”CHP bir tek adam partisi değildir”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubunda yaptığı  konuşmada; CHP bir tek adam partisi değildir.  dedi.

CHP de değişim isteyenlere cevap niteliğinde bir konuşmaya ağırlık veren Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

– Şimdi farklı bir konuya değineyim. CHP bir tek adam partisi değildir. Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Atatürk’ten beri CHP bir kadro partisi olmuştur. Tarihinde doğruları yanlışları olmuştur. Ama bu hareket her zaman ve her zaman ezilenlerin, sesi duyulmayanların, adalete susayanların yanında olmuştur. CHP zulme karşı milyonları kucaklayan çoğulcu bir duvardır. Cumhuriyetimizin temellerinde CHP’nin kadrolarının imzası vardır. CHP’nin tüm kadroları dünden bugüne siyasi ikballerinin peşinde koşmamıştır.

“YAPILMASI GEREKENİ YAPTIM”

Bugün özellikle de son 10 yılda Türkiye’de giderek büyüyen bir ekonomik krizle karşı karşıyayız. Toplumun, coğrafyanın neresine giderseniz bunu hissediyorsunuz.

*Yapılması gerekeni yaptım. Ne mi yaptım? Asla görüşülemez denenlerle görüştüm. Görmezden gelinen tüm kesimleri helalleşmeye çalıştım. Hiçkimseyi ötekileştirmedim, kin tutmadım. Tüm kesimlerle bir fincan da olsa kahve içtim. Tüm bunları herkes için hak, hukuk, adalet hedefiyle yaptım. Hep birlikte kardeşçe ve özgürce yaşayalım diye bunları yaptım. Batı’ya şirin görünmek için yanlış olan göçmen politikasını eleştirmekten geri duymadım. Doğu’ya şirin görüneyim diye Uygur Türkleri’ne uygulanan politikaya ses çıkartmaktan vazgeçmedim.

Tüm sorunların çözüm adresi olarak TBMM’ni adres olarak gösterdik. Eğer bizim hayat görüşümüz haksızlığa karşı mücadele ise doğru yolda olmanın verdiği haz her şeyden üstündür. Asıl mücadele devrimi, değişimi gerçekleştirdiğimize de haklının yanında kalabilmektir. Yani hayatınız boyunca değişimin kendisi olabilmektir.

“NEYİN DEĞİŞMEDİĞİNE BAKARSAK HATA YAPMIŞ OLURUZ”

Biz doğru yoldayız ve ne pahasına olursa olsun doğru yolda olmaya devam edeceğiz.

Değişim ve liderlik meselesine gelelim şimdi. Bir kere bizler 25 milyon insanla birlikte, çıkarsız, parasız sadece ama sadece hakkın yanında olmak için bir araya gelen bir koalisyon kurduysak, başörtülüsü, başı açığı, seküleri, Atatürkçüsü, milliyetçisi bir araya gelebildiysek büyük bir değişimi zaten başlatmışız demektir. Ama biz toplum olarak neyin değiştiğine değil, neyin değişmediğine bakarsak hata yapmış oluruz. Değişen şeyler yüzde 20’lerden yüzde 48’lere ulaşan kitlelerdir. Değişen şeyler asla ‘görüşülemez’ denen cenahlarla görüşmek, ittifak yapmaktır.

Başarıyı tek başıma üstlenmem ama bu birlikteliği başarısızlık olarak tanımlarsanız o zaman tek başıma karşınızda durur ve dikilirim. 25 milyona dokundurtmam. 25 milyonun hakkını ve hukukunu kimseye yedirtmem. Kim bizimle birlikte olmuşsa bu başarı hepimizindir ve bu başarı herkesin başarısıdır. 25 milyona ulaşan bu değişim yeterli değilse başarısızlık benimdir. Bu sayıyı artıracak yeni değişimleri üretme görevi de benimdir. Bugünkü görevim 25 milyondan 1 kişiyi bile feda etmeden bu kitleleri artıracak süreci yönetmektir.