Öztürk: ÇEDES ile okullarımız AKP’nin arka bahçesi yapılacak

Öztürk: ÇEDES ile okullarımız AKP’nin arka bahçesi yapılacak
Bursa Milletvekili Hasan Öztürk: ÇEDES bir yandaş yetiştirme projesi
Bursa Milletvekili Öztürk’ten ÇEDES için Meclis’e Araştırma Önergesi
Öztürk: Bizim milli değerlerimiz Atatürk ve Cumhuriyettir

Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, ÇEDES projesi ile ilgili okulların AKP’nin arka bahçesi yapılarak
öğrencilerin maneviyatının istismar edileceğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca hazırlanan ÇEDES projesine ilişkin Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili
Hasan Öztürk Meclis’te CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ve Bursa Laik Kamusal Eğitim Platformu
(BULKEP) üyeleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Öztürk, “Okul hayatına yeni başlayan, Anayasal
güvence altına alınan eşit eğitim hakkı ile Milli Eğitim’e teslim edilen çocuklarımız daha alfabeyi
öğrenmeden, yaşamı öğrenmeden, bilim ile tanışmadan, ruhsal gelişimlerini tamamlamadan
çocuklarımıza Diyanet görevlisi imam, vaizler aracılığı ile ne anlatılacaktır? Kimden gelmektedir bu
talep?” diyerek Milli Eğitim’in görevlerini Diyanet gibi başka kurumlara devrettiğini söyledi.
ÇEDES’i sınırlayan bir müfredatın olmadığını söyleyen Öztürk, “Tamamen uygulayıcıların takdirine
bırakılmış bir uygulama olduğunu görüyoruz! Etkileşim içerisine girecekleri çocuklarımız için yaş sınırı
ön görülmeyen bu uygulamada, evlatlarımız çeşitli tarikat ve cemaatlerin tedrisatına ‘temel değerler
eğitimi’ adı altında terk edilecektir.” diyerek okulların tarikatlara teslim edileceğinin altını çizdi.
“Diyanet İşleri Başkanlığı milli çizgiden uzaktır”
Projedeki etkinliklerin çatısının Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu belirten Öztürk açıklamasının
devamında şöyle konuştu:
Bugün 22 yılda toplumumuzun içerisinde bulunduğu yozlaşma sürecinde Diyanet’in ne yönde tavır
aldığına ilişkin takdir kamuoyunundur. Büyük yolsuzluk dosyalarına, zenginleşen gayri meşru güç
odaklarına, adaletsizliğe, emeğin değersizliğine, fakirliğe, mafyalaşmaya, uyuşturucu baronlarına ve
tefeciliğe vb. birçok milletin birliği ve varlığını ilgilendiren konuda sessiz kalan Diyanet kurumu son 22
yılda yalnızca akıl ve toplumsal değerlerimiz dışındaki fetvalarla ve kadrolarla gündeme geliyor.
Bunların örneklerini hepimiz biliyoruz.
Halkımızın diyanete güveni ile ilgili Aksoy Araştırma'nın Diyanet'e Güven Anketi’nde "hiç
güvenmiyorum (42,2)" ve "güvenmiyorum (11,2)" cevabının toplamı yüzde 53,4'dür. Bunun sebebini
çok uzaklarda aramaya gerek yok.
Rıfat Börekçi'nin ilk başkanı olduğu Diyanet kurumu zamanının doğrularından sapmış ve gerçeklikten
kopmuştur. Diyanet'in akıl dışı bu fetvalarla ruhsal gelişimini tamamlamamış çocuklarımızla iletişime
geçecek olmasını kabul etmek mümkün değildir. Bugün, ‘kültürel değerler’ olarak çocuklarımıza
verilmek istenen değerlerin kökeninin kişilerin tercihlerinden değil; Milli Eğitim müfredatından
gelmesi; sevgi, hoşgörü ve barış coğrafyası Anadolu mirasından olması gereken değerler olmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Hukuk Müşaviri’nin Avrupa Şampiyonu olmuş ve göğsümüzü kabartmış A
Milli Voleybol Takımımız hakkındaki fikri ‘Bacağı baldırı açık, 18-20 yaşlarındaki kızları voleybol
maçlarının milletin önünde seyrettirip, batının kültürüyle giydirip, milli takım diyeceksin, bilmem
nerenin sultanı diyeceksin. Ayıptır, günahtır.’ şeklindedir.

ÇEDES bünyesinde çocuklarımıza milli değerler anlatacağı iddia edilen Diyanet İşleri Başkanlığı,
göğsümüzü kabartmış Kadın Milli Voleybol Takımımızı takdir edemeyecek kadar milli çizgiden uzaktır.
İşte Atatürk'ün kurduğu, boynuna padişahın idam fermanını asarak milli mücadeleye destek vermiş;
samimi dindar ve vatansever Rıfat Börekçi'nin ilk başkanlığını yaptığı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın
geldiği nokta budur.”
“Milli bayramları kutlarken dahi Atatürk ve silah arkadaşlarını anmaktan aciz kimseler tarafından
çocuklarımıza, öğretmenlerin veremediği hangi milli değer verilecektir?” diye sözlerine devam eden
Öztürk, “Bakın, Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayacağız. Bakın, tüm valiliklerin iktidarın 100. yıl kutlama
hazırlıklarına. Bu kadar sönük, bu kadar sıradan mı kutlanır? Bir 100 yıl logosu, parası, pulu anısı dahi
yaratmak istemeyen bir iktidar var. Sanki başkasının 100. yıl kutlaması gibi.” diyerek Cumhuriyet
kutlamalarına dahi özen gösterilmediğini belirtti.
ÇEDES’in etkilerinin araştırılması için Meclis’e araştırma önergesi veren Öztürk, projenin amacının
okulları AKP’nin arka bahçesi yaparak çocukların maneviyatının dahi siyasi istismara maruz bırakılması
ve ‘yandaş’ yetiştirmek olduğunu ifade etti.
“Öğretmen okulda, imam camide”
Eğitimin bu ülkenin geleceğini belirleyecek olan en hayati konu olduğunu belirterek açıklamalarına
devam eden Öztürk, “Eğitim kamusal bir görevdir. ÇEDES ile bu görevi yandaşlarınıza taşeron
veremezsiniz. Devletin yapması gerekeni devlet yapmalıdır. Merdiven altı oluşumları Milli Eğitim
Bakanlığı bünyesine sokarsanız gideceğimiz noktayı tahmin bile edemezsiniz. Öğretmen okulda, imam
camide görevini anayasal çerçevede yapmalıdır.” dedi.
“ÇEDES’e değil, çocuklara bir öğün yemek verin”
Öztürk iktidara seslenerek, “Eğer iktidar çocuklarımızı düşünüyorsa
– Sosyal devlet olmanın sorumluluğu olarak sosyal hizmet uzmanı atasın çocuklarımıza
– Psikolojik Danışman, pedagog okullarımıza atasın. Her çocuk, fakirin çocuğun da psikoloğa
erişebilsin.
– Siz çocuklarımıza 1 öğün yemek veremezken, onları okullarda aç bırakırken, bu ÇEDES’e bütçe nasıl
buluyorsunuz?
– O kadar atanamamış öğretmeni atayarak, öğrenci başına düşen öğretmen sayısını normal seviyelere
taşıyın.” diyerek sözlerini sürdürdü.
ÇEDES ile öğrenci – veli fişlenecek
ÇEDES uygulaması ile hem veli hem öğrencinin fişleneceğini ve bunun yönetmeliklerde yer aldığını
belirten Öztürk o yönetmeliklere ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı:
“Uygulama kapsamındaki yöntemler akıllara geçmiş yıllarda tarifi imkansız mağduriyetler doğurmuş,
Fetovari bir yapılanmayı hatırlatıyor. Sizlere yönetmelikten kısımlar okuyacağım: Uygulamanın yasal
dayanağı olan yönetmelikte, ‘Temsilci öğretmen (kulüp rehber öğretmeni) ve Diyanet gençlik
koordinatörleri tarafından, değerler kulübü öğrencilerinin süreç içerisindeki gelişimlerini izlemek
amacıyla gözlem, görüşme, anket, ölçek gibi araçlardan yararlanılır’ diyor. Bu uygulama sizlere
örgütün tuttuğu fişleme çetelelerini hatırlatmıyor mu? Bugünden yarınlarımızı fişliyorlar. Daha
bugünden evlatlarımız fişleme ve siyasal baskıyla tanıştırılıyor.

Ayda bir kez olmak üzere, temsilci öğretmen, diyanet görevlisi ve gençlik spor temsilcisi
koordinesinde ÇEDES Projesi Uygulama Mekânlarında veli toplantıları yapılır." diyor. Velilerden
beklenen nedir; bu toplantılara katılan ve katılmayan veliler arasında bir statü farkı oluşacağı açık
değil mi? Bu durum sizlere FETO’nun okullarda gerçekleştirdiği ve fişlemeler yaptığı veli toplantılarını
hatırlatmıyor mu? Bu toplantıların içeriği belirsiz olmakla birlikte katılmayan devlet memuru velilerin
ne ile karşılaşabileceğini tahmin etmek zor değil.”
“Pusulamız Cumhuriyet değerleri”
Öztürk açıklamasını “Evlatlarımızın ihtiyaç duyduğu huzur, güven, liyakat, barış ve kardeşlik ÇEDES ile
sağlanamaz. Cumhuriyetin yeni yüzyılında eğitim pusulamız Anayasa’da da belirtildiği gibi Gazi
Mustafa Kemal Atatürk ve onun ilkeleri olmalıdır.” sözleriyle sonlandırdı.