ORDU’DA DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ KUTLANDI

Haber:Hayati Akbaş

ORDU-Altınordu Belediyesi, İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile İl Milli Eğitim

Müdürlüğü’nün ortaklaşa hazırladığı 5 Haziran Dünya Çevre Günü kutlama programı,

Çavuşlar Mahallesinde gerçekleştirildi.

Altınordu İlçesi Çavuşlar Mahallesinde bulunan şelalede kutlanan programa

Vali İrfan Balkanlıoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çiçekli, Vali Yardımcıları

Mehmet Erhan Türker, Bayram Gale, Ekrem Ballı, Altınordu Kaymakamı Niyazi

Erten, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, İl Çevre ve Şehircilik Müdürü

Hüseyin Öztürk ve çok sayıda vatandaş katıldı.

1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla, 5

Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Her yıl 5 Haziran tarihinde

kutlanan Dünya Çevre Günü kutlama programı Ordu’da bu yıl Altınordu İlçesi

Çavuşlar Mahallesi şelalesinde yapıldı. Burada bir konuşma yapan Vali İrfan

Balkanlıoğlu, “Ordu’nun bu güzelliği, bozulmamış doğal güzelliklerini halen muhafaza

edilmiş olmasından kaynaklanıyor. Ama birçok yerde bu yeşilliği, bu güzelliği, akan

suları görmek mümkün değil. Çavuşlar şelalesindeyiz. Tertemiz berrak gibi su akıyor

yüzülebilir ama birçok yerde maalesef buna sahip değiliz” şeklinde konuştu.

“ Çevreyi bilinçsizce tahrip ettik. Her yeri kestik, yıktık, yaktık gelecek nesillere

güzel bir ülke, güzel bir dünya bırakmak konusunda maalesef zayıf durumdayız”

diyen Vali Balkanlıoğlu, gelecek nesillere güzel bir dünya bırakmak için herkese

çevre bilincinin aşılanması gerektiğini ifade etti.

Vali Balkanlıoğlu, ”Para kazanmak için insanlar her tarafı fabrikalarla donatıp

çevreyi tahrip ettiler şimdi çevreyi yeniden kazanmak için kazandığımız bütün paraları

harcasak geri getiremiyoruz. Çevreyi bozduk. Çevre bilinci ve duyarlılığının genç

nesillere aktarılması lazım. Temiz bir çevre için özellikle çocuklarımız üzerinde

duralım” diyerek, dünya çevre günü dolayısıyla gerçekleştirilen kutlama programında

emeği geçen herkese teşekkür etti.

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş konuşmasında, ”5 Haziran Dünya

Çevre Günü kutlama programımızda çevreye duyarlılığı hassasiyetimizi ortaya

koyacak şekilde aktarmaya çalıştık. Çevre duyarlılığımızı mutlaka artırmamız

gerekiyor. Yaşadığımız dünyada bu özel ve güzel mekanların bize bir emanet

olduğunu unutmamalıyız. Sayın Valimiz başta olmak üzere tüm protokol buradayız.

Ordu’nun tanıtılması şelalelerden yola çıkarak doğal dengelerin, doğal güzelliklerin

en iyi şekilde dış dünyaya tanıtılabilmesi için gayret ediyoruz. Bu güzel günü

kutlarken çevreye sahip çıkmak doğayı korumak, doğal dengeleri bozmamak özellikle

çevre kirliliğine sebep olabilecek her türlü atıkların geri dönüşüme kazandırılabilmek

ve çevre günündeki hassasiyetimizi bundan sonraki 364 günde de sürdürmeyi

sağlayabilmemiz çok önemli” diye konuştu.

İl Çevre ve Şehircilik Müdürü Hüseyin Öztürk ise yaptığı konuşmada, ”Çevre

Şehircilik İl Müdürlüğü olarak bu programın her yıl ilimizin değişik yerlerinde

gerçekleştirerek, değişik konulara dikkat çekmek ve Sayın Valimizin himayelerinde

ilimizin tanıtım faaliyetlerine katkıda bulunmayı amaçladık. Acımasız rekabet, hızlı

sanayileşme, sağlıksız kentleşme, nükleer silahlanma, savaşlar, bilinçsiz kullanılan

tarım ilaçları ve çevreyi korumak için gerekli yatırımları gerçekleştirmeyen sanayi

kuruluşları çevre kirliliğini önemli derece artırmaktadır. Bizlerde günlük ürettiğimiz her

türlü atıkların toplanıp bertaraf edilmesi noktasında gerekli hassasiyet

göstermediğimiz için bu çevre kirliliği sürecine küçükte olsa katkı yapmış

bulunmaktayız. Sürdürülebilir kalkınma ile insan ve doğa arasında dengenin

kurulmasını, doğal kaynakları kullanırken korunmasını da sağlayarak gelecek

kuşaklara daha yaşanabilir dünya bırakabiliriz. Amacımız çevreyi koruyarak yatırım

hamlelerimizi sürdürmektir. Bu amaca ulaşmak için devlet kurumlarımızdan

sanayicilerimize vatandaşlarımızdan tüm paydaşlara önemli görevler düşmektedir”

dedi.

Konuşmaların ardından folklor gösterisi, çevreyle ilgili şiirler ve çevre andı

okundu. Daha sonra, Çavuşlar Şelalesine kadar yürüyüş yapıldı.YEŞİL ARTVİN DERNEĞİ’NDEN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ AÇIKLAMASI

Yeşil Artvin Derneği “5 Haziran Dünya Çevre Günü” Nedeniyle Basın

Açıklaması Gerçekleştirdi.

Hayati Akbaş

ARTVİN-Yeşil Artvin Dernek Binasında gerçekleştirilen basın açıklamasına Yeşil

Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan dernek yöneticiler ve çevreciler katıldı.

Yeşil Artvin Dernek Başkanı Nur Neşe Karahan burada yaptığı açıklamada, 5

Haziran Dünya Çevre Günü’nü Ali ve Aysin Büyük Nohutçu’ya adıyoruz dedi.

Ali ve Aysin’i Unutmayacağız, Unutturmayacağız! Diyerek konuşmasına

devam eden Karahan şu ifadelere yer verdi: “Bugün burada bir kez daha hayatlarını

temiz ve sağlıklı bir çevre için mücadeleye adamış, ormanları ve yaşamı korumak için

tüm tehditlere ve yıldırma çabalarına karşı yıllardır kararlılıkla direnen dostlarımız

Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu için toplandık.

Uzun yıllardır Antalya’nın Finike ilçesindeki Alacadağ- Kızılcık yaylasında

yaşayan, doğaya adanmış yaşamları içinde arıcılığı yeniden canlandırmaya, sedir ve

çam ormanlarını taş ve maden ocaklarına karşı korumaya çalışan Ali Ulvi ve Aysin

Büyüknohutçu 9 Mayıs 2017 günü karanlık bir cinayetle bizlerden koparıldılar.

Bugün özel ve önemli bir günde, Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılından bu

yana tam 45 yıldır kutlanan 5 Haziran Dünya Çevre gününde bir aradayız. Türkiye’nin

çeşitli illerinde göstermelik kutlamalarla, ödül ve plaket alışverişiyle hatırlanan çevre

gününde, bizler yaşam savunucuları olarak Ali ve Aysin Büyük Nohutçu’yu anmak

için bir araya geldik.

Bugün buradan bir yandan göstermelik olarak çevre gününü kutlarken, 2004

yılında değiştirilen maden yasasıyla birlikte kısa zamanda Türkiye’nin dört bir yanını

doğa ve yaşam düşmanı binlerce maden ve taş ocağıyla talan edenlere sesleniyoruz.

HES projeleriyle nehirleri, mega projelerle denizleri ve ormanları, yol ve köprü

projeleriyle yaylaları, termik ve nükleer santrallerle kentleri, çıkarmaya hazırlandıkları

yeni Üretim Reformu Paketi’yle de ülkemizin dört bir yanındaki zeytinlikleri, meraları,

kıyıları yok oluşa sürükleyenlere sesleniyoruz.

Ellerinizde tuttuğunuz sahte “çevre ödüllerini“ yok hükmünde sayıyoruz. Bizler

doğa ve yaşam mücadelesinin gerçek yürütücülerine, bu uğurda karanlık bir cinayete

kurban giden arkadaşlarımız Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu ’ya doğanın ve yaşamın

en güzel ödülünü veriyoruz. Onların mücadelesini, taş ve mermer ocaklarına karşı

yürüttükleri mücadeleyi devralıyoruz. Bu dünya çevre gününü, yaşam için

mücadelede yitirdiğimiz Ali ve Aysin’e adıyoruz..

Türkiye’nin dört bir yanında yaşam alanlarımız, çevremiz ve doğa için

mücadele eden yaşam savunucuları olarak hukukun askıya alındığına, adalet

duygusunun yok olduğuna dair endişelerimize rağmen Ali Ulvi ve Aysin’in devam

eden mahkeme sürecinin her aşamasında takipçisi olacağımızı bir kez daha buradan

duyuruyoruz. Bu karanlık cinayetin üzerini örtmeye yönelik tüm girişimleri boşa

çıkarmak için elimizden gelen her şeyi yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın.

Katillerinin yakalanması, bu karanlık cinayetin tüm boyutlarıyla aydınlatılması ve

Türkiye’nin her yanında yaşam savunucularına yönelik devam eden saldırıların son

bulması için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Bu amaçla 6 Haziran 2017 günü Ankara’da TBMM’de olacak, Ali ve Ayşin

Büyüknohutçu cinayetinin aydınlatılması için destek olmaları amacıyla çeşitli siyasi

partiler ve gruplarla görüşecek, TBMM’de bir basın açıklaması düzenleyeceğiz. 9

Temmuz’da Antalya’da doğa ve yaşam savunucuları olarak cinayetin tüm yönleriyle

aydınlatılmasını ve yaşam savunucularına yönelik saldırıların durdurulmasını talep

eden büyük bir miting düzenleyeceğiz.

Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu anısına doğayı ve yaşamı yok eden taş ve

maden ocaklarına, rant ve talan çetelerine karşı mücadeleyi ülkemizin her karış

toprağında sürdüreceğiz. Kimsenin kuşkusu olmasın, artık her ovada, her yaylada ve

her nehirde, tüm denizlerde ve ormanlarda, bütün ırmaklarda ve dağlarda Ali ve

Aysin’in sesi yankılanacak. Vazgeçmeyeceğiz, yaşamı savunmaya devam edeceğiz!”