İstanbul’dan dosta düşmana mesaj: Türkiye Tek Yürek Oldu

Darbe girişiminde tanklara, F16’lara, ağır silahlara direnerek dünyada eşine az rastlanır bir dayanışma sergileyerek demokrasiye sahip çıkan milyonlar bir kez daha tek vücut oldu.

15 Temmuz darbe girişimin ardından tarihte ilk kez ortaklaşa gerçekleştirilen Demokrasi ve Şehitler Mitingi, milyonlarca insanın dayanışmasına sahne oldu.

Yenikapı’daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasıyla sona erdi. Erdoğan konuşmasında Ulu Önder Atatürk’ün sözlerine atıfta bulundu.

Milyonlarca insan Yenikapı’ya akın etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ev sahipliğindeki Demokrasi ve Şehitler Mitingi’nde ilk konuşmayı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptı. Bahçeli’nin ardından kürsüye sırasıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Başbakan Binali Yıldırım ve TBMM Başkanı İsmail Kahraman geldi. Mitingdeki son konuşmayı Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Erdoğan’ın konuşmasının ardından sunucu kürsüye Başbakan Binali Yıldırım, CHP lideri Kılıçdaroğlu ve MHP lideri Bahçeli’yi, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu davet etti. Ancak Kılıçdaroğlu ve Bahçeli kürsüye gelmedi. Edinilen bilgilere göre Kılıçdaroğlu, uçağına yetişmek için, izin isteyip alandan ayrıldı. MHP liderinin kürsüye çıkmama nedeninin ise henüz öğrenilemediği ifade edildi. Her iki lider de kürsüye çıkmayıp, alandan ayrıldı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan; TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ile birlikte vatandaşları selamladı.

ERDOĞAN’IN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI
11. Cumhurbaşkanımız sayın Gül, parlamentomuzun değerli başkanı gazilik şerefini ikinci defa nail olan TBMM Başkanı Sayın İsmail Kahraman, Sayın Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan, Sayın Genelkurmayımız, Sayın Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, Sayın Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı, Sayın KKTC başbakanı, sevgili İstanbullular, 81 vilayetimizde meydanlarda bizi takip eden kıymetli vatandaşlarım. Gözü ve gönlü bizimle olan kıymetli kardeşlerim. 15 temmuz gecesi bir kez daha istiklali için kıyam eden, canı pahasına FETÖ’cülere vatanı teslim etmeyen kardeşlerim, sizi hasretle selamlıyorum. Sözlerimin hemen başında. 15 Temmuz’da sokaklara inerek, namluların, tankların, helikopterlerin karşısına dikilme cesareti gösteren kardeşlerime bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Milyonlarca vatandaşımız içinde şehitlik ve gazilik makamına ulaşan vatandaşlarımız. İsimlerini tarihe altın harflerle yazdılar.
O gece adeta ölümü öldürerek sokakları dolduranlar arasında şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini yazdırdılar.

Bu millet başka bir millet, Türk milleti bin yıl önce Malazgirt’te hangi inançla Anadolu’nun kapılarını açtı. 15 Temmuz’da Türkiye’nin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturanlar, ertesi güne bunun zor olduğunu görüp kahrolarak uyandılar.
Verdiğiniz şu görüntü var ya, ülkemizin düşmanlarını 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür ve kahretmiştir. Onun için her zaman ne diyoruz? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız.
Atılan bu adımlar var ya, işte bunlar çok önemli. Bu manzara bin yıllık vatanımızın tek taşına göz koyanların, ödeyeceği bedelin ispatıdır. Bu manzara birliğin, beraberlğin, kardeşliğin sadece slogan değil, gerektiğinde hakikato larak ortaya konacağının ilanı ve ispatıdır. Kardeşlerim, bütün bunlarla beraber yolumuza ayanışma içinde devam edeceğiz. Mütevazı olacağız, birbirimizi makam, para-pul için değil, insan olduğumuz için seveceğiz
ATATÜRK ÖRNEĞİ

Öyle bir milletin evladı olarak huzurunuzda olmak bizlere büyük gurur veriyor. Gazi Mustafa Kemal 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta ülkenin büyük bölümü işgal altındayken “Milletimiz çok büyüktür. Hiç korkmayalım, o esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine ‘Ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?’ diye sormak lazımdır.” demişti. Ben de bir kez daha soruyorum, Gazi’den 96 yıl sonra aynı soruyu soruyorum. Ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?
Bu FETÖ birçok sinsilikleri hesap etti de bu milletin imanını, inancını, dirayetini hiç hesap edemedi. Bu akşam buradan ithamım var. Hükümet askeri liselerin kapatılmasıan yönelik açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunun yanlış olduğunu söylediler. İşte oradan yetişen tek tip FETÖ’cüler bunu yaptılar. Harp okulları duracak. Harp okullarında hangi eğitim veriliyorsa, yine orada aynı eğitim verilsin.
Aziz milletim, devlet ve millet olarak 15 Temmuz darbe girişimini çıok iyi analiz etmeliyiz. Darbeyi gerçekleştirenleri değil, onların arkasındakileri de çok iyi değerlendirmeliyiz. Bunların ismini ağzına almaktan çekinenler var. Bu örgütü, tüm mensuplarıyla ortaya çıkarmak ve hukuk dairesinde imha etmek zorundayız. İhanet şebekesine karşı kendimizi güçlendirmeliyiz. Örgütlerin isimleri değişebilir ama değişmeyen tek şey, bunların Türkiye’ye karşı düşmanlığıdır.
Yakaladığımız birlik ve beraberlik ruhunu en iyi şekilde değerlendirerek. 15 Temmuz’u milat haline dönüştürmeliyiz. FETÖ ihanet çetesinin, açtığı davaları yeniden incelemeliyiz. Şaibeli tüm sınavlarını incelemeliyiz. Bu örgütün dizayn etmeye çalıştığı siyaseti, tekrar doğru tabiatına dönüştürmeliyiz. Kimse kapatılan okullardan, evlerden dolayı endişe etmesin. Devletimiz, daha iyisiyle yerini dolduracaktır.
79 milyon tek yürek oldunuz. Yenikapı meydanında demokrasi nöbetini taçlandırıyorsunuz. Kardeşlerim 3 haftadır, ifade ettiğimiz bir hususu tekrarlamak istiyorum. 15 Temmuz, bir yönüyle ordumuz içine sızmış ihanet şebekesinin darbe girişimidir fakat hadise bundan ibaret değildir. Darbe başarılı olsaydı, bin yıldır bizim olan bu coğrafyanın kimlere sunulacağını hepimiz biliyoruz. 15 Temmuz gecesi, bu gerçeği 79 milyon hep birlikte gördük.
“ÇARŞAMBA GÜNÜ SON”
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından demokrasi nöbetleri için “bu akşam virgül koyuyoruz. Çarşamba günü finali yapacağız” dedi.