TÜİK’in Enflasyonu % 0,89, gerçek ise % 3,94

TÜİK mayıs ayında yıllık enflasyonu yüzde 16,59 olarak açıkladı.

Verilere göre bir aylık değişim yüzde 0,89 olurken, artış geçen aralık ayına göre yüzde 6,39. Son 12 aylık enflasyon ise yüzde 14,13.

ENAG ,TUİK İ YALANLIYOR

Bağımsız ekonomistlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) da kendi verilerini paylaştı. Buna göre enflasyon mayıs ayında yüzde 3,94 oranında artış gösterdi. TÜİK’in açıklamasına göre ise enflasyon bir önceki aya göre yüzde 0,89 arttı.

TÜİK, ‘kurumu itibarsızlaştırdığı’ gerekçesiyle ENAG hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.

 

 

 

ENAG’ın mayıs ayı raporunda, enflasyonun açıklanan resmi rakamların çok daha üstünde olduğunun altını çizilerek, “Önümüzdeki dönemde, döviz kurlarının baskısı, Merkez Bankası rezervlerinin zayıf formasyonu ve ithalata aşırı şekilde bağlı üretim süreci, Türkiye’de enflasyonun yönünü belirleyen en önemli faktörler olacaktır” ifadeleri kullanıldı.

TÜİK alt grupları gösterge olarak alındığında en çok aylık düşüş yüzde 0,70 ile lokanta ve oteller, en fazla
yükseliş ise yüzde 8,11 ile eğlence ve kültür kaleminde kaydedildi.

 

 

ENAG-özellikli ürün grubu enflasyon hesaplamasına göre, aylık en fazla düşüş yaşanan grup yüzde 10,59
ile şehirler arası uçak otobüs , en fazla yükseliş görülen grup ise yüzde 16,28 ile kırtasiye ürün grubu oldu.

‘Resmi verilerin çok daha üstünde’

ENAG enflasyondaki artışının nedenlerini ve gelecekte karşı karşıya kalınabilecek tabloyu şu ifadelerle analiz etti: “Günlük fiyat değişimlerinden elde edilen yüksek enflasyon oranının Türkiye ekonomisinin tüm makro dengelerini etkileyeceğini açıktır. Aylık fiyat trendini analiz ettiğimizde, enflasyonun açıklanan resmi verilerin çok daha üstünde gerçekleşeceğini belirtmek yanlış olmayacaktır.

Döviz kurunda oluşan oynaklık ve yukarı yönlü hareket ise Merkez Bankası’nın para politikasında da etkinliği azaltıcı etki yapmaktadır. Tarımda yaşanan kuraklık, gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki küresel artışları da göz önüne aldığımızda, ekonomik politikaların makro dengeleri oluşturmada oldukça zorlanacağını öngörebiliriz.

 

 

Önümüzdeki dönemde, döviz kurlarının baskısı, merkez bankası rezervlerinin zayıf formasyonu ve ithalata aşırı şekilde bağlı üretim süreci, Türkiye’de enflasyonun yönünü belirleyen en önemli faktörler olacaktır.”

Kaynak.Diken.com