”SEFALET ÜCRETİ İSTEMİYORUZ”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Genel Başkanı Mehmet BALIK:

”İKTİDARI SON KEZ UYARIYORUZ; KAMU ÇALIŞANLARI SEFALET

DAYATMASINA İZİN VERMEYECEK” dedi.

Mehmet BALIK yaptığı yazılı açıklamada şu görüşlere yer verdi:

İki yılda bir sahnelenen “kamu emekçilerinin sözde toplu sözleşme” orta oyunu bu yılda
devam ediyor.
2 Ağustos tarihinde başlayan sözde toplu görüşmelerde iktidar, “memurlarımızı
enflasyona ezdirmeyeceğiz” dedi. 12 Ağustos tarihinden iktidar tarafından açıklanan zam
teklifinde yüzde 5 ve yüzde 6’lık zam oranları çıktı.
Bir kez daha iktidara milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi adına sormak istiyoruz,
sizler emekçileri hangi enflasyona ezdirmemekten söz ediyorsunuz?
TÜİK’in adrese teslim makyajlı enflasyon verilerinden mi?
Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu resmi enflasyonun gerçekleri yansıtmadığını
açıkladı.
Peki, yılsonu hedefinize göre mi emekçileri enflasyona ezdirmemekten söz ediyorsunuz?
Unutmayalım ki hedef enflasyon önerisi IMF politikalarının bir önerisidir. IMF bizden
borç istedi diyen iktidar emekçilere IMF politikalarını dayattığının açık bir itirafıdır.
Geriye bir tek enflasyon kalmaktadır o da halkın gerçek enflasyonudur. Halkın
mutfağında hissettiği gerçek enflasyon oranı ise son bir yılda yüzde 30 oranında artmıştır.
Sonuç olarak iktidarın bu zam önerisi memurlara ve emeklilere getireceği tek şey açlık ve
sefalettir.
Sürekli olarak dünyada yeni bir lige yükseldiğimiz iddia edilmektedir. Ancak
enflasyonda da işsizlikte de dünya sıralamasındaki yerimiz 3. Dünya ülkelerinin olduğu lige
demir atmıştır. Yani iktidar, memuruna ve emeklisine 3. Dünya ülkelerinin kendi vatandaşına
layık gördüğü yaşam ve refah koşullarını dayatmaya çalışmaktadır.
İşte bu yüzdendir ki bu yılda her iki yılda olduğu gibi bir orta oyun sergilenmek
istenmekte, sözde enflasyona kamu çalışanlarını ezdirmedik propagandası ile sözde toplu
sözleşme görüşmelerinde çalışanlar, yoksulluk sınırının altında ki zam oranlarına mahkûm
edilmek istenmektedir.
Tabii iktidar emekçilere dayatılan sefalet politikalarında tek başına hareket etmemektedir.
Burada emekçileri belki de iktidardan daha fazla sömüren yandaş sendika Memur-Sen’dir.
Hepimiz çok iyi biliyoruz ki yandaş sendika, önce bu zamma itiraz eder gibi yapacak
daha sonra ise bunun altına imza atmıyorum diyecek ve emekçiye sefalet düzeni Kamu
Görevlileri Yüksek Hakem Heyetince dayatılacaktır.
Bu bir öngörü değildir, yıllardır yaşadığımız alışagelmiş bir senaryonun kendisidir.
Ve biz kamu çalışanları olarak bu senaryonun da bu yıl sergilenmesine asla ve asla izin
vermeyeceğiz.
Tüm kamu çalışanlarına ve emeklilerine sözde toplu sözleşme sürecinin son
günlerinde son ve acil çağrımız, iktidara ise son uyarımızdır.
Taleplerimiz ise açık ve nettir:

 

 Kamu çalışanlarının en azından 2002 yılında milli gelirden aldığı pay kadar bir pay
alabilmesini sağlayacak bir ücret zammı yapılmasını talep ediyoruz.
 Önceki yıllarda yaşanan kayıpların karşılanabilmesi için kamu çalışanlarının ücretlerine
öncelikle yüzde 30 oranında bir zam yapılmalıdır. Bu zamdan sonra 2022 yılının ilk
yarısı için yüzde 15, ikinci yarısı içi yüzde 15, 2023 yılının ilk yarısı için yüzde 15 ve
ikinci yarısı için de yüzde 15 oranında zam yapılmalıdır.
 Üniversite mezunu tüm memurların ek göstergeleri 3.600’e çıkarılmalı, 6’ncı dereceye
inen tüm kamu çalışanlarına ek gösterge verilmelidir.
 Kamu çalışanlarına yılda bir defa yıllık izne ayrılırken bir maaş tutarında ikramiye
ödenmelidir.
 Gelir vergisi tarifesinden kaynaklanan vergi yükü artışı önlenmelidir. Tüm ücretlerin
asgari ücret kadar olan kısmı vergiden istisna edilmelidir.
 Aynı kadro ve unvanlarda çalışanlar arasındaki maaş farklılıkları giderilmeli ve eşit işi
eşit ücret ödenmelidir.
 Yıllardır artırılmayan doğum yardımı ödenekleri günün koşullarına göre yeniden
belirlenmelidir.
 Kamu emekçilerine dayatılan grev hakkı bulunmayan ve anlaşma sağlanamazsa Kamu
Görevlileri Hakem Kurulunun karar verdiği bu sözde toplu sözleşme düzeni Türkiye’nin
taraf olduğu uluslararası anlaşma ve sözleşmelerdeki taahhütlerine aykırı, çağdaş
normlardan uzaktır.
 Çağdaş ülkelerdeki sendikaların ve çalışanların sahip olduğu hiçbir hak ve özgürlük
Türkiye’deki kamu sendikalarına ve kamu emekçilerine tanınmamıştır.
 Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu; emekçilerin sendika özgürlüğü, grev ve toplu
sözleşme hakkı, mali ve sosyal hakları için verdiği meşru mücadelesini bu dönemde
baskılara rağmen sürdürecektir.
 Enflasyon kadar zam değil bütün haklarımızı, insan onuruna yaraşır bir şekilde
emeğimizin karşılığını, gelirin adil dağılımını istiyoruz.

Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Genel Başkanı