ŞAİR ENVER ERCAN

ŞAİR ENVER ERCAN YAHYA AKSOY
21 Ocak 1958 tarihinde İstanbul’da doğdu. Haydarpaşa Lisesi’nde okudu. Güneş, Sabah, Yeni Düşün, Varlık gibi gazete ve dergilerde edebiyat sayfaları hazırladı, yayın yönetmenliği yaptı. Broy, Gösteri, Milliyet Sanat, Yeni Düşün, Yeni Olgu, Varlık gibi dergilerde şiirleri yayımlandı.
Öğretmen okulu yıllarımızda(1955-61) Varlık Dergisi okurduk. yazdığımız şiirleri dergiye gönderirdik.Genç şairlere, yazarlara heyecan, heves , umut veren ve kapı açan ve yayınları ile kültür ve düşünce dünyamıza damgasını vuran Varlık Yayınları ile Varlık Dergisi sahibi rahmetli Yaşar Nabi Nayır’a, 1979 yılında “Kültür Bakanlığı Türk Kültürüne Üstün Hizmet Ödülü” verildi. İlk kez verilen bu ödülle ilgili yönetmeliğin çıkarılmasında ve tüm ödül hazırlıklarında emeğim ve öncülüğüm olmasından dolayı her zaman onur ve kıvanç duydum.
1980 sonrası şiirimizde beliren özgün şiir adalarından; varolan sözcüklerle yeni ve şaşırtıcı imgeler oluşturan, söyleyişi akıcı ve rahat, tedirginlik barındırmayan kalemiyle şair Enver Ercan, şiir dünyasında yetkin ve seçkin yerini hep korumuş ve toplumla bütünleşmiştir…
23 Ocak 2018’de son yolculuna uğurlandı.
“Gökyüzünü Çevir Bana
bende bulduğun benim de aradığımdı/sarmaşıp inceldiğimiz o nokta
hadi tut elimden gezdir sokaklarını/ansızın yakalan sağnağıma
akşam kendini karartırken geliyorsun/komşular kimbilir ne diyor
günü soyunup beni giyiniyorsun/parmakların ışıkları dinlendiriyor
gökyüzünü çevir bana/gezinsin tutkunun alevden dili
uçarken çıkardığın o ses var ya/bütün sözcüklerin özeti gibi
tanrı bu geceyi korusun .”
“Dİ
Elim sana değse/diniyor gece
saçlarından başlıyorum/günü çözmeye
yüzüm sana değse/sürçüyor zaman
daracık odalarda/ben kâfir sen, sen müslüman
dilim sana değse/uyanıyor sözcükler.”
Yazar, sanat eleştirmeni ve akademisyen Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman da yaklaşık 30 yıl önce
tanıştıklarını ve Ercan’ın hayata karşı tutkulu biri olduğunu ifade ediyor.Ercan’ın iyi insan ilişkilerine sahip biri olduğuna işaret eden Kahraman, şunları söylüyor:
“Hayatın büsbütün bir cehennem olmasını engellemenin ve kendimizi başkalarından ayırmanın yolu ‘eda’dan geçer. Sevgili dostum Enver Ercan’ın gerek bir şair gerekse bir insan olarak en büyük özelliği, kendisine has bir edasının olmasıydı. Eda, insanın hayata direnmesi, yeri geldiğinde ondan intikam almasıdır. Enver, sadece hayata direnmekle kalmadı, o bıçkın, şık ve muzip edasıyla ölüme de direndi…”
Yazar Adnan Özyalçıner şöyle demekte:”Ercan’ın “Kendisi nasıl insansa, şiiri de onun gibi insandı. Şiiri, tek tek insanların aynası olduğu gibi toplumun da aynasıydı. Güzeli güzel, çirkini çirkin gösteren bir ayna. İnsanın, yaşamın, yaşamda olup bitenin en sürükleyicisiydi şiiri. Şiirinde hem kendisini hem okurunu güldürürdü, neye güldüğünü düşündürerek üstelik.”
Sanki Şair Enver Ercan’a yazılmış gibi, Nimet Behruz”Yahya Kemal’in Arkasından” şiirinde şöyle
demekte:
“Kaldıkça dünyada sevenler seni nafile bekleyecekler/Ve bilmeyecekler ki bir daha seni görmeyecekler./Birçok giden gibi memnun olacaksın den de yerinden/Birçok seneler geçse de dönmeyeceksin seferinden.”
Şair Enver Ercan aramızdan ayrılsa da şiirleri ve Varlık Dergisi ile gönüllerde ve edebiyat tarihimizde unutulmaz yerini alacaktır.Ruhu şad olsun. Şiirler ve şairler ölümsüzdürler.. .