hissedebilen, duyguları olan canlılar” olan hayvanlar için her yasama döneminde
çıkarılacağı söylenen Hayvan Hakları Kanunu’na ve ilgili mevzuata ilişkin en önemli
taleplerimizi kamuoyuna duyuruyor, herkesi bu taleplere sahip çıkmaya davet
ediyoruz.
Hayvanların eşya kapsamından çıkarılması, hayvanlar üzerindeki sömürü,
zulüm ve şiddete son verilmesi için meclis bir an önce görevini yerine getirmelidir.
1. HAYVANLARIN YAŞAM HAKKI ANAYASA’DA DÜZENLENMELİDİR.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda hayvanlar “doğuştan gelen haklara sahip,
hissedebilen, duyguları olan bireyler” olarak tanımlanmalıdır. “Doğal hayatı ve
hayvanları korumak” devletin yükümlülüğü olarak düzenlenmeli ve 56. madde bu
kapsamda genişletilmelidir.
2. HAYVAN HAKKI İHLALLERİ, TÜRK CEZA KANUNU KAPSAMINA ALINARAK
YAPTIRIMA TABİ TUTULMALIDIR.
•Mevzuatta türcülüğe sebep olan her türlü tanım ve ayrıma ve bu kapsamda sahipli –
sahipsiz hayvan, deney hayvanı, ev ve süs hayvanı gibi ayrımlara son verilmelidir.
•İnsanlara karşı işlenen ve TCK’da tanımlanan kötü muamele, işkence, yaralama,
cinsel istismar, cinsel saldırı ve öldürme suçları hayvanlar için de tanımlanmalı;
ayrıca dövüştürme, güreştirme, bir hayvan neslini yok etme suçları da hayvanlar için
özel hükümler olarak yasaya eklenmelidir.
•Acımasız ve zalimce işlenmesi , hamile, engelli, yaşlı ya da yavru hayvana karşı
işlenmesi ve görevi gereği hayvanlara bakmak ve korumakla yükümlü kişiler
tarafından işlenmesi durumları dikkate alınarak; suçun nitelikli halleri düzenlenmelidir.
•Hayvana yönelik şiddet fiillerinin taksirli halleri de ceza kapsamına alınmalıdır.
•Cezaların alt sınırı belirlenirken, denetimli serbestlik ve infaz hükümleri göz önünde
bulundurularak, toplum vicdanını rahatlatacak cezalar öngörülmelidir. Verilecek
cezaların, adli para cezasına çevrilmemesi, ertelenmemesi, hükmün açıklanmasının
geri bırakılması ve seçenek yaptırımlara çevirme hükümlerinin uygulanmaması
hususunda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Cezaların alt sınırı en az 3 yıldan
başlatılarak failler hakkında takdiri indirim uygulanmamalıdır.

•Hayvan hakkı ihlallerinde görevi kötüye kullanma suçu bakımından fail hakkında
soruşturma izni aranmamalı, cumhuriyet savcıları resen yetkili kılınmalı, savcılıklarda
hayvan hakkı ihlalleri soruşturma büroları kurulmalıdır.
•Hayvanlara kötü muamele ve işkence eden, cinsel istismar ve cinsel saldırıda
bulunan; hayvanları kasten yaralayan ve öldüren şahıslar hakkında
psikolojik/psikiyatrik tedavi alınması şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmalı ve bu
şahısların tedavi görmesi sağlanmalıdır.
•Motorlu taşıtlarla hayvana çarpan kişilerin, taksir durumları değerlendirilerek
ehliyetlerine geçici süreli el koyulmalıdır.
•Çarpmış olduğu hayvanı ölüme terk edenler hakkında, ceza yasasında
düzenlenecek olan hayvan öldürme fiilinin ihmali davranışla gerçekleştirilmiş olduğu
kabul edilerek; verilecek ceza, oluşan netice kapsamına göre belirlenmelidir.
3. 5199 SAYILI KANUN’UN 6. MADDESİ DEĞİŞTİRİLMEMELİ KAMU
KURUMLARININ KANUNDAN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE
GETİRMELERİ SAĞLANMALIDIR.
• Belediyelerin gerçekleştirdiği hayvan hakkı ihlallerinin caydırıcı yaptırımlara tabi
tutulması ve belediyelerin bakımevlerinin devamlı olarak denetlenmesi sağlanmalıdır.
5199 Sayılı Kanun’un 6. Maddesi değiştirilmemeli ve bu madde başta olmak üzere,
kanun ve yönetmelikten kaynaklı görev ve yükümlülüklerini yerine getirmeyen
belediyelere caydırıcı yaptırımlar uygulanmalı; belediyelere bu ihlali gerçekleştiren,
görevi gereği hayvana bakmak ve hayvanı korumakla yükümlü olan şahıslara rücu
hakkı tanınmalıdır.
Her belediyenin tedavi ve kısırlaştırma merkezleri kurması, bakımevlerindeki
şartlarını iyileştirmesi, 7/24 ambulans, veteriner hekim, tekniker ve teknik donanım
bulundurması gerekmektedir.
Bakımevlerindeki hayvanların bakım ve tedavileri için yaptırımlardan elde
edilen gelirlerden bir fon oluşturulmalıdır.
Bakımevlerinde 7/24 kamera kaydı alınarak çevrimiçi canlı izlenme sağlanmalı,
gönüllülerin bakımevine girişlerinin engellenmemesi konusunda uyarılar yapılmalı ve
şeffaflık sağlanmalıdır.
• Belediyelerin bakımevi kurmamalarına sebebiyet veren ve hayvanların ölümüne yol
açan mobil kısırlaştırma yasaklanmalıdır. Her belediye bünyesinde tedavi ve
kısırlaştırma merkezleri kurulmalıdır.
4. HAVAİ FİŞEK GÖSTERİLERİ İSTİSNA OLMAKSIZIN YASAKLANMALIDIR.
Havai fişek gösterileri, gürültü kirliliğinin yanı sıra, kimyasal ve zehirli gazların
havaya karışmasıyla birlikte canlıların sağlığını ve yaşam alanlarını olumsuz
etkilemekte, özellikle kuşlar olmak üzere birçok canlının ölümüne neden olmaktadır.
Bu nedenle; havai fişek gösterileri kesin olarak yasaklanmalı, bu yasağı ihlal edenler
hakkında yaptırım uygulanmalıdır.
5. CANLI HAYVAN TİCARETİ YAŞAM HAKKI İHLALİDİR.

Pet-shop, üretim çiftlikleri ve canlı hayvan ticareti tamamen yasaklanmalıdır.
Hayvanların barınaklardan yuvalandırılmaları teşvik edilmeli ve yuvalandırma
yapılacak kişilere kanunla düzenlenecek yuvalandırma prosedürü uygulanmalıdır.
Yuvalandırma yapılacak kişilerin hayvan sağlığı ve bakımı konusunda eğitimden
geçmesi sağlanmalı, hayvanları terk edenler hakkında caydırıcı yaptırımlar
uygulanmalıdır.
6. HİÇBİR KÖPEK IRKI DOĞUŞTAN SALDIRGAN DEĞİLDİR.
Yasaklı ırklar kavramı kanundan çıkarılmalı, mizaç testi gibi bilimsel
araştırmalar yapılarak hayvanların rehabilitasyonu sağlanmalı, yalnızca
yasaklı/tehlikeli ırk olduğu söylenerek hiçbir tehlike arz etmediği halde el konulan
köpeklerin ailelerine geri verilmesi sağlanmalıdır. Köpekleri ömür boyu kafeslere
hapsetmek yerine, onları saldırgan hale getiren şahıslar hakkında yaptırımlar
uygulanmalıdır.
7. AVCILIK BİR SPOR TÜRÜ DEĞİL, CİNAYETTİR.
Avcılık ve av turizmi tamamen yasaklanmalı ve bu konudaki yasalar
mevzuatımızdan çıkarılmalıdır.
8. HAYVANLARIN ESARETİ, EĞLENCE KONUSU DEĞİLDİR.
Hayvanat bahçeleri, yunus parkları, sirkler gibi hayvanların esaret altında
tutulduğu, sömürüldüğü yerler yasaklanmalı; mevcutlar, iyileştirme merkezine
dönüştürülerek bu tesislerdeki hayvanlar ömürleri boyunca koruma altına alınmalıdır.
9. HAYVANLARIN TÜYLERİNDEN, POSTLARINDAN ELDE EDİLEN KÜRK,
YASTIK VE BENZERİ ÜRETİMLER YAŞAM HAKKI VE VÜCUT BÜTÜNLÜĞÜ
İHLALİ OLUP KANUNLA YASAKLANMALIDIR.
Kazların tüyleri, bazı hayvanların kürkleri, ipek, deri, benzeri ürünler için
hayvanların vücut bütünlüğünü bozan veya yaşamlarına son verenler hakkında cezai
yaptırım uygulanmalı ve bu zulümler tamamen yasaklanmalıdır.
10. HAYVAN DENEYLERİ, MEŞRULAŞTIRILMAYA ÇALIŞILAN BİR
İŞKENCEDİR.
Günümüz teknolojisinde hayvanlar üzerinde deney yapılması zorunluluk arz
etmediğinden, konuyla ilgili yasal mevzuat gözden geçirilerek deneysel araştırmalar
sürdüren merkezlerin alternatif yöntemlere geçmeleri sağlanmalıdır.
Etik eğitim hakkı mevzuat ile düzenlenerek; özellikle üniversitelerin veterinerlik
fakültesi gibi eğitim merkezlerinde, öğrencilerin derslerde birer ders malzemesi gibi
canlı hayvanları kesmeye zorlanmamaları, derslerde canlı hayvanların
kullanılmaması, her alanda bilimsel alternatif yöntemlerin uygulanması sağlanmalıdır.
11. ATLI FAYTONLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE, ZULÜM VE SÖMÜRÜ İÇEREN
TAŞIMACILIK FAALİYETLERİNE SON VERİLMELİDİR.
12. HAYVAN HACZİNİ MÜMKÜN KILAN YASALAR YENİDEN
DÜZENLENMELİDİR.

Hissedebilen canlı varlıklar olan hayvanların, haczi kabil mal kapsamında
kabul edilmesinin önemli sorunlara ve yaşam hakkı ihlallerine yol açtığı gözetilerek
yeni düzenleme yapılmalıdır.
13. YÖNETİM PLANLARINDA VE KİRA SÖZLEŞMELERİNDE YER ALAN “EVCİL
HAYVAN BESLENEMEZ” MADDELERİ GEÇERSİZ KILINMALIDIR.
14. ŞEHİR PLANLAMA PROJELERİ GİBİ PROJELERİN HAZIRLANMASINDA,
HAYVANLAR DA DÜŞÜNÜLEREK HAREKET EDİLMELİDİR.
Projelerin hazırlık aşamasında bölgede yaşayan hayvan popülasyonu yetkili
kişilerce incelenerek, yapılacak projenin canlılara zarar vermeyecek şekilde
planlanmasının gerekliliği ilgili yasada düzenlenmeli, bu hükme uymadan
gerçekleştirilen projelerin sahipleri hakkında gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
15. YAYINLAR VE EĞİTİMLER ARACILIĞIYLA VATANDAŞIN HAYVAN HAKLARI
KONUSUNDA BİLİNÇLENDİRİLMESİ SAĞLANMALIDIR.
Uzmanlar tarafından okullarda hayvan hakları dersleri verilmeli, 5199 sayılı
Yasa’nın 20. maddesinde düzenlenen eğitici yayın kuralının uygulanması sağlanmalı,
kurala uymayan kanallara yaptırım uygulanarak buradan elde edilecek gelirlerin
belediyelerin hayvanların bakımına ilişkin bütçelerine aktarılması sağlanmalıdır.
16- TARIM FAALİYETLERİNDE HAYVANLAR YARARINA YAPILACAK
DÜZENLEMELER
Tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğü bölgelerde ekin ve mahsullerin
korunmasında bölgede bulunan toprak yapısına, hayvanların içme sularına,
beslenme alanlarına ve ekosisteme zarar veren tarımsal metotların yasaklanması,
sebep veren zirai ilaç ve haşeratla zehirle mücadele yerine hayvanların yaşam
hakları gözetici doğal yöntemlerin geliştirilebilmesi konusunda ilgili kurumlarda daimi
araştırmalar yapılması, projelerin çiftçiler bilinçlendirilerek hayata geçirilmesi
sağlanmalıdır.
17- ŞEHİR İÇİNDE BARINMA VE BESLENME ALANLARININ HAYVAN TÜR VE
POPÜLASYONUNA UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLENMESİ
Tüm il ve ilçelerde hayvan türleri için açlık, susuzluk ya da sıcak soğuk iklim
şartları gibi yaşamlarını tehdit eden nedenlerden dolayı yerel yönetimlere yerleşim
yeri içindeki hayvan türleri ve popülasyonları dikkate alınarak ihtiyacı karşılayacak
yeterlilikte korunaklı su ve beslenme noktaları konulması zorunlu tutulması ve sürekli
takiplerinin yapılması konusunda hayvan gönüllüleriyle işbirliği sağlanmalıdır.
18- ACİL SAĞLIK İHTİYAÇLARI İÇİN ULUSAL BİR ÇAĞRI HATTI VE İHBAR
UYGULAMALARI OLUŞTURULMASI,
Sahipsiz hayvanların acil sağlık ihtiyaçları, olması en muhtemel trafik kazaları
konusunda hayvanların acil tedavi ihtiyaçları için yerel idarelerce yurt genelinde
oluşturulacak ve herkesçe bilinen -üç haneli- ortak bir acil çağrı numarası
oluşturulmalıdır.
19- HAYVAN POLİSLERİNE HIZLI ERİŞİM SAĞLAMA VE TANITMA

Hayvan polisine hızlıca ulaşma, olay yerine intikalini sağlamaya yardımcı
olabilme amacıyla ihbarda bulunabilecek sanal uygulama veya aynı şekilde herkesçe
bilinen bir ortak çağrı numarası oluşturulmalıdır.
19- ŞEHİRİÇİ VE ŞEHİRLARARASI TRAFİK KOŞULLARININ HAYVANLARIN
CAN GÜVENLİĞİ GÖZETİLEREK REVİZE EDİLMESİ VE EKOLOJİK KÖPRÜLER
KONUSUNDA ÇALIŞMA YAPILMASI
Şehir içi ve şehirlerarası yolarda özellikle araba çarpması sonucu hayvan
ölümlerinin önlenebilmesi için yollara hayvan geçiş güzergahları sağlanması, ekolojik
köprüler kurulması, hayvanların güvenli şekilde geçiş hakkını sağlayacak
düzenlemeler yapılmalıdır.
20- KAMU SPOTLARI YAYINLANMASI
Hayvan sevgisinin toplumda yaygınlaştırılması için çalışmalar yapılması,
yaşam hakkına, yaşam alanına, bedensel bütünlüğüne saygı duyulması gereğinin
öneminin kavranmasını sağlamak ve bu konuda bilinci artırmak amacıyla ülke
çapında kamu spotları yayınlanması konusunda düzenlemeler yapılmalıdır”
ifadelerine yer verildi.