GENÇLİĞİN SORUMLULUĞU

GENÇLİĞİN SORUMLULUĞU

YAHYA AKSOY

“Büyük davamız,en medeni ve refah seviyesi yüksek bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir.Bu
yalnız kurumlarımızda değil,düşüncelerinde de köklü bir Devrim yapmış olan büyük Türk
milletinin dinamik idealidir.”ATATÜRK
“Atatürk, Türk ulusunun ruhunda Türk bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.” Daily Telegraph (1)
Ülkemizin geleceği olan gençliği sorumluluklarını yerine getirecek şekilde, bilgi,bilim,
teknoloji,yurt ve ulus sevgisi ile eğitilmeli ve en yüksek derecede donatarak geleceğe
hazırlamalıyız. Varlığımızın ve birliğimizin temeli Cumhuriyetimizin kuruluşunu sağlayan akıl ve
bilimi rehber alan, cesaret ve sorumluluk duygusu yüksek strateji uzmanı, milletin bağımsızlık
tutkusuna ve onurlu mazisine inanan bütün dünyanın örnek aldığı lider devlet adamı Gazi Mustafa
Kemal Atatürk’ü,ulusal günlerde anmayanlar, dilimize, kültürümüze ve tarihi benliğimize karşı
tavır alanlar kime hizmet ettiklerini akıl ve vicdanlarını sormalıdırlar.
Atatürk’ün dediği gibi :” Ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusal hesap
vermek zorunda olacaklarını bilmelidirler.” Ulusal görev ve sorumluluklar devletin asli görevidir.
Anayasamızda ifade edildiği gibi ertelenemez, devredilemez…
“Atatürk, kılıcı ile ulusunu kurtaran, kalemi ile de onu yükselten,içten,özden, yüreği açık bir Ata
idi…”A.Dilaçar (2)
Atatürk’ün, büyük Söylev’ini bitirirken söylediği :”Gençler! Vatanın bütün ümidi ve geleceği
size,genç kuşakların anlayış ve enerjisine bağlanmıştır/…Milletin bağrından temiz bir kuşak
yetişiyor. Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak./ Ey Türk Gençliği! Birinci
vazifen,Türk istiklâlini,Türk Cumhuriyetini,ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.Mevcudiyetinin
ve istikbalinin yegâne temeli budur…” sözleri ile UNESCO’nun ,“Atatürk,…olağanüstü bir
reformcu, özellikle sömürgecilik ve emperyalizme karşı ilk savaşları yapan örnek lider…” kararı,
gençliğin sorumluluğuna ve birinci vazifesine ışık tutan ve yol gösteren tarihi belgelerdir.
“Ulusal varlığımıza düşman olanlarla dost olmayalım… İnancımıza,ülkümüze ve geleceğimize yan
bakan her bireyi düşman saydığımız gün, ulusal benliğe uzanacak her eli şiddetle kırdığımız,
ulusumuz önüne dikilecek her engeli derhal devirdiğimiz gün,gerçek kurtuluşa erişeceğiz. Ve
sizler gibi aydın ,kararlı,imanlı gençler sayesinde bu kurtuluşa ulaşacağımıza inanabiliriz.” (3)
ÇHC.MÇD Çankayşek, Atatürk’ün hayatı ve eseri yalnız Türkiye için değil,dünyanın bütün hür
ulusları için de ilham kaynağı olmakta devam edecektir” demiştir.
Manevi kızı Sabiha Gökçen, Atatürk için diyor ki :” Son derece duygulu ve nazik bir kişiliği
vardı.Çocukları ve gençleri çok sever, zaman zaman onlarla çocuklaşırdı; ama her kelimesi, her
cümlesi eğitici bir mesaj taşırdı.”
Dil ve tarih alanında ülkemizin yetiştirdiği seçkin ve saygın bilim adamı , rahmetli hocam Prof. Dr.
Şerafettin Turan ve arkadaşları öncülüğünde , Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmak ve
cumhuriyet kazanımlarını korumak ve geliştirmek amacıyla Ankara’da 1 Eylül 1995 tarihinde,
“Ulusal Dayanışma ve Duyarlılık Platformu ” oluşturulmuş ve ADD ve bilim adamlarımızla önemli
çalışmalar yapılmıştır. Atatürk ve Türkçemize karşı artan saldırılar karşısında duyarlılığı
yükseltmek için kurulan “Toplumsal Esenlikler” gibi yeni derneklere başarılar diliyoruz.
Ulusal duruş ve duyarlılık; vatan sevgisi ile atılan her adımdır. Vatanını ve Milletini her türlü
tehdide karşı korumak ve uyanık olmaktır ,Türk istiklâlini,Türkiye Cumhuriyetini ilelebet korumak
ve savunmaktır.
Atatürk’ün, “Benim manevî mirasım bilim ve akıldır.Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu
temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar”
sözleri ulusal duruş ve duyarlılığın temel eksenidir.
Türk gençliği ,Türkiye Cumhuriyeti’nin can damarlarıdır.Bu ulu çınarı sonsuza dek
korumak,geliştirmek ve yüceltmekle görevli ve sorumludur.Akıl yolunda ve bilim
ışığında, ulusal bilgi ve bilinçle yetişmeli ve her alanda geçmişi bilerek geleceğe sahip
çıkmalıdır. Ş.Günaaltay’ın dediği gibi:” Türk genci, dünya sorunlarına Atatürk’ün gözü ve
ruhu ile bakan delikanlıdır.”

” Her çeşit spor faaliyetini, Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak
lazımdır. Ben sporcunun zeki,çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim /”, Millî
kültürümüzü,muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.Bunun için, bizce zaman
ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket
mefhumuna göre düşünülmelidir.” diyen Atatürk,Cumhuriyetimizin temel kaynak eseri
SÖYLEV’de , hedeflerimizi ve görevlerimizi de belirlemektedir.
Afganistan ‘ın Ankara B.Elçisi A.Han ( 1938) şöyle demekte:” Türkiye’de yalnız bir
Mustafa Kemal değil,Mustafa kemaller vardır ki, her alanda O’nun program ve eserlerini
günden güne ileri götürmek için didinmektedirler..”
19 Mayıs Atatürk’ü Anma,Gençlik ve spor Bayramı 105 .Yılını ve diğer Ulusal
Bayramlarımızı ulusça gurur ve heyecanla kutlarken; bütün çağların lideri Atatürk’ün
önderliğinde Çanakkale’den,Samsun’a,Ankara’ya,Sakarya ‘ya ,Dumlupınar’a ve 9 eylül’de
İzmir’e uzanarak Türkiye Cumhuriyeti’ni yaratan “Büyük Zafer Yürüyüşü Destanımızı” ın
RUHUNU, çocuklarımız, gençlerimiz ve ulusumuzun benliğinde bütün yönleriyle
bayraklaştırarak yaşatmalı ve sürekli canlı tutmalıyız.
1-13 Kasım 1938 ,İnğ./ 2-A.Dilaçar,Ankara, 10.11.1971-TDK Başuzmanı/ 3-1923 (Atatürk’ün
S.D.II.s.143)