GÜVERCİN KANADIYLA KARTAL GİBİ UÇAN USTA ŞAİR FİKRET SEZGİN

GÜVERCİN KANADIYLA KARTAL GİBİ UÇAN
USTA ŞAİR FİKRET SEZGİN
Yahya Aksoy
“Güvercin kanadıyla kartal gibi uçmayı
Zaman bana öğretti toprakla konuşmayı
Hepimiz anlaşılmaz bir heves peşindeyiz
Hiç bir tedbir önlemez toprakla buluşmayı.”
Nisan ayı içerisinde aramızdan ayrılarak toprakla buluşan usta şair Fikret Sezgin ağabeyimiz gönlümüzden ayrılmamıştır.
1928 ‘de Kayseri’de doğan,SBF ve Hukuk Fakültelerini bitirdikten sonra Kayseri, Ankara ve Adana’da avukatlık yapan Şair Fikret Sezgin, çok sayıda şiir kitabı çıkarmış ve bunlardan birkaçını imzalayarak bana da göndermiştir.
“Bulutlar Her Gün Ağlar,Arkası Yarınlı Sevgiler, Zaman Telli Turna, Yerçekimsiz Sevgiler” kitaplarını açıp okuyunca, halk masalları imgeleriyle yüklü yağmur bulutları, sulu sepken yağmurlarını halk şiiri dizeleri arasında insanla buluşturmakta.
“Her nefes alır gider, dirensen faydası yok./Herkes hakkını almış,ki,msede fazlası yok./Ne giden geri gelir,ne yarın güvencedir./ Yaşıyorsan şimdi var, şimdiden sonrası yok.”
Öğrencilik yıllarında şiirleriye öne çıkan Sezgin, hukuk adamı olmasına rağmen hep şiirleriyle toplumda bilinmiş, sayılmış, onere edilmiş ve tüm insanların gönlünde özel ve özgün bir yer tutmuştur. Ben de Şair Sezgin hakkında yazdığım bir yazıyı, Adana’da çıkan TURUNÇ DERGİSİ aracılığı ile okuyucularla paylaşmıştım.
Bu yazımda keklik öten, kekik kokan Erciyes eteklerinde doğarak Çukurova’nın verimli toprakları üzerinde yaşayan, derin ve geniş bir algılama ve ruh zenginliği içerisinde şairlik sanatına Erciyes ve Ağrı gibi yücelikler kazandırarak edebiyat dünyamıza özgün eserler sunan usta şair Fikret Sezgin’e gönül sesimi iletmiştim.
Değerli ustam şair Fikret Sezgin, bana yazdığı bir notta “Erciyesten kalkan kartalı
uçurup Çukurova’ya indirmişsin” ifadesini kullanmıştı.
“Seven bir resimde bulur herkesi./Bir kişi de yeter, olsun kimsesi./’Seni seviyorum ‘ en güzel dua,/Bu ses senin değil, bu ezan sesi.”
Edebiyat içerisinde Şairlerin şiirleri ,söz sanatının incelikleri ve imgeleri ile gönüllerde derin izler bırakırlar ve dillerde yankılanırlar.
Şiirlerini dörtlükler halinde yazan şair, kitaplarına yazdığı SUNU’da insana ve dünyaya dair konular üzerinde , çok felsefi, şiirsel ve özgün değerlendirmeler yapmıştır.
“Dünya yaşlandıkça yerçekiminin güçlendiğini sanıyorum ya da ben yaşlandığım için öyle geliyor. Sokaklar küçüldü, evler büyüdü. Herkes kendi evinde yaşıyor. Şehirler büyüdü, herkes yaşadığı semtin adamı.Madde çok öne geçti, sokakta can alacak yere geldi. Sevi de öyle,ömrü kısaldı, kimsenin kimseye tahammül gücü kalmadı, günlük yaşanır oldu.”
Şiirsel anlatımı ile duyguları ve düşüncelerini kaleme alan şair Sezgi, olağanüstü bir sezgi ve algı ile konulara toplumsal bir bakış yapmıştır.
“Nerde ağlayan çocuk, gözyaşında ben varım
Nerde kurumuş dudak, ben orada pınarım
Yaşam dediğimiz hep, bir zorunlu yolculuk
Kalacak han istersen, can evimi açarım.”
Zorunlu Yolculuk şiirinde bütün benliğini insana adadığını yazan şair, geçtiğimiz günlerde zorunlu yolculuğa çıkmış olsada bütün dostları, arkadaşları ve şairler can evlerini usta şair FİKRET SEZGİN’ e açtılar. Sonsuza dek gönüllerde yaşayacak ve ölümsüz şiirleri insanlığı aydınlatacaktır.
Şairler ölmezler, eserleriyle insanlığın ortak sesi olarak hep dillerde ve gönüllerle de yaşarlar.