CHP’Lİ ARPACI: SAYIŞTAY, AKP’NİN SANAYİCİYİ DEĞİL RANTÇI MÜTEAHHİDİ DESTEKLEDİĞİNİ BELGELEDİ

SAYIŞTAY ORTAYA ÇIKARDI, CHP’Lİ ARPACI GÜNDEME GETİRDİ

CHP Denizli Milletvekili Şeref Arpacı, Sayıştay’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ilişkin 2023 yılı Denetim Raporu’nu değerlendirdi. Arpacı, “Sayıştay’ın raporunda ortaya çıkan bir bulgu, tam anlamıyla bir skandaldır. Bakanlık, kamu kaynaklarını hunharca harcayarak, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) yapım işlerinde ihale sürecini adeta yüklenici firmalara peşkeş çekmiştir. OSB yapım işlerine yönelik fiyat farkı uygulamaları, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değişim oranlarının çok üzerinde gerçekleşmiş ve bu durum kamu maliyesine ağır bir yük bindirmiştir. Bir işte ödenen fiyat farkı yüzde 148,49 ile Yİ-ÜFE’nin (yüzde 74,38) iki katını aşmıştır. Sayıştay, bir kez daha AKP’nin sanayiciyi değil rantçı müteahhidi desteklediğini belgelemiştir” dedi.

Sayıştay’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na ilişkin 2023 yılı denetim raporu yayımlandı. Rapordaki bir bulguya dikkati çeken Arpacı yazılı açıklama yaptı. CHP’li Arpacı’nın açıklaması şöyle:

“Sorumsuzluğun ve liyakatsizliğin somut bir örneği”

“Sayıştay’ın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2023 raporunda ortaya çıkan bulgu, tam anlamıyla bir skandaldır. Bakanlık, kamu kaynaklarını hunharca harcayarak, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) yapım işlerinde ihale sürecini adeta yüklenici firmalara peşkeş çekmiştir. Eskalasyon fiyat farkı ve yıl içi fiyat farkı gibi iki ayrı fiyat farkı uygulamasıyla, yüklenicilere piyasa şartlarının çok üzerinde ödeme yapılmış, halkın vergileri adeta israf edilmiştir. Bu uygulama, kamu kaynaklarını çarçur etmenin yanı sıra, devletin işleyişindeki sorumsuzluğun ve liyakatsizliğin somut bir örneğidir.

“Devletin kaynakları firmalara adeta peşkeş çekildi”

Raporda yer alan verilere göre, OSB yapım işlerine yönelik fiyat farkı uygulamaları, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) değişim oranlarının çok üzerinde gerçekleşmiş ve bu durum kamu maliyesine ağır bir yük bindirmiştir. Bir işte ödenen fiyat farkı yüzde 52,42 iken, Yİ-ÜFE değişim oranı sadece yüzde 26,20 olarak gerçekleşmiştir. Yani, fiyat farkı ödemesi piyasa koşullarının neredeyse iki katına ulaşmıştır. Benzer şekilde bir başka işte yüzde 66,77, bir diğer işte yüzde 104,87 oranında fiyat farkı ödemesi yapılmış, oysa bu işlerin Yİ-ÜFE oranları sırasıyla yüzde 26,85 ve yüzde 22,26’dır. Bu veriler, yüklenici firmalara piyasa şartlarının çok üzerinde ödeme yapıldığını ve devletin kaynaklarının bu firmalara adeta peşkeş çekildiğini göstermektedir.

“Kamu kaynakları israf ediliyor, sanayicinin yükü ağırlaşıyor”

Özellikle bir işte tablo daha da vahimdir. Burada, ödenen fiyat farkı yüzde 148,49 ile Yİ-ÜFE’nin (yüzde 74,38) iki katını aşmıştır. Bu kabul edilemez oranlar, Bakanlık tarafından OSB yapım projelerine yönelik uygulanan fiyat farkı politikalarının ne kadar keyfi ve adaletsiz olduğunu gözler önüne seriyor. Bu anormal fiyat farkı ödemeleri, sadece kamu kaynaklarının israf edilmesine yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda OSB’lerin kredi maliyetlerini artırarak sanayicilerin yükünü ağırlaştırıyor. Devletin sanayicilere destek olmak amacıyla sunduğu düşük faizli krediler, bu tür sorumsuz uygulamalar nedeniyle olması gerekenden çok daha yüksek seviyelere çıkmış ve OSB’lerin geri ödeme kapasitesi zayıflatılmıştır.

“Bakanlık sanayiyi desteklemek yerine kaynakları rant odaklı kullanıyor”

Sanayicilerimizin bu durumda maruz kaldığı zarar ise ağırdır. OSB’ler, ülkenin üretim kapasitesini artırmak ve ekonomik kalkınmayı desteklemek için teşvik edilirken, yüklenicilere verilen bu haksız fiyat farkı ödemeleri, OSB’lerin mali yükünü artırmakta, kredi geri ödemelerini zorlaştırmakta ve yeni sanayi bölgelerinin kurulmasını engellemektedir. Bakanlık, sanayiyi desteklemek yerine kaynakları rant odaklı kullanarak hem sanayicilere hem de vatandaşlara büyük zarar vermektedir.

“Rant odaklı politikalar sona erdirilmeli, ihale süreçlerinde şeffaflık ve adalet sağlanmalı”

Bu durum, halkımız açısından da kabul edilemez. Kamu kaynaklarının verimli kullanılması gerekirken, bu tür uygulamalarla halkın vergileri yüklenicilerin cebine aktarılmakta, istihdam yaratma fırsatları ise kaçırılmaktadır. Bakanlığın bu sorumsuz ve rant odaklı politikaları sona erdirilmeli, ihale süreçlerinde şeffaflık ve adalet sağlanmalıdır. Aksi takdirde hem sanayiciler hem de halk, bu yanlış politikaların bedelini ağır bir şekilde ödemeye devam edecektir.”