BAYRAKTUTAN’IN GÜNDEMİ SARP’TA TIR KUYRUĞU İDİ

BAYRAKTUTAN’IN GÜNDEMİ SARP’TA TIR KUYRUĞU İDİ
CHP YDK Başkanı Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM Genel Kurulu’nda
konuşma yaparak “Türk Tırlarının bir sahibi yok mu? Bu Nakliyeci Sektörünün
bir sahibi yok mu?” dedi.

Haber:Hayati Akbaş

ANKARA- CHP YDK Başkanı Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan TBMM Genel
Kurulu’nda konuşma yaparak “Türk Tırlarının bir sahibi yok mu? Bu Nakliyeci
Sektörünün bir sahibi yok mu?” dedi.
Bayraktutan konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Gürcistan ile Türkiye
arasında milletlerarası anlaşma yaptık, Muratlı Sınır Kapısı'nı açacaktık, burada
onayladık yasaları; Muratlı Sınır Kapısı'nı açamadık.
Sarp Sınır Kapısı'ndaki kuyruğu bugüne kadar yaptığımız bütün çabalara
rağmen engelleyemedik; bir hafta süren tır kuyrukları var. Türk tırlarımız, Türk plakalı
tırlar sırf bunları aşabilelim diye plakalarını Gürcü plakalarla değiştiriyorlar, muvazaa
yapıyorlar karşı ülkeye doğru, muvazaa işlemi yapıyorlar. Böyle bir şey olabilir mi?
Bunun altından kalkmak mümkün mü? Bunu kabul etmek mümkün değil.
Gürcistan polisinin Türk tırlarına uygulamış olduğu birtakım olumsuz
muamelelere ilişkin olarak mutlaka Türk Dışişleri nezdinde girişimlerin yapılması
gerekiyor. Geçtiğimiz dönemde "yol geçiş ücreti" adı altında her tırdan 200 lari para
alıyorlardı. Şimdi bunu şu ay itibarıyla artırdılar, 350 lariye çıkarttılar. Bu nereden
çıktı!
Özellikle birçok yerde Türk tırlarının bekletilmesine ilişkin
sorunlar da var; hem bir yandan otopark göstermiyorlar bize, bir
yandan da bu dozvolalara ilişkin olarak da bir hafta bekletiyorlar.
Karşı tarafta da özellikle Türk tırlarını bir yerde bekletiyorlar, ayda 4
kere dönecekse bir tır bizim Türk tırları bir kere dönüyor. Buna ilişkin
Ticaret Bakanı geldi, Artvin'de incelemeler yaptı, ona da
sesleniyorum. Yani bu Türk tırlarının bir sahibi yok mu? Bu nakliyeci
sektörünün bir sahibi yok mu?
Ben her Artvin'e girdiğimde ana yolun kenarında sağ tarafta 30
kilometrelik, 20 kilometrelik -belki şimdi 5 kilometre, 10 kilometre
ama- bir kuyruk var. Bu kuyruğu niye engelleyemiyoruz? Yani bu
Parlamentoda ben bunları konuşmak zorundayım.
GÜRCİSTAN BİZİM PARAMIZI 7 KAT KATLADI!
Biz ilk kapı açıldığı zaman 100 lira veriyorduk, 140 lari alıyorduk, -yani
Gürcistan'ın para birimi lari- şimdi 100 lira veriyoruz 14 lari alıyoruz. Boş verin doları,
boş verin Euro’yu, boş verin sterlini, o beğenmediğimiz küçük ülke Gürcistan bizim
paramızı 7 kat katladı!
Bir gelin bizim tarafa doğru; hafta sonları, hafta içerisinde -şu "AVM'ler"
diyoruz ya üç harfliler- üç harflerin önünde bir Gürcü kuyruğu var çünkü bizim

paramız değersiz; aynı Bulgaristan'da olduğu gibi, adamlar gelmişler; tavuğu onlar
alıyor, sucuğu onlar alıyor, eti onlar götürüyor, pastırmayı onlar götürüyor; biz de –
bizim bir lafımız var- biz de onlara bakıp Hemşin horonu oynuyoruz. Böyle bir şey
yok; bu gidişatın bir an önce düzeltilmesi gerekiyor!
DUVARDAN SES VAR, YETKİLİLERDEN SES YOK. BUGÜN BURADAN
BAŞSAĞLIĞI KONUŞMASI DA YAPABİLİRDİM, BAŞSAĞLIĞI DA
DİLEYEBİLİRDİM!
Ayakkabı kutusu açmıyorsunuz, baraj açıyorsunuz. "Bana haber verin." dedim,
bana haber vermediniz! Yusufeli'nin Meşecik köyünde, köylülere Meşecik köyüne
ilişkin bir ihtarname çıkartıyorlar. "Bir an önce yerleri boşaltın ve yeni yerleşim yerine
çıkın." diye. Meşecik köylüleri bu talimatı dinlemiyorlar. Daha önce dilekçe veriyorlar.
"Bakın, biz yeni yerleşim yerine çıkarsak -orada heyelan gelecek patlatmalar
yapıyorlar, orada inşaat çalışması var- bizim, binalarımızda, kalacağımız yerde can
güvenliğimiz tehlike altında, evlerimiz taşlar altında kalır." diyorlar; duvardan ses var,
yetkililerden ses yok.
Bugün, orada 2 tane ev heyelanın altında kaldı. Ben bugün buradan
başsağlığı konuşması da yapabilirdim, başsağlığı da dileyebilirdim; Allah korudu.
Birçok ev de taşların altında kaldı; böyle vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.