‘Bir kişi için oturup tüm rejimi değiştireceğiz’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP’nin ‘yeni anayasa’ için anlaşmasını değerlendirdi: “Dayatma kültürüyle anayasa yapılmaz. Oturdular iki parti anlaştılar, anayasa yapacağız, millete anlatacağız. Dünyanın hangi ülkesinde OHAL olan bir ülkede anayasa değişiyor?”

‘Bir kişi için oturup tüm rejimi değiştireceğiz’

Kılıçdaroğlu, NTV yayınında Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtladı.

Sözlerine, “Sayın Erdoğan 2002’den beri Türkiye’yi yönetiyor. Bir sorun var mıydı? Yoktu. Cumhurbaşkanı olduktan sonra çıktı bu. Biz şimdi kişiye mi koltuk bulacağız yoksa Türkiye Cumhuriyeti’nin var olan parlamenter demokratik sistemini daha da mı güçlendireceğiz” diyerek başlayan CHP lideri uzlaşılan metinin içeriğinde ne olduğunu bilmediklerini, dolayısıyla bir yorum yapamayacağını söyledi.

CHP lideri şöyle devam etti: “Yapılan bir rejim değişikliğidir, sistem değil. Bir ülkenin idari sistemine rejim deniyor. Bu ülkenin 140 yıllık parlamenter sistem geleneği var. Burada aksayan yönler var ve düzeltilebilir. Biz bir kişi için oturup tüm rejimi değiştireceğiz. Kaldı ki anayasalar bütün demokrasilerde toplumsal uzlaşma belgeleridir. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan her vatandaş inancı, görüşü, yaşam tarzı ne olursa olsun anayasa kitapçığını eline aldığında ‘Bu benim anayasam’ diyebilmeli.”

‘Bu ortamda anayasa değişikliği mi olur?’

Anayasanın bir ‘partinin mutfağında’ hazırlanamayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, 2010 yılındaki referandumun sonucunda yargı bağımsızlığının askıya alındığını belirtti.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Dayatma kültürüyle anayasa yapılmaz. Oturdular iki parti anlaştılar anayasa yapacağız millete anlatacağız. Dünyanın hangi ülkesinde OHAL olan bir ülkede anayasa değişiyor? İnsanlar düşüncelerini açıklamaktan korkuyorlar. Üniversiteleri suskun olan bir ülkede sağlıklı anayasa hazırlanamaz. Hangi hukuk fakültesi dekanı korkudan konuşabilir, hangi akademisyen konuşabiliyor. Türkiye’de medya özgürlüğü yoktur, özgürce düşüncelerini ifade etmek isteyenler zaten kendilerini şu veya bu şekilde ya mali baskı altında ya da hapishanede buluyorlar. Bu ortamda anayasa değişikliği mi olur?”

‘Bize bir cevap gelmedi’

CHP lideri, AKP ve MHP’nin uzlaştığı anayasa metniyle ilgili “CHP’nin de bu işe müdahil olup kendi fikrini de ortaya koyabilirdi eleştirileri var. Neden gitmediniz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Talebin TBMM başkanından gelmesi lazımdı. Bu talep geldi bize. Biz TBMM başkanına bir mektupla kendi tablomuzu bildirdik. Demokratik parlamenter sistem ve onun aksaklıkları giderilecekse biz varız. Darbe hukukundan arınacaksa biz varız. ‘Anayasa ile darbe hukukunu bir arada ele alalım ve Türkiye’ye birinci sınıf demokrasiyi, çağdaş uygar bir devlette hangi kurallar geçerliyse hep birlikte yapalım’ dedik. Bize bir cevap gelmedi. Adalet ve Kalkınma Partisi de anayasa uzlaşma komisyonu belirledi, uzun bir çalışma yapıldı, bir uzlaşma da sağlandı 60 madde üzerinde. ‘Bu 60 maddeyi görüşelim, yasalaştıralım’ dedik ama olmadı. Anayasa değişikliğiyle bir rejim değiştiriliyor, daha baskıcı bir yönetim gündeme geliyor ve devletin sigortası ortadan kalkıyor. Cumhurbaşkanlığı devletin sigortasıdır. Bir evde sigorta atarsa karanlıkta kalırız.”

‘Yenikapı ruhuna sadık kalan tek kişi benim’

Partili cumhurbaşkanı ya da partisinin genel başkanı olan cumhurbaşkanının CHP’nin ‘140 yıllık geleneğimize aykırı bir tavır teşkil ettiğini’ söyleyen CHP lideri, demokrasilerde anayasa hususunda uzlaşma gerektiğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Kenan Evren’den hiçbir farkları yok. Dolayısıyla sistemin aksayan yönlerini düzeltmemiz gerekiyor. Bir araya gelip düzeltelim. Ben biliyorum nerelerinin aksadığını, görüşlerim var. Oturup tartışırız konuşuruz, anayasa hukukçuları gelirler, oturalım konuşalım diye ve sonunda herkesin üzerinde uzlaştığı bir metin çıkar ortaya. Abdullah Öcalan’ın İmralı günlükleri yayınlandı o da başkanlık sistemini savunuyor. Her başkanlık sistemi toplumu ayrıştırır. Bunu hala görmüyorlarsa ve okumuyorlarsa bu ülkeye ihanet ediyorlar. Toplumu kandıracaklar, başkanlık değil de cumhurbaşkanlığı. Yenikapı ruhuna sadık kalan tek kişi benim. Yenikapı’da 12 madde halinde nelerin yapılması gerektiğini söyledim. Herkes alkışladı.”

Ne olmuştu?

Başbakan Binali Yıldırım ile Çankaya Köşkü’nde geeçen ay iki kez görüşen MHP Genel Başkanı Bahçeli, ikinci görüşmenin ardından, “Başbakanın anayasayla ilgili düşüncesi makul. Olumlu geçen görüşme güzel gelişmelere vesile olacak” demişti.

Bahçeli’nin yaklaşımını değerlendiren Yıldırım ise şöyle konuşmuştu: “MHP’yle beraber anayasa değişikliğini yapacağız ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz.”

16 Kasım’daysa AKP’nin, başkanlık sistemini de içeren anayasa paketi MHP’ye gönderilmişti. Buna göre sistemin adı ‘cumhurbaşkanlığı’ olacak, cumhurbaşkanının iki yardımcısı olacak, bakanlar da dışarıdan atanacaktı.

‘Başkanlık sistemi’ni de içeren anayasa değişikliğine ilişkin nihai görüşmeyi 1 Aralık’ta gerçekleştiren Yıldırım ve Bahçeli, mutabık kaldıklarını ve teklifin haftaya Meclis’e geleceğini söylemişti.

5 Aralık’ta sürpriz bir görüşme gerçekleştiren ikiliden Bahçeli “Anayasa çalışmalarında pürüz yok” demiş, 8 Aralık akşamı iki partinin ‘yeni anayasa’da uzlaştığı açıklanmıştı.