EKONOMİ DİBE VURDU

Ekonomik güven endeksi mayısta yüzde 1,3 oranında azalarak 92,6 değerine geriledi. Endeks böylece Ağustos 2020’den bu yana en düşük seviyesine inmiş oldu.

Beş farklı endeksin birleşimiyle ortaya çıkan ekonomik güven endeksi, tüketici ve üreticilerin genel ekonomik durumu, beklenti ve eğilimlerini özetliyor. Endeksin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği gösteriyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) bu endeksin ekonomik büyümeye ilişkin olarak diğer ekonomik göstergelere kıyasla daha erken bilgi sağlaması nedeniyle öncü bir gösterge olduğunu belirtiyor.

TÜİK verilerine göre, bu ay ekonomik güven endeksindeki düşüş, tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet ve perakende ticaret sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.

Tüketici güven endeksi bir önceki aya göre mayıs ayında yüzde 3,6 oranında azalarak 77,3 değerini, reel kesim güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 0,3 oranında azalarak 107,1 değerini almıştı.

Hizmet sektörü güven endeksi yüzde 1,1 oranında azalarak 102,2 olurken, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 2,1 oranında azalarak 100,9 değerini aldı. İnşaat sektörü güven endeksi de yüzde 3 oranında artarak 79,6 olarak kaydedildi.
kAYNAK.dİKEN.COM

BÜYÜME AŞILAMADAKİ BAŞARIYA ENDEKSLİ

Dünya Bankası, Türkiye Ekonomik İzleme Raporu’yla ilgili bir panel düzenledi.
Dünya Bankası uzmanları Türkiye ekonomisindeki belirsizliğe dikkat çekerek “Büyüme aşılama başarısına bağlı olacak” dedi.

Makroekonomi, Ticaret ve Yatırım Birimi Kıdemli Ekonomisti David Knight, diğer etkenleri de şöyle sıraladı: “Türkiye’nin dış şoklara karşı tamponlarını güçlendirmesi ve para politikasını sıkı tutması gerekiyor. Özellikle ABD ve diğer bazı gelişmiş ülkelerin para politikasını sıkılaştırması Türkiye’nin cari açık finansmanını olumsuz etkileyebilir.”

Dünya Bankası Kalkınma Programı Müdürü Heba Elgazzar da Türkiye’nin insan kaynaklarını yönetmede adımlar atması, sürekli genç işgücü sağlanan dönem sona erdiği için yaşlı nüfusun daha verimli çalışma alanlarına yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Elgazzar, yoksulluğun 2012 yılı seviyesine yükseldiğine işaret ederek bu durumun istikrarlı ve dezavantajlı gruplara erişim sağlayan programlarla tersine döndürülebileceğini belirtti.

Yoksulluk uyarısı

Nisan ayında yayınlanan Türkiye Ekonomik İzleme Raporu’nda 2020’de yüzde 12,2’ye yükselen yoksulluk oranının pandemi öncesi seviyelere dönüşünün zor olacağı belirtilmişti.