BALIK:ASGARİ ÜCRET 4 BİN 978 TL OLMALIDIR

ASGARİ ÜCRET 4 BİN 978 TL OLMALIDIR

Ülkemizde işçilerin çok büyük bölümü asgari ücret ve asgari ücrete yakın bir ücretle çalışmaktadır. Asgari
ücret bırakın geçinmeyi, açlık sınırının bile oldukça altında kalmaktadır.  Bugünkü haliyle asgari ücret açlık ücreti
haline gelmiştir. Asgari ücret ile asgari yaşam koşulları arasında sıkışıp kalan milyonlarca emekçi, ailesinin
ihtiyaçlarını karşılamak için borç batağına sürüklenmiştir.
Asgari ücrette her yıl olduğu gibi göstermelik oturumlar yapılacak ve hükümet yetkilileri ekonomik
programın dışına çıkamayacaklarını, işçi temsilleri asgari geçim şartlarının altına inemeyeceklerini ve patron
temsilcileri de ekonomik kriz nedeniyle işçiye fazla para veremeyeceklerini söyleyerek bir tiyatro
sergileyeceklerdir.
TÜİK ekim ayı enflasyon verileri ortadadır. TÜİK’in manipüle edilmiş tüketici enflasyonu aylık yüzde
2.39; yıllık 19.89 olarak ilan edildi
TÜİK’in aksine Birleşik Kamu-İş Ar-Ge birimi Kamu-Ar’a göre kasım ayı aylık yüzde 8, yıllık yüzde 51
olarak açıklamıştır. ENAG’ın hesaplamasına göre ekimde enflasyon aylık bazda % 6.9 artarken yıllık bazda ise %
49,87 oldu.
Bu yıl kasımda geçen yılın ekim ayına göre ekmek, un, bulgur, makarna fiyatlarında yüzde 45,7, et-balık
fiyatlarında 37,6, süt ve süt ürünleri ile yumurta fiyatlarında yüzde 41,5 oranında artış oldu. Bir yıl öncesine göre
yağ fiyatları yüzde 39,6 oranında arttı. Meyve fiyatları yüzde 89,2, sebze fiyatları ise yüzde 79,4 oranında artış
gösterdi. Bakliyat fiyatları son bir yılda yüzde 25,9, diğer gıda fiyatları ise yüzde 34,3 oranında zamlandı.
Birleşik Kamu-İş Ar-Ge birimi Kamu-Ar’ın dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenmesi için
kasım ayı açlık sınırı 3 bin 890 liraya yoksulluk sınırı da 13 bin 97 liraya çıktı.
Enflasyon yükseldikçe dar ve sabit gelirlilerin yoksulluğu artıyor. Ücretlilerin satın alma gücü her geçen
gün biraz daha eriyor. Resmi enflasyon ile halkın mutfakta, çarşı pazarda karşılaştığı enflasyon arasındaki
makasın giderek açılması özellikle ücretli emekçiler, işsizler, gelir düzeyi düşük olanlar, ücretini zamanında
alamayanlar, geçimlerini sürekli borçlanarak sağlayanlar açısından yaşam koşullarının giderek kötüleştiğinin en
somut sonuçlarından birisi.
Ülke nüfusunun büyük bölümünü oluşturan emekçiler gelirlerinin büyük bölümünü gıda, barınma, ulaşım
vb. gibi zorunlu ihtiyaçları için harcıyorlar. Eriyen maaşlar, artan borçlar, artan işsizlik ve enflasyon koşullarında,
emekçiler; temel besin maddelerini dahi karşılayamaz duruma getirilmiştir. Hayat pahalılığı yurttaşlarımızı açlık
ve yoksullukla boğuşmasına neden olmaktadır.
Emekçilerin insanca yaşayacak ücret ve insanca çalışma koşulları için örgütlenmesi gerekmektedir.
Örgütlü mücadelenin büyütülüp güçlendirilmesi sağlanmadıkça, asgari ücrette yaşanacak artışın maliyeti olarak
değerlendirilmesi ve ekonomik krizin yükü işçilerin sırtına yıkılması kaçınılmaz görünmektedir.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak;  2022 yılı başında en düşük memur maaşı 4 bin 978 lira
olmasını bekliyoruz asgari ücretin en düşük memur maaşına getirilmesini sadece çalışanların değil ailelerinin de
temel ihtiyaçları dikkate alınmasını istiyoruz.

Mehmet BALIK
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu

Genel Başkanı