“SAĞLIK SİSTEMİ BİR KRİZ YAŞIYOR”

CHP’Lİ YÜCEER: “SAĞLIK SİSTEMİNİN SORUNLARINI ÇÖZMEDEN SADECE CEZALARIN ARTIRILMASI ŞİDDETİ ÖNLEMEZ”

“SAĞLIK SİSTEMİ BİR KRİZ YAŞIYOR”

“HASTALAR RANDEVU ALAMIYOR, HEKİMLER İŞİNİ YAPAMIYOR”

TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi ile ilgili kanun teklifinin görüşmelerinde konuşan Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, “Sağlık sistemi bir kriz yaşıyor. Hastalar randevu alamıyor, kuyruklar var. Hekimler kendini değersiz görüyor, ülkesini terk etmeye başladı. Sağlık sisteminin asıl sorunlarını çözmeden sadece cezaları artırarak şiddet sorununu çözemeyiz. Hekim-hasta ilişkilerini yeniden hak ettiği yere getirmemiz gerekiyor” dedi.

Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’nda görüşüldü. Komisyonda konuşan CHP PM Üyesi, Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, “Bir yandan hem kadına yönelik şiddette hem sağlık çalışanlarına şiddette cezaları artırıyoruz ama bir yandan da infaz düzenlemesiyle affediyoruz. Maalesef, bizde hükmedilen ceza ile infaz edilen ceza arasında korkunç bir fark var ve son uygulamalarla beraber artık bu, cezasızlık kültürüne, caydırıcılıktan uzağa gidecek bir şekle dönüşmüş durumda. Burada önemli olan sadece cezaları artırmak değil, bu cezaları uygulayabilmek. Sorunumuz infazda, cezaların infaz edilemez hâle gelmesinde; bu kadına yönelik şiddette de böyle, bu sağlık çalışanlarına şiddette de böyle, diğerlerinde de böyle. Yani burada bir samimiyetsizlik var, bir çelişki var” diye konuştu.

“TEŞHİSİ DOĞRU KOYMAK LAZIM”

Dr. Yüceer, sözlerini şöyle sürdürdü:

TBMM’de önceki dönemlerde sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin yapılan çalışmaları hatırlatan Dr. Yüceer, “Doktor Ersin Arslan bir hasta yakını tarafından öldürüldükten bir komisyon kurabildik. Komisyon neticesinde de güzel bir rapor çıktı ortaya, 66 madde önerileri olan güzel bir rapordu ama biz o raporu yine unuttuk. Bununla ilgili ara ara düzenlemeler oldu ama sonuç itibarıyla, bütüncül bir yaklaşımda bulunmadığımız için, yine durumu idare ettiğimiz için bir sonuç alamadık. Covid-19 pandemisi çıkana ve gerçekten artık bazı şeyler ete kemiğe bürünmeye başladığında, ağır çalışma koşulları altında biz meslektaşlarımızı kaybetmeye başladığımızda ve onların bu şekliyle çalışma motivasyonu bulması gerektiği durumda, 2020’de tekrar bir düzenleme yoluna gittik ama sonrasında geldiğimiz noktada yine bir düzenlemeye gitmek zorunda kaldık. Niye? Artık istifaların bir göçe dönüştüğü, hekimlerin artık Türkiye’den göç etmeye başladığı bir süreçte biz tekrar bir düzenlemeye gidiyoruz, cezaları artırarak. Sadece cezaları artırarak bu sorunu çözemeyeceğimiz ortada; teşhisi doğru koymak lazım” dedi.

“HEKİMLER GÖÇ ETMEYE, ÜLKESİNİ TERK ETMEYE BAŞLADI”

Dr. Yüceer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu an, geldiğimiz noktada sağlık sistemi bir kriz yaşıyor. Hekimler kendini değersiz görüyor, hekimler göç etmeye başladı, ülkesini terk etmeye başladı. Hastalar randevu alamıyor, kuyruklar var. Hastanelerde ameliyat olamıyorlar, randevular aylar sonraya veriliyor. Doktor kalmamış, uzman doktor kalmamış, asistanlar yetişmiyor. Benim ilim Tekirdağ’da ilçelerde korkunç hekim açığı var, eksikliği var. Hekimler oradan oraya, oradan oraya gitmekten gerçekten bıkmış durumda, hayatından bezmiş durumda. Doktor bıkmış durumda; hasta sayısından, beş dakikaya sığdırmaya çalıştığı sağlıktan, kendinin ötekileştirilmesinden, nöbetlerinden, değersizleşmekten.

“AİLE HEKİMLERİ ÇOK CİDDİ SIKINTI İÇİNDELER”

Aile hekimleri de çok ciddi sıkıntı içindeler. Son dönemde bir yönetmelik çıktı; sözleşme ve ödeme yönetmeliği altında haksız cezalara, sözleşme feshine uğruyorlar. Benim bölgem Tekirdağ’da da bakın şu an yani pandeminin bir sürü tedbiri kalktı, maskeler kalktı, kısıtlamalar kalktı ama hâlâ aile hekimlerinden günün üç dört saatini, hatta beş saatini telefona ayırması isteniyor. Bu görevi yapmayan aile hekimlerinin sözleşmesi feshediliyor ve bu bazı bölgelerde sağlık müdürlüğünün uhdesinde olarak değerlendirilen bir şey. Birinci basamak sağlık hizmetleri aksıyor.

“HEKİM-HASTA İLİŞKİLERİNİ YENİDEN HAK ETTİĞİ YERE GETİRMEMİZ GEREKİYOR”

İstifa eden, Türkiye’den gitmeye karar veren sağlık çalışanlarının yüzde 51,6’sı daha iyi bir yaşam ve çalışma koşulları için gidiyor, yoksa ‘Bunlar paragöz, para için, işte özlük hakları için giden’ denilen grup yüzde 1,8 sadece. Yani itham ederken, gerçekten değerlendirirken bu gerçekleri de bilerek konuşmak lazım. İstifa etmek isteyen sağlık çalışanlarının yüzde 42’sinin gerekçesi tükenmiştik, yorgunluk, gelecek kaygısı, yine yüzde 25,8’i daha iyi bir yaşam için istifa ediyor, başka yerlerde yaşam kurmaya çalışıyor ve istifa gerekçesi de dediğim gibi mevcut koşulların ağırlığı, bunları düzeltmemiz lazım. İktidarın özellikle kıymet bilmez, değerbilmez uygulamaları ve özellikle son dönemde artan sözlü, fiziksel saldırılar. Sağlık sisteminin asıl sorunlarını çözmeden sadece cezaları artırarak bu sorunu çözemeyiz. Hekim-hasta ilişkilerini yeniden hak ettiği yere getirmemiz gerekiyor.”