”Güvenpark’ın betonlaşmasına izin vermeyeceğiz”

Amaç, Güvenpark üzerinden gerilim yaratmak…Bu oyuna gelmeyeceğiz
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Güvenpark’ın altına otopark projesini tekrar gündeme getirmesine tepki gösteren Mimarlar Odası Ankara Şubesi, burada referandum sürecinde amacın Güvenpark üzerinden gerilim yaratmak olduğunu vurguladı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi düzenlediği basın toplantısında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Güvenpark’ın altına otopark projesini tekrar gündeme getirmesine tepki gösterdi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “13 Şubat 2017 tarihi itibariyle Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde Güvenpark’ın dolmuşlarının olduğu yerde alta alınması ve otopark yapılması süreci ve tekrar ısıtılmıştır. Gündeme getirilmesi içinde Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından başkanlık makamına yazı yazılmış bu konu tekrar gündeme getirilmiştir Burada amaç Güvenpark üzerinden gerilim yaratmaktır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek dönem dönem gündeme gelmek, toplumda gerginlik yaratmak için Güvenpark’ı gündeme taşıyarak birinci derece doğal ve tarihi SİT alanında gelirim yaratma çabası içindedir. Bunu kasıtlı ve taammüden yapıyor” diye konuştu.
Yargıya başvuracağız
Candan, Güvenpark’ın referandum sürecinde hükümetin kontrollü bir gerginlik çıkarak evet çıkartma yaklaşımının bir parçası haline getirilmek istendiğini de belirterek, “Güvenpark sürecinin arkasında bu tür olayların olabileceğine dair kuşkularımız bulunuyor. Bu oyuna gelmeyeceğiz, ilgili Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi kararını ve aksi halde gelecek Koruma Kurulu Kararını yargıya taşıyacağız. Ancak Hayır çıkacak bir referandum sürecine zarar verecek ve hükümetin kontrollü bir gerginlik çıkarma gayretine yönelik Güvenpark üzerinden yapılacak bir gerilim sürecinin parçası olmayacağız” dedi.
Güvenpark’ın betonlaşmasına izin vermeyeceğiz
Birinci derece doğal SİT alanı olan Güvenpark’a ilişkin bilgi veren Candan, yaşanan süreci şöyle özetledi:
“Güvenpark’ın, Başkent’in planlama sürecinde önemli bir yeri vardır. 1932 Yansen Planı’yla tasarlanmıştır. 1994 yılında burası Güven Anıtı ile birlikte birinci derece doğal ve tarihi SİT alanı olarak Koruma Kurulu tarafından tescil edilmiştir. 1980’li yıllarda Mehmet Altınsoy zamanında Güvenpark’ın altına otopark yapma süreci gündeme gelmiştir. Kent mücadelesi ve Mimarlar Odası ile tanışmamda bu dönemde Güvenpark otopark olmasın kampanyası ile başlamıştı. 60 bine yakın imza toplanarak kent meydanındaki çevreciler, mimarlar ve vatandaşlar tarafından Güvenpark’ın otopark olması engellemişti. 1987 yılında mahkeme bu otopark yapma isteğini iptal etmişti. Şimdi Gökçek, gerilim yaratmak için Güvenpark otopark projesini tekrar gündeme getirdi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak birinci derece doğal ve tarihi SİT alanının betonlaşmasına izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet’in kamusal alanı Güvenpark hepimizin. Yargıya taşıyacağız, hukuksal mücadeleye devam edeceğiz.”
Trafik sorunu bu şekilde çözülemez
Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya ise, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in sözde Güvenpark’ın altına otopark yaparak trafiği çözmeye çalıştığını ifade ederek, şunları söyledi:
“Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak birçok açıklamamızda bu yaklaşımın doğru olmadığını ve planlamanın böyle yapılmayacağını anlattık. Gökçek yaklaşık yirmi üç yıldır bu kenti yönetiyor. Yirmi üç yıllık Belediye başkanlığı döneminde bu kentin ulaşımını çözebilmek için bir metre metro hattı yapamayıp, metroyu Ulaştırma Bakanlığı’na devreden, ulaşım adına sadece yol yapan, bilimsel planlama ilkelerine uymayan rant odaklı yaklaşımlarıyla noktasal, imtiyazlı imar çalışmaları yapan ve dolayısıyla Ankara’da ulaşımı içinden çıkılmaz hale getiren Gökçek’in Güven Park konusundaki çözüm önerisi yanlıştır. Yine rant odaklı olup çözüm odaklı değildir. Bunu çok açık bir şekilde görüyoruz. Trafik sorunu bu şekilde çözülemez. Belediye başkanların, Bakanların, Başbakanın ve Cumhurbaşkanın her konuda uzman olması olanaklı değildir. Kendilerine danışmanlık yapacak uzman kadrolar vardır. Ve Bütün ülkelerde de yönetim anlayışı bu şekilde gerçekleşir. Ancak Bizim belediye başkanımız çok yetenekli ve çok bilgili biri olduğu için sanırım, ne bilime ne de uzman danışmanlara başvuruyor. Zaten bu yolla Ankara’yı ne hale getirdiğini görüyoruz.”