MHP, neden “kilit parti” konumunda?…

MHP, neden “kilit parti”
konumunda?…

Necdet Sivaslı

Geçenlerde MHP ile ilgili yazdığımız bir yazıda “Milliyetçi Hareket, şimdi daha da önemli hale geldi” demiştik. Bu konuyu da enine boyuna sizlerle paylaşmıştık. Bazı okurlarımız, öyle sanıyoruz ki ya konuyu anlamadılar, ya da anlamak istemiyorlar. Bu konuyu bugün biraz daha ayrıntıları ile sütunlarımıza taşımak istedik.
Ortada olan tablo şu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemini çok acele biçimde Meclis’ten geçirilmesini istiyor. Davutoğlu ile yolların ayrılması da başka nedenler de var ama asıl Yeni Anayasa ile Başkanlık sisteminden kaynaklandı.
Dikkat edilecek olursa, gerek Cumhurbaşkanı, gerek yakın medyası, çevresi son günlerde özellikle Başkanlık konusunda çalışmalar yapıyor. Kurmayları toplantılarda Başkanlığı anlatıyor, bunun gerekliliği üzerinde duruyor.
Şu anda AK Parti’nin sandalye sayısı Meclis’ten yeni bir Anayasa yapmaya ve Başkanlık sistemini geçirmeye yetmiyor. Bu sayısal yetersizliğe Davutoğlu yanlılarını da eklediğimizde bu işin kolay olmayacağı görülüyor. Bazı milletvekillerinin oylamaya katılmayacağı ve bu nedenle AK Parti içinde de fire verilebileceği konuşuluyor.
Eğer Yeni Anayasa ve Başkanlık konusu Meclis’ten geçmez ise, bunu halk oylamasına götürülmesi de mümkün olamaz.
Eğer Meclis’te bir çoğunluk sağlanıp, karar çıkarılacaksa bunun yolu başka partilerden milletvekili iknası ile gerçekleşebilir. AK Parti’ye en yakın parti MHP olarak görülüyor. Eğer Milliyetçi Harekette bir değişim gündeme gelirse bu durum da kesin olarak suya düşmüş olacaktır.
MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin “İktidara destek vereceğiz, gerekirse yasal düzenlemelerde de bu desteğimiz sürecektir “ açıklamaları ise çeşitli şekillerde yorumlanıyor. Anlayacağınız kafalar iyice karışmış durumda.
Çünkü bu desteğin boyutlarının neleri kapsayacağını kimse bilmiyor. “Kapalı kapılar ardında bazı pazarlıklar mı var?” sorusu gündeme geliyor.
Son günlerde “Baskın seçim” den söz ediliyor. Biz de daha önce böyle bir ihtimalin var olduğunu vurguladık.
Yeni Anayasa ve Başkanlık konusunda siyaset kilitleneceğinden “baskın seçim” gündeme gelebilir, buna hazırlıklı olunması gerekiyor.
Şimdi tüm bu ihtimalleri değerlendirdiğimiz zaman Milliyetçi Hareket “kilit parti” konumuna gelmiş olmuyor mu? Siyasi arenadaki kilitlenmeyi çözebilecek tek partinin MHP olduğunu da böylece görebilmekteyiz.
Ortadaki siyasi çıkmaz makası MHP’ nin değişimle beraber iktidara yürümesiyle olumlu ya da mevcutların devamıyla olumsuz olarak kırılacaktır, bunu başka bir çıkış yolu da görünmüyor.
Özellikle MHP yönetiminin bu tabloyu çok iyi okuması gerekiyor.

AK Parti’nin bir “baskın seçim” ile sahneye çıkması ile MHP’nin bugünkü kadro, anlayış ve duruşu ile başarılı olması mümkün olabilir mi?

Yapılan son kamuoyu araştırmaları HDP’nin baraj altında kalabileceğini gösteriyor. MHP ise baraj çizgisinde duruyor. Parti içindeki çalkantıların devam etmesi halinde MHP’nin de baraj altında kalabileceği hesaplanıyor.
Yine aynı kamuoyu araştırma gruplarının yaptığı anketlerde MHP’deki değişimin partinin oylarını patlatacağını ortaya koydu. Değişim ile MHP’nin oyları % 21-25 bandında görünüyor.
AK Parti’nin seçime giderek Meclis’te çoğunluğu elde etmek, böylece Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemini de tek başına çıkarmaktır. Cumhurbaşkanı ve partinin buna kilitlenmiş olduğunu görüyoruz.
Cumhurbaşkanı her ne kadar seçimden yana görünmüyor ama Erdoğan “Gerek görüldüğünde de seçimden kaçmamak gerekir” diyerek açık kapı da bırakıyor.
Türkiye’nin önünü açacak, aydınlık günlere çıkaracak, genç ve dinamik kadrolara her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Milletin beklentilerinin de bu yönde olduğunu görmek gerekiyor. Bugün, muhalefetten umudunu kesenlerin tek adresi AK Parti oluyor.
İşte bu nedenle MHP umut olabilir, işte bu nedenle Milliyetçi Hareket “Kilit parti” konumundadır.
Geçmiş seçimde seçmen aslında böyle bir fırsatı MHP için vermişti ama değerlendirilemedi. Eğer değerlendirilebilmiş olsaydı MHP hem iktidar olacak, hem de bugün içinde yaşadığımız bu karmaşık siyasi bulanıklık içinde bulunmayacaktık.
Şimdi böylesine önemli bir fırsat daha Milliyetçi Hareketin önünde duruyor. Temennimiz, bunun en iyi şekilde değerlendirilmesidir.
necdetbuluz@gmail.com
www.facebook.com/necdet.buluz