8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
YAHYA AKSOY
İnsanlığın kaynağı ,sosyal yaşamın esası ve ailenin temel taşı olan kadınlar,ünlü şair Tevfik Fikret’in dediği gibi, “Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer.” Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, baş tacı edilmelidir. Eşsiz önder Atatürk’ün ifade ettiği gibi: “…Kadınlarımız daha çok aydın,daha çok feyizli,daha çok bilgili olmağa mecburdurlar.”
8 Mart 1857’de 40.OOO kadın işçinin ağır koşullarda çalıştığı , ABD New York kentinde bulunan bir dokuma fabrikasında , yaşanan haksızlıklara ve olumsuz iş koşullarına karşı boykota katılması ile yaşanan olaylar ve çıkan yangın sonucunda 120 kadın işçinin hayatını kaybetmesi büyük infiale neden oldu. 10.000 ‘den fazla kişinin katıldığı cenaze törenleri bütün dünyada derin yankılar uyandırdı.
Uluslararası Sosyalist Kadınlar Toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden bayan Clara Zetkin’in teklifi üzerine, 120 kadın çalışanın hayatını kaybettiği 8 Mart günü ” DÜNYA KADINLAR GÜNÜ” olarak oy birliği ile kabul edildi.
1921 yılında Türkiye’de “Emekçi kadınlar Günü” olarak anılması kabul edildi. 16 Mart 1977 tarihinde Birleşmiş Milletler genel Kurulu, 8 Mart gününün “DÜNYA KADINLAR GÜNÜ ” ya da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu büyük önder Atatürk’ün ifade ettiği gibi:” …Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir. Eğer gerçekten milletin anası olmak istiyorlarsa, bugünün anaları için gerekli özellikler taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü yaşam için faal bir unsur haline koymak, pek çok yüksek özelliği kişiliklerinde taşımalarına bağlıdır.”
Büyük eğitimci İbrahim Alâettin Gövsa’nın bir şiirinde söylediği gibi “…İnsanlığın hamurunu kadın eli yoğuruyor ve kadınlar, istibâli doğuruyor.”
Bu ana temalarla, 8 Mart “Dünya Kadınlar Günü”nü -“Dünya çalışan Kadınlar Günü”nünde, tüm dünyada, kadınların ve çocukların sorunlarının çözülmesi dileğiyle , kadınları saygı ile selamlıyorum. El emeğinin, göz nurunun, alın terinin ve tükenmez enerjinin temsilcileri kadınlardır.
Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınların, kendi sorunlarını, kendilerinin çözeceklerine inanıyorum.Anayurdu vatan yapan temel taşlardan birisi de kadınlarımızdır. Anadolu şiirimde ifade ettiğim gibi: “Ben anayım,Anadolu’yum ve analarla doluyum…”
OXFORD Üniversitesi “Dünya Şairleri Yıllığı”nda şiirleri yer alan A.A.Akboğa’nın “TÜRK KADINI” şiirini, izinleri ile yazıma alıyor ve Mehmetciklerin- şehitlerimizin analarına armağan ediyor ve kadınlarımızı saygı ile selamlıyorum:
“Dünyanın hiç bir yerinde bir benzeri daha yoktur/Anadolu kadınının, kahramanlığı pek çoktur
Yüreği mangal gibidir, bakışları ise oktur/*Mehmetçikle destan destan tarihe yazdı adını
*Cephede omuz omuza savaşan o, Türk Kadını.
Yeri geldi kağnısıyla, yeri geldi sırtında hep/Mermi taşıdı durmadan, acıtsa da halattan ip
Yıldırmadı bir kez onu, kurşun ile tüfek, taş, top/*Mehmetçikle destan destan tarihe yazdı adını
*Cephede omuz omuza savaşan o, Türk Kadını.
Tarih derki; bu kadınlar, yiğitliğin tam misâli/Nene Hatun, direnişin cesaret kokan timsâli
Nezahat’in, Şerife’nin, yoktur daha bir emsâli/*Mehmetçikle destan destan tarihe yazdı adını
*Cephede omuz omuza savaşan o, Türk Kadını.
Mermi ıslanmasın diye kazağını o’dur örten/Yavrusunun üzerine abanmış o, soğuk bir ten
Bu vatanın öyle kolay kurtulduğunu sanma sen!/*Mehmetçikle destan destan tarihe yazdı adını
*Cephede omuz omuza savaşan o, Türk kadını
Bazen şarapnel parçası, bazen ise kurşun yedi/Can’dan, canan’ından geçip ’ önce vatan’ gelir dedi
Toprağın altında yatan Ayşe, Fatma, Zeynep, Dudu/*Mehmetçikle destan destan tarihe yazdı adını
*Cephede omuz omuza savaşan o, Türk Kadını.
Yurdumun her köşesini yıkamıştır, mukaddes kan/Al bayrağım al rengini almıştır canlardan o an
Bir kez durup düşündün mü, sana semalardan bakan?/*Mehmetçikle destan destan tarihe yazdı adını
*Cephede omuz omuza savaşan o, Türk Kadını.”
ASİYE ALEV AKBOĞA